- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Terörist Haçlı İttifakını Ancak Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet Ortadan Kaldırır
HABER:
Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Agnes von der Mol salı günü yaptığı açıklamada, uluslararası koalisyonun son aylarda elde ettiği zaferlere rağmen, terör örgütü Deaş’ın Suriye ve Irak'ta hâlâ aktif olduğunu, bu tehdidin ortadan kaldırılmasının Fransa ve Amerika'nın ortak bir hedefi olduğunu belirtti. (Elyevme Sabi)
WASHINGTON (Reuters) Çarşamba günü yayınladığı raporda, “ABD Başkanı Donald Trump, ABD askerlerinin daha uzun süre Suriye'de kalması konusunda anlaştığını belirtti. Yetkili yaptığı açıklamada; Trump “bir yıl içinde ya da daha kısa bir süre içinde askerlerini çekmek” istiyor gibi görünüyor olmasına rağmen Trump'ın birliklerin çekilmesi için bir zaman çizelgesi yapmadığını söyledi. İstediği şeyin Deaş örgütünü yenmesi ve bu bölgede başka bir devletin Amerikan rolünü ele geçirmesi gerektiğine işaret etti. Birleşmiş Milletler'in Suriye'nin istikrara ulaşması için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini, söyledi.
YORUM:
Görünüşe göre, Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Amerikan haçlı birliklerinin bölgeye uyguladığı terörü Suriye ve Irak'taki Müslümanlara karşı askeri operasyonların sonucunu zafer olarak nitelendiriyor. Hâlbuki zafer olarak addeddikleri ise Musul, Rakka ve çevresindeki diğer şehirleri bütünüyle tahrip ederek moloza, taş yığını ve viraneye dönüştürmeleridir. Yüzlerce masum sivil öldürüldü ve milyonlarca insan Deaş’le mücadele bahanesiyle yerlerinden edildi. Görünüşe göre bu zaferler, kâfir Batı'nın kinini dindirmedi ve Deaş terör örgütünün hâlâ Suriye ve Irak'ta aktif olduğu söyleyerek bu bahaneyle Müslümanlara karşı ittifakta bulunmaya azmediyorlar.
Sadece İslam’a düşman cahil ya da kuklaların inkâr edemeyeceği hakiki gerçek ise, Amerika ve müttefiklerinin terörist hareketler olarak nitelendirdikleri Deaş ya da diğer hareketleri ortadan kaldırılmasının esas amaçları olmadığıdır. Bu ancak Amerika ve müttefiklerinin tek bir hedefe ulaşmak için uğraştığı propagandadır. Bu ise, İslam'la savaşmak ve Suriye'deki İslami devrimi ortadan kaldırmak, laik rejimin düşmesini engelleyerek Hilafetin kurulmasının önüne geçmektir.
Küresel terörizmin lideri olan Amerika liderliğindeki altmış ülkeden oluşan bu haçlı ittifak, terörle mücadele iddiasında bulunuyor. Hâlbuki teröristin en büyüğü Amerikan’ının kuklası Beşar’ın vahşi katliamları, acımasız bombardımanı ve kimyasal silahlarla işlediği terörizmdir. Ama onlar sağırlığını sürdürüyor ve Beşar’la terörizmde ve düşmanlıkta ortak olduklarını ortaya koyuyor. Bu ülkeler, Beşar kasabı tarafından kimyasal silahların kullanımıyla ilgili olarak gözlerini dahi kıpırdatmadı ve Guta, Halep, İdlib, Hama, Humus ve diğer yerlerdeki acımasız katliamları hakkında bir açıklama dahi yapmadılar. Ancak katil Beşar’ı ve müttefikleri Suriye halkını katledilmesine devam etmesi için serbest bıraktılar. Dünya ülkeleri Amerika'nın emirlerine boyun eğmeyi kabul etmeyenleri teröristler olarak suçlayarak terörizmle savaş bahanesiyle binlerce masum insanın onurlu kanlarını akıtarak Suriye'deki sadık ve onurlu insanlara karşı tağut Beşar ile bu şeytani ittifakta birleştiler.
Müslümanların artık, teröre karşı müdahalelerini haklı göstermek, Müslüman ülkelerdeki nüfuzlarını arttırmak ve bölgeye girmek için kullandıkları Amerikan terörizminin yalanlarını ve bahanelilerini keşfetme zamanı gelmiştir. Gerçek düşmanımızın Batı ve Amerika olduğunu ve İslam dünyasındaki hain kukla rejimler olduğunu anlamaları önemlidir. Bunlar beldelerimizde suç işlemede rol alan gerçek teröristlerdir. Hilafetin ve İslâm'ın tek başına iktidara dönmesiyle ancak Amerika ve onun haçlı müttefiklerinin terörizmini ortadan kaldırır ve Müslüman ülkelere güvenlik ve istikrarı geri getirir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu Adına
Fatıma Binti Muhammed