- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Mısır ve Sudan, Eski Sömürgecilik Pahasına ABD'nin Yeni Bir Nüfuz Oyunudur!
Haber:
Bloomberg’in 16 Ocak 2025 Perşembe günü internet sitesinde yer alan haberine göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati bir grup Sudanlı bakanla, Sudan’da bir ateşkese varılmasının ardından yeniden yapılanma konusu da dâhil olmak üzere iki ülke arasındaki ortak işbirliğini geliştirme yollarını görüştü.Mısır Dışişleri Bakanlığı Perşembe günü yaptığı açıklamada, Mısırlı bakanın Çarşamba akşamı Port Sudan’a gerçekleştirdiği ziyaretin sonunda Sudanlı mevkidaşı Yusuf el-Şerif’in de katılımıyla dışişleri, sağlık, ulaştırma, adalet, maliye ve ekonomik planlama bakanlarıyla bir araya geldiğini belirtti.İki taraf, “iki kardeş halkın karşılıklı yararı için Mısır ve Sudan arasında sağlık ve ulaşım sektörleri, iletişim, finans, ekonomi ve adalet de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda ortak işbirliğini geliştirmenin" yollarını görüştüler.
Yorum:
Bu tür haberleri okuduğumuzda farkına varmamız gereken gerçek, Mısır rejiminin Sudan’ı ve halkını umursamadığı gibi yeniden inşasını ve acılarını da umursamadığıdır; zira eğer onları gerçekten önemsemiş olsaydı halk arasındaki çatışmayı önler ve kan dökülmesini engellerdi. Ancak o, bu çatışmayı ortaya çıkaran Amerikan komplosunun bir parçası olup çatışmadan sonra rüzgarla birlikte yok olup giden daha önceki anlaşmalarına göre yönetimi ele geçirmelerine çok az kalmasının ardından İngiliz ajanlarını sahneden uzaklaştırmak için Amerika ondan yararlanmıştır.
Siyasi çağrışımlardan hali olmayan bir adımla Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Port Sudan kentinde bir grup Sudanlı bakanla bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, Sudan’da ateşkese varılmasının ardından ülkenin yeniden inşasına katkıda bulunmak üzere Mısır’ın yapı ve inşaat, enerji ve tarım alanlarındaki potansiyelleri gözden geçirildi.Ancak bu işbirliğinin sadece iki ülke arasındaki ekonomik çıkarları yansıtmadığını, aksine ABD'nin Sudan’daki nüfuzunu pekiştirmeyi ve bölgedeki siyasi manzarayı yeniden düzenlemeyi hedefleyen daha geniş bir sürecin parçası olduğunu gözlemliyoruz.
Ağır bir ekonomik krizin acısını çeken Mısır rejimi tek başına hareket etmiyor, aksine Amerika’nın Sudan üzerindeki hegemonyasını sağlamayı hedeflediği daha büyük bir stratejinin parçasıdır. Dolayısıyla bu hamle, kendisini Sudan'daki yeniden yapılanma sürecinin kilit destekçisi olarak gösterme çabalarının bir parçasıdır.Ancak gerçekte bu destek, daha önceki dönemlerde Sudan’da siyasi nüfuza sahip olan İngiliz bağlantılı diğer güçlerin pahasına bölgedeki nüfuzunu güçlendirmeye çalışan Amerika’nın elindeki bir araçtan başka bir şey değildir.
İnşaat, enerji ve tarım gibi alanlarda çalışan Mısırlı şirketlerden bahsetmek, özünde sadece iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğini değil, aksine özellikle Beşir rejiminin düşmesinin ardından Sudan’ın son dönemde tanık olduğu siyasi gerilimlerin ışığında Sudan’daki İngiliz destekli güçleri dışlama girişimidir.Bu işbirliği sayesinde Mısır rejimi, Sudan’daki siyasi ve ekonomik durumun Amerika’nın yönelimleri doğrultusunda istikrarının sağlanması da dâhil olmak üzere Sudan’daki durumu kendi stratejik çıkarlarına hizmet edecek şekilde düzenlemeyi amaçlayan Amerika’nın planlarının uygulanmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Mısır ve Sudan arasında işbirliğine dayalı gibi görünen ilişki aslında Sudan siyasetini ABD çıkarlarına uygun olarak yeniden şekillendirmeyi amaçlayan daha büyük bir sürecin parçasıdır.Bu eğilimin bir parçası olarak Mısır, yeniden yapılanma sürecini denetleme rolünü üstlenmeye çalışsa da gerçekte Amerika'nın bölgedeki nüfuzunu güçlendirmeyi ve İngiltere gibi eski sömürgeci güçleri Sudan’daki güç denkleminden çıkarmayı amaçlayan projeleri desteklemek için çalışıyor.
Sudan halkının ihtiyacı olan şey, kendilerini Abdülnasır dönemindeki son ayrılıklarına kadar her zaman bir parçası oldukları Mısır'daki kardeşlerinden ayıran sınırları kaldırmak ve Mısır halkıyla birlikte İslam ile yönetilen ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sancağının gölgelediği azim bir ümmetin parçası olarak Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin altında yaşamaktır.
Sudan’ın Mısır’dan ve ordusundan beklediği şey bu olduğu gibi onlara taşıyacakları ve destekleyecekleri gerçek iyilik de budur;peki bunun için ben varım diyecek, sınırları koruyan, Amerika’nın çıkarlarına hizmet eden, onun nüfuzunu sürdüren ve ümmeti bölen rejimi ortadan kaldıracak ve İslam’ı Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti'nde bir kez daha uygulayarak ümmetin izzetini ve onurunu yeniden kazandıracak olan bu Raşid adam kim olacak?!
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
“Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mahmud El-Leysî - Mısır