Müslümanları İslam İşbirliği Teşkilatı değil Hilafet Temsil Edebilir
- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber:
Türkiye’nin dönem başkanlığını devraldığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. İslam Zirvesi'nde, üye ülkelerden 21 devlet başkanı, 6 hükümet başkanı, 9 başkan veya başbakan yardımcısı ve 12 bakan ile Kırım Tatarları, Suriye muhalefeti ve Arakanlı Müslümanlar ağırlandı.( Anadolu Ajansı)
Yorum:
İslam İşbirliği Teşkilatı (eski adıyla İslam Konferansı Teşkilatı) çoğunluğu veya bir kısmı Müslüman olan ülkelerin üye olduğu, Genel Sekreterliği Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde bulunan ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel, bilimsel ve sosyal dayanışma ve işbirliğini amaçlayan uluslararası bir kuruluş. Türkiye 14 Nisan tarihinden itibaren İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ( İİT) 2016-2019 dönem başkanlığını Mısır’dan devraldı ve bu toplantıda birçok konu konuşulsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan 3 konuyu öne çıkardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Müslümanların yaşadığı sorunların asıl kaynağının mezhepçilik, ırkçılık ve terör olduğunu vurguladı. Bu konularda atılması gereken adımları sıraladı. Mezhepçilik, ırkçılık ve terör hiçbir Müslüman’ın kabul edemeyeceği fitne kaynaklarındandır. Ancak bugün İslam beldelerinde yaşanan sorunların asıl nedeni ne mezhepçilik, ne ırkçılık ne de Müslümanlardan kaynaklanan terördür. Müslümanların yaşadığı ülkelerde mezhepçiliği, ırkçılığı ve terörü destekleyen sömürgeci Batılı devletlerdir. Müslüman halklar arasında mezhepçilik, ırkçılık asla olmamıştır ve olmayacaktır. Ancak bu kavramlar Müslümanların arasını açmak için sürekli Batılı devletler tarafından kullanılmış ve onlara göbekten bağlı işbirlikçi yöneticiler tarafından uygulanmıştır. Bu topraklarda yaşayan insanlar asla bir mezhepçilikten veya ırkçılıktan dolayı birbirleri ile savaşmadılar. Ancak sürekli bu kavramlar meselenin aslını saptırmak için gündemde tutuldu. Her sefer beldelerimizde Batılı devletlerin müdahalelerini ve onlara karşı yapılması gerekenleri göstermek yerine sorunu mezhep ve ırkçılık olarak gösterdiler. Terör ise hiç şüphesiz asıl kaynağı Batı olan fitnenin adıdır. Milyonlarca Müslüman’ı Irak, Afganistan, Suriye ve diğer beldelerimizde katleden, gelişmiş tüm silahlarını, bombalarını masum insanlar üzerinde kullanan yine Batılı devletlerdir.
Biz de İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerine soruyoruz. Müslümanların işlerini yapmak için bir araya geldiğiniz halde yıllardır hangi kararları aldınız? Bu kararlardan Müslümanların faydasına olacak hiçbir adım attınız mı? Yoksa dostlar alışverişte görsün diye toplanıp toplanıp karar alıp dağıldınız mı? Üye ülkelerinizden mezhepçiliği, ırkçılığı, terörü ve diğer fitneleri bize reva gören Batılı ülkelerle dost olmayan bir ülke, bir yönetici var mı? Mısır rejimi İslam İşbirliği Teşkilatının dönem başkanı iken binlerce Müslüman’ı öldürürken sizler ne yaptınız? Demokrasi ve Sisi’yi destekleyen üye ülkelerinizi ve diğerlerini kınadınız mı? Kınamanız Mısır’daki Müslüman kardeşlerimiz için bir fayda sağladı mı?
Sizler İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkeleri olarak Suriye’de bir kısmınız Esed rejimi ile birlikte, bir kısmınız ABD liderliğindeki koalisyon ile birlikte hareket ederek mezhepçiliğe, ırkçılığa fiili katkı sunmadınız mı? Filistin, Suriye, Irak ve diğer beldelerimiz için BM, NATO gibi ülkeleri göreve çağıran sizler değil misiniz? Kurduğunuz sözde İslam ordusu tüm işgallere karşı ne yapıyor? Ne zaman Müslümanların sorunlarını Batılı kâfirlere danışmadan çözmek adına somut bir adım attınız, atacaksınız?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ziyaretinde ABD-Türkiye müttefikliklerinin alternatifsiz olduğunu söylerken bugün ABD işgalinden bahsediyor. Hangi Erdoğan’ın sözüne inanalım? Filistin için ne yaptınız? Siz terör devleti israil’in neler yaptığını bildiğiniz halde nasıl dostumuz açıklamalarını yaptınız? İlanını beklettiğiniz anlaşmalara yeniden imza atmak için ne gibi gerekçeler buldunuz?
Aslında bu teşkilat kurulduğu günden itibaren toplanıp, toplanıp kararlar almış ancak aldığı kararları hayata geçirme iradesinden her zaman yoksun olmuş bir teşkilattır. Müslümanların sorunlarını sözde değil özde İslam olan Raşidi Hilafet Devleti çözecektir biiznillah.
Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Musa Bayoğlu