Haber - Yorum

Lübnan’da Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ABD’nin Bariz Müdahalesiyle Devam Ediyor!

Haber:

Meclis Başkanı Nebih Berri’nin ABD Büyükelçisi ve Amos Hochstein ile yaptığı yoğun görüşmelerin ardından bir ay kadar önce oturum tarihini belirlemesinin ardından Joseph Aoun bu ayın 9’unda Temsilciler Meclisi tarafından 99 oyla seçilmişti.

Yorum:

Amerika’nın, son günlerde açıkça görüldüğü üzere siyasi sınıf üzerindeki sıkı kontrolüne rağmen, son iki yıldır Lübnan’da cumhurbaşkanının seçilmesini engellediği, hatta önlediği net bir şekilde ortay çıktı ancak özellikle Suriye’de ve bölgede, hatta bizzat Lübnan’da belirli durumları beklediği görülmektedir.

Nitekim Suriye’deki durumu değiştirdi ve sonuçları bekliyor ve tüm takipçilerin gördüğü üzere Erdoğan Türkiye’sinin yardımı ve Müslümanların başındaki yöneticilerin itaati ile yapılan işlerin kendi lehine olması için gözetlemede bulunuyor.

Ne yazık ki Amerikan düşmanı ve Yahudi varlığı Gazze ve Batı Şeria’daki mücahitlere çok güçlü ve acı verici darbeler indirmeyi başardığı gibi Amerika yeni bir gerçeklik oluşturabilmek için Lübnan’da bir ateşkes anlaşması dayatmayı da başarmıştır.

Amerika tarafından dayatılan bu gerçeklikler sayesinde mücahitler de dahil olmak üzere halkları, ortaya atılan zehirli çözümleri kabul etmeye, hatta Lübnan ve Filistin’de savaşanlar da dahil bunları kabul edip bunlara karşı sessiz kalmaya zorlayabilir.

Lübnan’a yeni bir cumhurbaşkanının gelmesine izin verilmesinin sonra ABD düşmanının istediği şeye gelince:

1- Lübnan ile Yahudi varlığı arasındaki kara sınırlarının belirlenmesine yönelik zeminin hazırlanması.

2-Amerika ve Yahudi varlığının siyasi ve güvenlik projesini sürdürmek için Körfez ve Batı ülkelerinden gelecek mali yardımların serbest bırakılması ki böylece insanlar, tüm bunlara sessiz kalmaları amacıyla ekonomik iyileşmeyi hissedebilsinler.

3- İslam beldelerindeki devrimler ve halk hareketleri ile ümmetin Müslümanları birleştirecek ve Batı’nın egemenliğini ortadan kaldıracak İslami bir yönetim arzusunun ve Amerika’nın Lübnan’ın yöneticilerini devirecek bir devrime tahammül edemeyeceğini görmesinin ardından düşman Amerika’nın Lübnan’ı pençesinde tutması gerekiyordu; bu yüzden Lübnan’daki ajan yöneticiler aracılığıyla devrimleri çarpıtmak, ehlileştirmek ve gülünç gülünç duruma düşürmek ve olayları sanki mezhepçi bir olaymış gibi göstermek için tüm çabasını sarf etmiş, yöneticiler aracılığıyla güç kullanmanın yanı sıra Lübnan’daki orduyu herkese karşı aynı mesafede tutmaya hırs göstermiştir.Lübnan’ın seleflerine kıyasla insanların sessiz kalacağı bir cumhurbaşkanı istediği böylesi bir güne hazırlık yapılmış gibi görünen ve onlara baskı yapan durum, evet tüm bunlar, Amerika’nın bölgedeki projesi doğrultusunda seyretmektedir!

4- Amerikan düşmanı ve Yahudi varlığı, Lübnan da dahil olmak üzere İslami bölgelerin, kendileri için plan yapacakları, mallarını çalacakları, halkını kendilerinin köleleri haline getirecekleri bir çiftlik olmasını ve İslami bölgelerin halkının birleşmesini ve kendi çıkarları için tehlikelinin boyutu anlamalarının yanı sıra İslam ümmeti için öneminin boyutunu anladıkları İslam'ın egemenliğine geri dönmesini engellemek istiyorlar.

Bu gerçeklik karşısında Hizb-ut Tahrir olarak bizler, her zaman olduğu gibi şu sözümüze sadık kalacağımıza dair ümmetimize söz veriyoruz: Zalimlere boyun eğmeyeceğimiz gibi bize göz diken batının ya da doğunun oyunlarına aldanmayacağız ve Allah bize gerçek özgürlük, kurtuluş ve kalkınma yolunda yürümek için bir çıkış yolu verinceye kadar hiç yorulup bıkmadan ciddiyetle ve ihlasla çalışmaya devam edeceğiz;Allah Subhanehu ve Teala’nın izniyle bunun yakın olmasını ümit ediyoruz; böylece ümmet, Allah Subhanehu ve Teala’nın istediği gibi insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet konumuna geri dönecektir; Allahu Teala’nın izniyle gerçekten bu çok yakındır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Nizar Cabir - Lübnan