Cumartesi, 18 Recep 1446 | 2025/01/18
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Amerika’daki Yangınlardan Çıkarılacak Dersler!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Amerika’daki Yangınlardan Çıkarılacak Dersler!

Haber:

ABD ve uluslararası medya kuruluşları, Kaliforniya'da devam eden yangın haberlerini ve rüzgarın geniş çaplı yıkıma ve yüz milyarlarca Dolarlık zarara neden olan yangını körüklemesinin gölgesinde ABD yönetiminin yangınları kontrol altına almaktaki acziyetini aktardılar.

Yorum:

Batı ülkelerinde ne zaman bir felaket yaşansa, genellikle Müslümanlar arasında geniş çaplı bir tartışma yaşanır;zira birçokları bu belanın kesinlikle Allah'ın ümmet ve din düşmanlarına, mazlumların ve mustazafların bir intikamı olarak yağdırdığı Rabbani bir ceza olduğuna inanmakta, Batılı liderlerin kâinatın yaratıcısına meydan okumalarını ve yeryüzünde kibir, gurur ve zorbalık derecesine ulaştıklarında zalimleri helak etmenin Allah'ın kulları üzerindeki bir sünneti olduğunu delil göstermektedirler. Bunun kanıtı da bugün Amerika’daki yangınların, Trump’ın Yahudi varlığına ait tutukluların serbest bırakılması talebi yerine getirilmezse Ortadoğu'yu cehenneme çevireceği yönündeki açıklamasına yönelik Rabbani bir cevaptan başka bir şey olmamasıdır.Dolayısıyla Allah, Amerika'nın en ünlü şehirlerinden birini yaktı ve ondan hiçbir iz bırakmadı ki, böylece dünyadaki cehennemin Allah'ın elinde olduğunu ve onu zalimlerden dilediğinin üzerine yağdıracağını bilsin.

Diğer bir grup ise doğal afetlerin kainatın yasalarına göre meydana geldiğini ve bunun da hem müminlere hem de kafirlere isabet ettiğini düşünmektedir;zira Mina'da hacıların çadırlarında çıkan yangınlar, Türkiye ve Şam'daki depremler ya da Libya'daki tufan kâfirlerden ve zorbalardan alınan bir intikam değildir ve bu felaketlerin kâfirlerden alınan bir intikam olduğu çıkarımında bulunmak tehlikelidir.Zira bu, musibetlere maruz kalan Müslümanların dinleri hakkında suçlu durumda kalmalarına, hatta bu suçlamanın bizzat İslam hakkında şüpheye ulaşmasına yol açabilir.

Bu olaylardan ve benzerlerinden ne anlaşılıp dikkate alınması gerektiğini anlamak için aşağıdaki gerçeklerin farkında olmamız gerekir:

- Allah Subhanehu ve Teala bize, bizim bir sınav ve imtihan yurdunda olduğumuzu ve ister insanların sevindiği ve hayır olarak gördüğü ya da onların kötü ve zararlı gördüğü bir şey olsun, isterse insanların şer olarak gördüğü bir şey olsun insanlara isabet eden her şeyin bu daire içerisinde olduğunu haber vermiştir. Dolayısıyla Allah bizi bolluk ve darlıkla imtihan eder; o halde şükredip sabır mı edeceğiz yoksa isyan edip nankörlük mü edeceğiz? Bu nedenle tüm nimetler ve cezalar, hem müminler hem de kâfirler için daha geniş bir imtihanın bir parçası olup bu, kalıcı ve sürekli olan Rabbani bir sünnettir.

