- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
GÜZELLİK YARIŞMASI MI YOKSA 20.YÜZYILIN EŞYA PAZARI MI?!
(Tercüme)
HABER:
25 Aralık tarihinde Müslüman Arap ülkesinde ilk kez düzenlen güzellik yarışmasına Tunus, Fas ve Cezayir katıldı. Güzellik yarışması Tunus’un başkentinde düzenlendi ve yarışmayı Fas'lı yarışmacı kız kazandı. Tunus, Fas ve Cezayir’in katılımıyla birlikte toplam 15 ülkeden yarışmacılar katıldı. Kraliçe seçilen Fas'lı yarışmacı; ‘’En büyük yarışlarından birinde ülkemin bayrağını göklere yükselttiğim için çok mutluyum’’ dedi. Yarışmanın organizatörleri, Arap ülkesi olarak Tunus’un bu güzellik yarışmasını düzenlediğinden dolayı çok mutlu olduklarını ve bu yarışmanın ülkenin kültürünü yaymaya ve Tunus’un turizmini tanıtmaya teşvik edeceğini söylediler.
YORUM:
Batılılaşmayı savunanlar, Müslüman kadınların körü körüne Batı’yı taklit etmesi için hiçbir alanı boş bırakmıyorlar. Onlar Tunus, Fas ve Cezayir’in laik Batı kültürünü temsil ettiğini göstermek için her fırsatı kullanıyorlar. Bu fırsatlardan biri de iki gün önce düzenlenen ve Fas'lı kızın kazandığı güzellik yarışmasıdır. Onlar, çoğunluğu Müslüman bir ülke olan Tunus’ta bu yarışmayı düzenlemek suretiyle Şer-i hükümleri görmezden gelerek, güzellik yarışması adı altında vücutlarını sergileterek kadınları istismar etmiştir. Bu kadına karşı bir hakarettir ve küçümsemedir. Vücutlarını meta gibi pazarlayarak alıcıların karşısına sunmaktır. Kadınların bel ve saçların şekli ve uzunluğuna göre ölçülen değer, alenen onların vücutları istismar edilerek yirminci yüzyılın açık artırma pazarında bir meta gibi pazarlamak ve tanıtmak içindir.
Şunu unutmamak gerekir ki, böylesi yarışmalar hayasızlığın ve bozulmanın tezahürüdür. Bunlar faziletle mücadele edip, ahlaksızlığa, münkere ve fuhşiyata davettir. Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır;﴿إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَة﴾. ‘’İnananlar arasında hayasızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.’’ (Nur 19)
Müslüman bir ülke olan Tunus’ta bu yarışmayı düzenlemek istemeleri; Tunus’lu kadınların İslami hükümlere, İslami değerlere ve İslami ahlakı da içinde barındıran İslami kimlikten uzak durduğunu ve laikliği benimsediğini ve batılı kadınlar gibi İslam’dan uzak, menfaatçi materyalist kapitalistlerin düşündüğü gibi tefekkür ettiğini dünya’ya göstermektir. Fakat Allah’ın izniyle hayal kırıklığına uğradılar. Çünkü Tunus’lu kadınların büyük çoğunluğu kurtuluş yolunu, izzet ve şerefin sadece İslam’da ve onun yönetim sisteminde (hilafet) ve onun devlet olarak dönmesine bağlı olduğunu ve Hilafetin kadınlıklarına ve şereflerine hakaretten ve körü körüne Batıyı taklit ederek ortaya çıkan istismarı koruyacak ve başlarını dik tutabilecekleri güçlü bir sistem olduğunu biliyorlar. O sistem (hilafet) kadınların şerefini ve refahını sağlayacak, aynı zamanda onların işlerini vücut ölçü ve şekline göre değil, bilakis dinlerine göre yürütecektir.
Bu tür yarışmaların; dini ve ahlaki değerleri ihlal ettiğini, avretin izharını ve Şer-i hükme bağlılığı ortadan kaldırdığını tekrar tekrar söylüyoruz.
Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır;﴿يَا بَنِي آدَمَ لاَ يَفْتِنَنَّكُمُ الشَّيْطَانُ كَمَا أَخْرَجَ أَبَوَيْكُم مِّنَ الْجَنَّةِ يَنزِعُ عَنْهُمَا لِبَاسَهُمَا لِيُرِيَهُمَا سَوْءَاتِهِمَا إِنَّهُ يَرَاكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُ مِنْ حَيْثُ لاَ تَرَوْنَهُمْ إِنَّا جَعَلْنَا الشَّيَاطِينَ أَوْلِيَاء لِلَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ﴾.
‘’Ey Âdemoğulları! Avret yerlerini kendilerine açmak için, elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın. Çünkü o ve kabilesi, onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz, şeytanları, iman etmeyenlerin dostları kılmışızdır.’’ (A’raf 27)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Müslime Eş Şami