HABER-YORUM

(Tercüme)

Suudi Arabistan'da Kadınların Stadyuma Girmesi Bir Zafer Mi!?

HABER:

Kadınlar Cuma gecesi Suudi futbol tarihinde yeni bir sayfa açtılar. Ülkenin tarihinde ilk defa bir futbol maçını kadınların seyretmelerine izin verildi. Suudi Arabistan'daki reformlar, kadınlara daha fazla özgürlük vermeyi amaçlıyor. Kadınların, araba kullanmalarına izin veren tarihi karardan sonra şimdi de stadyumlarda futbol maçlarını seyretmelerine izin verildi. Bir Suudi prens, Twitter'da şu sözleri paylaştı: “Gösterdiğiniz çabalar ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Bugün, ilk defa maç seyretme imkânı sayesinde her Suudi ailenin ve kadınların kalbine mutluluk getirdiniz.” (BBC Arapça)

YORUM:

Arap medyası bu haberi yoğun bir şekilde ele aldı ve uzun süre tanıttı ve onu "Vizyon 2030" için Muhammed bin Selman'ın üstlendiği reformlar kapsamında Suudi Arabistan'da kadınlar için önemli bir kazanç ve tarihi bir olay olarak sundu. Bu tür haberlerin kapsamlı bir şekilde ele alınmış olması ve Suudi Arabistan'da kadınların zaferleri olarak manşetlere ve web sitelerinin başına taşınmış olması gerçekten de üzüntü vericidir. Dünya petrol üretiminde birinci sırada olan ülkede siyasi ve ekonomik olarak kadınların sefil durumda olması, yaşam standartlarının ve mali durumlarının kötü olması meselesi görmezlikten gelinmektedir. Suudi Arabistan'da yoksulluk nüfusun %25’i oranındadır.

BM Özel Raportörü tarafından aşırı derecede yoksulluk ve insan hakları üzerine yapılan şok edici raporlar, ülkenin geniş servetinin boyutunu ve Suudi Arabistan'da yoksulluğun yaygınlaşması arasındaki paradoksu gösterdi. Haksız kanunlardan en fazla etkilenen kadınların dosyaları masa altı edilmekle birlikte, temel ihtiyaçlarını sağlamak için iş yapmalarının bile yolları kapatılıyor ve birçok haktan yoksun bırakılıyorlar.

Suudi Arabistan’da sanki kadınların hiçbir sıkıntısı ve talepleri kalmamış gibi onların futbol stadyumlarına girmeleri sanki kalplerine ayrı bir mutluluk verecektir! Yoksa böyle yapmaktaki amaç kadınlar üzerine kendisinden veya taleplerinden uzaklaştırılmış siyasi ve medyatik dayatma mıdır? Böylece, İbn Selman Batılı laik eleştirmenlerini kabul edecek ve kadınları tezgâhlarda dolaştırılan, sinema salonlarına giren veya konser veren, ucuz performansla "sahte" haklara sahip olacak ve kadınlarla uğraşırken "modernite" ve "ilerleme" yönünde büyük bir sıçrayış yapmayı mı düşünüyor?

Kadın haklarıyla ticaret yapmak dünyadaki diktatörlüklerin işidir. Suudi Arabistan'da yaşayan kadınlar yıllarca tamamen yoklukta yaşadıktan sonra bu ucuz pis laik sistemde batmaktadır. Bilakis entelektüel, siyasi ve ekonomik olarak, din ve Şeriatı inkâr edenler tarafından sloganlarının parıltısına ve barlarının ışıltısına çıkarmak için onları daha karanlık bir dünyaya çekmek istiyorlar.

Eğer Suudi Arabistan'daki kadınlar ve genel olarak Müslüman ülkelerdeki veya tüm dünyada kadınlar gerçekten huzur ve refahla kalbinin mutmain olarak mutluluğu yaşamak istiyorsa, bu ancak Râşidi Hilafet Devleti gölgesi altında İslam nizamıyla ve Rablerinin vahyiyle olur. Çünkü Râşidi Hilafet Devleti tebasına bakar ve mutluluğu garanti eder. Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır: ﴿مَا أَنزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لِتَشْقَى﴾“Kur’ân’ı sana meşakkat (güçlük) olsun diye indirmedik.” (Ta-ha 2)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Nesrin Buzafiri