- Allahu Teala Peygamberlerinin lisanı üzerinden bize, ahiretten önce bu dünyada dilerse kibirli, zorba ve inatçılardan intikam alacağını haber vermiştir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur:وَتِلْكَ الْقُرَى أَهْلَكْنَاهُمْ لَمَّا ظَلَمُوا وَجَعَلْنَا لِمَهْلِكِهِم مَّوْعِداًİşte şu ülkeler; zulmettikleri zaman onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de belli bir zaman tayin etmiştik.” [Kehf 59] Ve Allahu Teala şöyle buyurmuştur: فَطَافَ عَلَيْهَا طَائِفٌ مِّن رَّبِّكَ وَهُمْ نَائِمُونَ * فَأَصْبَحَتْ كَالصَّرِيمِAma onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.” [Kalem 19-20]Ancak imtihanın günah ya da küfür için bir ceza olup olmadığı yalnızca Allah'ın ilminde olan bir şeydir; çünkü bu, O'nun yaratması üzerindeki iradesi ve idaresi ve bu imtihandan muradıyla ilgilidir.Bu azabın, bunu belirten bir vahiy olmaksızın bir kavme veya bir beldeye yönelik Rabbani bir ceza olduğunu söylemek, kesin bir delil olmaksızın insani bir zan ve tahminden başka bir şey değildir. Bu nedenle bu kâinatın sünneti hakkında Allah'ın iradesinden emin olmak caiz değildir; aksine bir Müslüman, şayet karinelerle güçlendirilirse ancak onu güçlü bir olasılık haline getirmekle ve iradesinin hakikatini Allah'ın ilmine bırakmakla yetinmelidir.

- Karşı çıkılması ve görmezden gelinmesi doğru olmayan bariz derse gelince; Allah’ın kudretinin, ne kadar güçlü zalim ve zorba olurlarsa olsunlar kullarının üzerine galip gelmesi ve Allah’ın Amerika’yı ve diğerlerini kendileriyle meşgul etmeye, onlara hiç hesap etmedikleri yerden gelmeye, onları mümin veya zayıf kullarından uzaklaştırmaya, tuzaklarını onların aleyhine çevirmeye ve kendi planlarında onları helak etmeye kadir olmasıdır; tıpkı, (Hendek savaşında) fırkaları, çadırlarını söken ve ateşlerini söndüren soğuk bir rüzgâr göndererek hezimete uğratması gibi. وَرَدَّ اللهُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِغَيْظِهِمْ لَمْ يَنَالُوا خَيْراًAllah, o inkâr edenleri hiçbir fayda elde edemeden öfkeleri ile geri çevirdi.” [Ahzab 25]Tıpkı Avrupa'nın kendisini meşgul eden dünya savaşında Libya ve Mağrip halkını, Fransa ve İtalya'nın elleriyle yok olmaktan ve etnik temizlikten kurtardığı gibi.Dolayısıyla İslam ümmeti şayet Allah'ın düşmanı ve kendi düşmanı karşısında ayağa kalkıp harekete geçer, tevekkül ederek, itimat ederek, itaat ederek ve tabi olarak Allah’a karşı samimi olur ve yeniden Allah’ın emrine galip geldiğine güvenip inanırsa Allah İslam ümmetine yardım etmeye kadirdir. Yine İslam ümmeti, Allah’ın dini için askerlik yapmada samimi olur, O’nun ordusunun saflarında sebat eder, Allah’ın kendisi için seçtiği konumdan ayrılmaz ise o zaman İslam ümmeti, O’nun yardımıyla muzaffer olur ve O’nun izzetiyle izzetli olur. Zira Allah, Amerika’ya ve ondan daha güçlü olanlara karşı aciz değildir; buna göre doğru olan, bu ve diğer yangınları İslam ümmetine yönelik bir mesaj olarak okumamız ve bizlere, Kendisini hiçbir şeyin aciz bırakamadığı ve hiçbir şeyin iradesine karşı koyamadığı Zatın saflarında askerler olduğumuzu hatırlatmasıdır. Bu yüzden sadece O’ndan korkmamızın ve O’ndan başka hiçbir şeyden korkmamamızın zamanı gelmiştir.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَجًا وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” [Talak 2-3]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şeyh Adnan Mezyan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER