- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Muhammed Fatih’in Annesi Gibi Olun ve Roma’nın Fatihi Olacak Bir Kahraman Hazırlayın
عن عبد الله بن عمرو قال: بَيْنَمَا نَحْنُ حَوْلَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم نَكْتُبُ، إِذْ سُئِلَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم: أَيُّ الْمَدِينَتَيْنِ تُفْتَحُ أَوَّلًا: قُسْطَنْطِينِيَّةُ أَوْ رُومِيَّةُ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم: «مَدِينَةُ هِرَقْلَ تُفْتَحُ أَوَّلًا، يَعْنِي قُسْطَنْطِينِيَّةَ Abdullah İbn-u Amr şöyle dedi: Biz Allah’ın Rasulü SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yanında yazıyorken O’na şöyle soruldu: Bu iki şehirden hangisi önce fethedilecek: Allah’ın Rasulü SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle cevap verdi: “Evvelâ Hirakl’in şehri, yani Konstantiniyye fethedilecektir.” Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini alan anne hikmetle davrandı, oğlunun adını İslam ümmetinin tarihine yazdırmak için mücadele etti ve onu dinine yardım eden kahraman bir Fatih yaptı. İşte o, Konstantiniyye’nin fethi ve Peygamberimiz Aleyhissaletu ve’s Selam’ın müjdesinin onun eliyle gerçekleşmesi düşüncesini çocuğunun zihnine aşılamaya karar veren Muhammed Fatih’in annesidir. Dolayısıyla o, zihninde yer etsin diye çocukken ona fetih sözlerini tekrar edip duruyordu.
Fatih’in annesi, oğlunu Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirenlerden olsun diye yetiştirerek bir kahraman yaptı. Rabbinden bu fethin oğlunun eliyle olmasını isteyerek bunu onun kulaklarına tekrar edip duruyordu. Dolayısıyla onunla birlikte bu güven ve istekle büyüyor, o da bunu gerçekleştirmek için çalışıyordu. Böylece Allah ona ikramda bulundu ve Konstantiniyye’nin Fatihi oldu.
İşte o, İslam’da nesiller eğiten ve kahramanlar yetiştiren bir annedir. Zira çocuklarını, ahlakları düzgün olsun diye Rablerinin hükümlerine bağlı kalmak üzere büyütüyor ve onlar arasında dinlerine yardım etmek ve ticaretlerinde karlı çıkmak için çalışma düşüncesini aşılıyordu. Dolayısıyla onlarla birlikte Allah ve Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sevgisiyle büyüyorlardı. Dolayısıyla da hayatlarını, Allah’ın kelimesini yüceltmek ve onu yaymak için adıyorlardı.
Bugün, Fatih’in annesi gibi olan Müslüman kadın nerede? Zira çocuklarını Roma’nın fethi olan ikinci müjdeyi gerçekleştirmeleri için hazırlamaya çalışıyor mu? Bu, Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hadisinde geçmiyor mu? O halde ikinci Fatih’in annesi olmaya kararlı mı? Çocuklarının İslam Devleti’nin ordularının komutanları olmaları için çalışıyor mu?
Batı, Müslümanların devletlerini yıktıktan ve onları dinlerinden uzaklaştırdıktan sonra Müslümanların mefhumlarına savaş açtı ve özellikle de nesiller eğitme ve adamlar yetiştirmede önemli rolü olan Müslüman kadına yöneldi. Dolayısıyla Batı, Müslüman kadının İslami düşüncelerini değiştirmeye ve onda şüpheler oluşturmaya çalıştı ve Müslüman kadının eşyalara Batılı kapitalist hadaratının gözüyle bakmasını sağladı:
Oğlunu her gün Konstantiniyye’nin eteklerine taşımasının ardından ona Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini hatırlatıyor, ona bayrağı taşımasını ve onu açmasını istediğini ifade ediyor, başarılı olması ve birinci konuma gelmesi şeklindeki hayalini gerçekleştirecek olan fikirlerin aşılanması için onu her gün okula taşıyor, bununla gurur duyuyor ve mutlu oluyordu. Dolayısıyla dini görevlerini yerine getirme pahasına bile olsa onun sadece dünyevi başarılarını düşünmesini sağlıyordu. Nitekim Fatih’in annesi, derslerine çalışması, vakitlerinde onu zorlamadan namazlarını kolayca kılması amacıyla erken uyandırabilmek için ondan bir an olsun gözlerini ayırmıyordu!
