Haber - Yorum

Almanya’nın Sözde “Ermeni Tasarısını” Meclisten Geçirmesi

Haber:

Almanya’da Federal Meclis, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak niteleyen tasarıyı onayladı. Türkiye’nin sert tepki gösterdiği tasarının oylandığı oturuma Almanya Başbakanı Angela Merkel katılmadı. Sembolik anlam taşıyan karar tasarısı, bir ret ve bir çekimser oyla kabul edildi. Kenya ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Alman parlamentosunun almış olduğu bu karar, Almanya-Türkiye ilişkilerini ciddi manada etkileyebilecek olan bir karardır” dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/ermeni-soykirimi-oylamasinin-sonucu-belli-oldu-40112225

Yorum:

Batı ülkeleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu’da yaşayan Ermenilere dönemin Osmanlı İmparatorluğu yöneticileri tarafından “soykırım yapıldığı” iddiasını Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerine kabul ettirmek için yıllardır büyük çaba sarf ediyor.

Bu çerçevede AKP yönetimindeki Türkiye, 2008 yılında “komşularla sıfır sorun” politikası çerçevesinde Türkiye ile Ermenistan’ın normalleşmesi için harekete geçti. Uzun müzakerelerin ardından 10 Ekim 2009’da İsviçre’nin Zürih kentinde, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ermeni mevkidaşı Edward Nalbandyan tarafından, “Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasında Diplomatik İlişkilerin Kurulmasına Dair Protokol” imzalandı. AGİT Minsk Grubu üyeleri Fransa, Rusya ve ABD’nin dışişleri bakanları da katıldı.

Söz konusu protokol, 1993’te kapatılan Ermenistan sınırının açılması ve Anadolu’da yaşayan Ermenilerin 1915’te Osmanlı tarafından “soykırıma uğratıldığı” iddialarıyla ilgili komisyon kurulmasını içeren bir yol haritası belirlemişti.

Türkiye’deki kamuoyu ve Azerbaycan yönetimi, Dağlık Karabağ sorununun çözümünü içermemesinden dolayı söz konusu protokole büyük tepki gösterdi. Ancak Ak Parti hükümetine yakın kimi yazar ve medya kuruluşları bu dönemde “Ermeni Soykırımı” yapıldığı iddiasını topluma işlemeye çalıştıkları da bir gerçek. Ermeni kamuoyu ise Türkiye’nin 1915’te Ermenilere “soykırım yapıldığını” kabul etmesini zorunlu kılmaması nedeniyle büyük tepki gösterdi ve eylemler yaptı. Böylece protokol, Türkiye ve Ermenistan meclislerinde onaylanmadı ve yürürlüğe girmedi. AK Parti hükümeti de, Türkiye’nin geleneksel politikasına geri döndü.

Ankara, 1915 yılındaki olayları tehcir olarak tanımlıyor. Birinci Dünya Savaşı’nda Anadolu coğrafyasında Türkler ile Ermeniler arasında yaşananların araştırılması için Türkiye’nin arşivlerini açmaya hazır olduğunu vurguluyor.

Bugüne kadar Ermenilere “soykırım yapıldığı” iddiasını kabul eden ülkeler, Almanya ile birlikte 29 oldu. Bu ülkeler; Almanya, Kıbrıs Cumhuriyeti, Arjantin, Litvanya, Avusturya, Lübnan, Belçika, Lüksemburg, Bolivya, Paraguay, Brezilya, Polonya, Bulgaristan, Rusya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Ermenistan, Suriye, Fransa, Şili, Hollanda, Uruguay, İsveç, Vatikan, İsviçre, Venezuela, İtalya, Yunanistan ve Kanada.

Amerika’nın, 41 eyaleti de sözde “Ermeni Soykırımı” olduğunu kabul ediyor. Diğer taraftan BM Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Dünya Kiliseler Konseyi, İnsan Hakları Derneği, YMCA Avrupa Birliği, Permanent Peoples’ Tribunal gibi kuruluşlar da sözde “soykırım yapıldığını” kabul ediyor.

Almanya’nın geçirdiği tasarı hakkında HDP dışında Meclisteki üç parti Almanya’yı ortak bir bildiri ile kınadıklarını ifade ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yaptığı açıklamalarda Batı’nın kendi tarihine bakması gerektiği hususunda açıklamalar yaptı. Diğer taraftan “mültecileri geri kabul” anlaşmasının bu konu ile karıştırılmayacağı yönünde açıklama yaparak bir nevi Avrupa’yı rahatlattı.

“Ermeni Soykırımı” meselesi Batı’nın Türkiye’ye karşı kullandığı bir sopa politikasıdır. Batı’nın Ermenileri düşündüğü yok. Onlar sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Bu yasayı Almanya bir yıldır rafta bekletiyordu. Yeşiller’in öncülüğünde hazırlanan yasaya, Başbakan Angela Merkel başkanlığındaki Hristiyan Birlik ve Sosyal Demokrat Parti de destek verdi. Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın Almanya Başbakanı Merkel ile görüşme yapmalarına rağmen bu yasa geçti. Bu da gösteriyor ki; gerek Almanya gerekse bu yasayı geçiren diğer ülke ve kuruluşlar, bu konuyu sürekli canlı tutup bir sopa aracı olarak Türkiye’ye karşı kullanmak istemeleridir. Bu nedenle Fransa, “soykırım inkârını suç sayan” bir kanun bile çıkarmaya çalıştı. Ancak yasa geçmedi.

Üzücü olan nokta ise sözde “soykırımı” kabul eden ülkelerin Türkiye hükümeti ve yöneticileri ile dostane ilişkiler içerisinde olmasıdır. Hükümet’in Alman Büyükelçisini Türkiye’ye çağırmaktan başka hiçbir tepki göstermemesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; “Merkel yüzümüze nasıl bakacak?” tarzında düşük konuşma yapmasıdır. Batı, bu tasarıyı kabul edecek bir Türk hükümeti bulana kadar bu şekilde Türkiye’yi sıkıştırmaya devam edecektir.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Osman YILDIZ