HABER-YORUM

Endonezya Hizb-ut Tahrir'i Yasaklamaya Çalışıyor!

“De ki: Eğer Doğru Sözlü İseniz Delilinizi Getirin.”

(Tercüme)

HABER

Endonezya Siyasi, Hukuk ve Güvenlik İşleri Koordinasyon Bakanı General Wiranto; “Hükümet Hizb-ut Tahrir’i çözmek için kararlı yasal adımlara geçmeli, zira Hizb-ut Tahrir’in faaliyetleri kamu düzenini ve güvenliği tehdit ederek Endonezya'nın birliğini tehlikeye sokuyor” dedi.

Bakan Wiranto’dan alıntı yapan (Avustralya) gazetesi şunları nakletti: “Endonezya’nın birliğini tehdit eden faaliyetleri gözden geçirilmesi yönünde talimatın Devlet Başkanı Yoko Widodo tarafından verildiğini”söyledi.

  YORUM

1-Bakan, Hizb-ut Tahrir’in faaliyetleri kamu düzenini ve güvenliği tehdit ettiğini iddia etti: Biz, bu iddiaların sahibinin gerçekleri ve hakikatleri ortaya koymasını, isteme hakkına sahibiz? Hizb, Endonezya’da yaklaşık otuz yıldır aktiftir ve Hizbin kamu güvenliğini tehdit edecek hiçbir maddi eyleme başvurmadığını herkes bilmektedir. Bilakis Hizb küresel bir partidir ve küresel faaliyetler yapmaktadır. Ayrıca Müslümanların bulunduğu her yerde çalışmaktadır. Hizbin çalışmadığı veya davetin ulaşmadığı yer hemen hemen yoktur. İsra ve Miraç topraklarında 1953 yılında davetine başlamıştır. Partinin hiçbir şekilde fiziksel güç kullanmadığı tescil edilmiştir. Ancak parti ısrarla istenen değişimi gerçekleştirmek için Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet Devleti gölgesinde şeriatı tatbik etme gayesiyle İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmaktadır. Değişimi de Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in metodunu takip ederek gerçekleştirmeyi arzu etmektedir. Bu metod ise, maddi hiçbir eylem yapmadan fikri ve siyasi mücadele çalışmasıdır. Her ne kadar rejimler tarafından aşırı baskıya maruz kalsa da davetinde şeri hükmü esas almaktadır. Şu iyi bilinmelidir ki, partiye muhalefet edenler ve başarısız olmasını isteyenler, ona asla zarar veremez. Onun daveti Doğudaki Müslüman beldelerinden tâ Batıya yayıldı. Hatta, davet Avrupa, Amerika ve Avustralya’ya kadar uzandı.  

2-Şunu sormaya hakkımız vardır: Hizbi, güvenliği tehdit etmekle itham etmeye bu Bakan nasıl cüret edebilir? Hizb, öncelikle gençlerini ve kadınlarını ümmeti kurtarmak için adar ki; o gençler ve kadınlar Allah’ın kelamının yücelmesi ve Nübüvvet metodu üzere devam edeceklerine dair yemin ettiler. Onlar, kendi ülkelerinde ümmetine bir diken batmasına bile razı olmazlar. Ayrıca onlar, çok sayıda şehit vermesine ve zalimlerce cezaevlerine atılmasına rağmen canla başla, açgözlü sömürgeci güçlere karşı beldelerinde mücadele ederler. Onlar bunu Allah’ın rızasını kazanmak için yapmaktadırlar. Partinin maddi eylem mantığını reddettiğini düşman bile inkâr etmediği gibi insanlar buna şahitlik ediyor ve tasdikliyorlar.

3-Bakanın sözüne gelince: “Parti faaliyetleri Endonezya’nın birliğini tehdit ediyor.” Bu basit söylem gerçeklerle çelişen harikulade şaşırtıcı bir sözdür. Hizb ümmetle beraber çalışarak Allah’ın şeriatını tatbik eden bir imamın etrafında birleşmeye ve Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in «إذا بويع لخليفتين فاقتلوا الآخر منهما» “İki Halife'ye beyat edildiğinde; onlardan, sonrakini öldürün” sözünden dolayı iki halifenin bulunmasının haramlığını ortaya koyan bir parti nasıl olurda Endonezya veya diğer Müslüman beldelerin parçalanmasını kabul eder?

4-Bu gerçekler açıkça ortaya koymaktadır ki, Endonezya hükümetindeki bazı kişiler Hizb-ut Tahrir'in çalışmasını yasaklamak için bahaneler uydurmaya teşvik ediliyor. Kureyş toplumu Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’i davasından vazgeçiremedi. Bizler, Peygamberimizin o dönemde söylediği sözünü bütün güvenimiz ve inancımızla bugün tekrarlıyoruz; “Güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler, ben yine bu davadan vazgeçmem. Ya Allah, bu dini hâkim kılar yahut ben bu uğurda canımı veririm.” 

Bizler Amerika ve kuklalarının tuzaklarına rağmen Allah'ın vaadinin doğru olduğundan asla şüphe etmiyoruz.  Bu mübarek davet Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın gözetiminde devam edecektir. Bunu dileyen kabul eder, dileyen de reddeder.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Müh. Osman Bahâş