Annesi Fatih’in nefsine dininin hükümlerine bağlı kalma ve günahlardan korkma düşüncesini aşılayıp ona sorumluluk yüklenmeyi alıştırmasının ardından hatalarını kabul etmeyen ve kendini sorgulatmayan küçük bir çocuk olduğunu ve kaybolup gittiğini görünce zor görevlerin ve adam gibi adamlardan olmanın eğitimini almasını sağladı.
Ne acıdır ki bugün çocuklarımızın çoğunun durumunu düşündüğümüzde, onlara olanlar için üzülüyoruz. Zira ne bir sorumlulukları ne de bir hedefleri var. Dolayısıyla çocukların arzu ve ihtiyaçlarını karşılamak adına onları yanlış bir şekilde büyüttüler. Böylece bencillik ve kendi beğenme duygusuyla büyüdüler ve dünya hayatı onların en büyük endişeleri haline geldi. Nitekim mürebbiyeler onların arasına, şehvetleri arzulama, istek ve kaprislerinin peşinden koşma, iyilikleri ve iyilik yapmayı göz ardı etme veya göz ardı etmiş gibi görünme tohumları ektiler.
Bana, genelleme yapma denilebilir! Tabi ki çocuklarına karşı görevlerinin farkında olan, onların şahsiyetlerini sağlam bir şekilde oluşturmaya çalışan ve onlardan liderler ve adam gibi adamlar çıkması için uğraşan Müslüman anneler var. Ben bunu inkar etmiyorum. Ancak dinine karşı ilgisiz, vurdumduymaz ve duyarsız nesiller oluşturmaya çalışan fasit ve bozuk mefhumların baskın geldiği bir vakıada zorluklar ve engellerle karşı karşıya kaldıklarını söylüyorum. Zira çocukları dinlerinden ve hükümlerinden uzaklaştırmak için rezillik ve fesat yayan ve onların arasında özgürlük ve ayrılık mefhumlarını aşılayan yıkıcı akımlar vardır.
Hükümetler kendilerine dayatılan politikaları takip ettiğinden dolayı Batılı yasalar kabul edildi, bozuk mefhumları yayan medya organları görevlendirildi, vakıayı çocukların içerisinde çırpındığı bataklığa dönüştürmek için zehirli düşüncelerle dolu eğitim müfredatları dayatıldı. Böylece kendilerini kaybolmuş buldular ve kendilerini kayboluştan kurtaracak yolu bulamadılar.
Bilinçli Müslüman bir annenin rolü, kahraman adamlar yetiştirmek, her gün oğlunun kulaklarına bunu tekrarlamak, Nübüvvet Minhacı üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulmasının ardından -Muhammed Fatih’in annesinin istediği gibi- Allah’tan oğlunun İslam ordularının içerisinde bir komutan olmasını istemektir. Ayrıca her zaman çözümün, İslam devletinin kurulmasıyla birlikte olması gerektiği tekrar edip durmalıdır! Yine ona, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirme umudunu aşılamak için her zaman Roma’nın fethedileceğini söylemelidir. Dolayısıyla onu, buna olan özlem aşkıyla büyütmeli ve ona umut vermelidir.
Bütün anneler, çocuklarının kalbine Rasullerinin ikinci müjdesini gerçekleştirme tohumlarını ekmek ve onların arasından Selahaddin ve Muhammed Fatihler çıkarmak için kolları sıvamalıdır. Böylece İslam’a yardım eden ve onun râye’sini yükselten kahraman bir Fatih hazırlama şerefine nail olacaklardır.
#İstanbulunFethi
#İstanbul
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Zinet Es-Samit