- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
REFERANDUMUN KAYBEDENİ YİNE MÜSLÜMAN HALK OLDU!
HABER:
18 maddelik anayasa tasarısını içeren 2017 referandum sonuçları belli oldu. Haber Ajansları
YORUM:
Aylardır beklenen referandum sonuçları belli oldu. Buna göre sandıktan %51,4 Evet oyu, %48,6 Hayır oyu çıktı. Bu sonuçlara göre “Türkiye’de İngiliz Parlamenter Sistem” yerini “Amerikan Başkanlık Sistemi”ne bıraktı. Şüphesiz ki bu referandum 29 Ekim 1923 Cumhuriyet sisteminden sonra yapılan en önemli seçimdi. Bunu önemli kılan faktör ise İngiliz parlamenter sisteminin tasfiye edilerek yerine Amerikan başkanlık sisteminin hayata geçirilmiş olmasıdır. Bu sonuçla İngilizler ordu, yargı, emniyet derken bu sefer de Türkiye’de siyasi anlamda önemli bir mevzilerini daha kaybetmiş oldular. Bununla birlikte aslında bu sonuç iktidarı pek de memnun etmiş gibi gözükmüyor. Çünkü iktidar psikolojik sınır olan %55 gibi bir oranın sandıktan çıkmasını bekliyordu. Özellikle iki büyük şehir olan Ankara ve İstanbul’dan hayır oyları çıkması iktidarı kızdırdı. 2002 yılından bugüne kadar yapılan tüm seçimlerde, bu iki şehirde AKP kazanmayı başarabilmişti.
Seçim sonuçlarına dönük ilk değerlendirmelere gelince iktidar bunun büyük bir başarı olduğunu söylerken CHP ise seçimlere hile karıştırıldığını iddia ederek aslında “Hayır” oylarının daha çok çıktığını beyan etmiştir. Yurtdışından gelen tepkiler ise başta AGİT olmak üzere Avrupa ülkelerinden bazıları bir takım değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Doğal olarak sandıktan çıkan bu sonuç Avrupa’yı kızdırmıştır. Çünkü başta İngiltere olmak üzere Avrupa’nın diğer ülkeleri bu sonuçtan hiç memnun olmamışlardır. Bu sonuçla Türkiye’nin avuçlarından kaçtığını ve Amerika’ya daha da yakınlaştığının farkındadırlar.
Bununla birlikte “EVET” cephesini temsil eden AKP ile “HAYIR” cephesini temsil eden CHP arasında son derece çekişmeli bir kampanya süreci olmuştur. AKP, Amerika’yı razı etme adına devletin tüm imkânlarını kullanırken, yine aynı şekilde İngilizleri razı etme adına ise CHP, büyük bir hırs ve gayret göstermiştir. Her iki taraf da bu referandumu ölüm-kalım meselesi haline getirmiştir. Büyük bir ihtimalle Amerika sandıktan çıkan bu sonuçla AKP’den razı olurken -ki Amerikan Başkanı Trump Erdoğan’ı telefonla arayarak başarısından dolayı tebrik etmiştir- CHP’nin bu başarısızlığından dolayı İngilizlerde ise büyük bir hoşnutsuzluk oluşmuştur. Fakat İngilizlerde var olan bu hoşnutsuzluğa rağmen CHP yine de referandumdan ciddi bir şekilde oy almayı başarabilmiştir. İngilizler tabii ki bu sonuca boyun bükecek ya da razı olacak değillerdir. İktidarı istikrarsızlaştırmak adına bir takım adımlar atabilir. Bu konuda İngilizlerde ayak oyunları çoktur. Başta halkın en çok önem verdiği konuların başında gelen ekonomide istikrarsızlık meydana getirebilmek için bu alanda bir takım manipülasyonlar yapabilir. Veya toplum arasında güvensizlik ve bir korku meydana getirmek için yine terör kartını kullanabilir. Büyük bir olasılıkla 2019 yılında yapılacak olan başkanlık ve parlamento seçimlerine kadar tüm siyasi argümanlarını kullanmak isteyecektir. Bu sonuçla Amerika’ya bağımlılığı daha da artan Türkiye’yi her alanda sıkıştırmak için tüm kozlarını sahaya sürecektir. Yani her iki sömürgeci kâfirin Türkiye üzerinde ayak oyunları bitmeyecektir. Biri kendine yeniden bir yer bulabilmek için tüm gayretini harcarken diğer bir sömürgeci kâfir olan Amerika ise kazanımlarını korumak için çalışacaktır.
Fakat her zaman olduğu gibi bu siyasi çekişmeden yine Müslümanlar zarar görecektir. Rabbimizin razı olmadığı gayri İslami hükümlerin tatbiki devam edecektir. Kanun koyucu yine insan olacaktır. İslam’a göre isyan olan ‘’Hürriyetler Fikri’’ yine devam edecektir. Başta Amerika olmak üzere İngiltere, Rusya Yahudi devleti ve diğer sömürgeci devletler yine Müslümanları öldürmeye devam edecektir. Bu yeni sistem de Hilafet ’in yeniden iktidara gelmesini engellemek için bütün imkânlarını kullanmaya devam edecektir. Başkanlık sistemi de parlamenter sistem gibi Müslümanların izzet ve şerefini, can ve mal güvenliğini korumaya asla muktedir olamayacaktır. Çünkü sömürgeci kâfirler için en önemli mesele kendi çıkarları ve nizamlarıdır. Bu çıkar ve nizamlarından başka hiçbir şeye değer vermezler. Çıkarlarını korumak uğruna halkın gözünün yaşına bakmazlar. Fakat tüm bu söylediklerimden daha da önemlisi ise hiç şüphe yok ki her iki sistemin de dayanmış olduğu “Demokrasi” denilen illetin devam etmesidir. Yani bir sistem değişikliği oldu fakat bütün istikrarsızlığın kaynağı olan “Laik Demokratik Sistemin” halen yerini muhafaza ediyor olmasıdır. İşte bu bile Müslümanlar adına ciddi anlamda bir kayıp demektir.
Dolayısıyla Başkanlık Sisteminin hayatta var olması ile birlikte Müslümanlar adına değişen hiçbir şey olmamıştır. “Aynı tas aynı hamam” …
Her seçimde olduğu gibi bu işin kaybedeni yine bu Müslüman halk olmuştur.
Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Yılmaz Çelik