- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER- YORUM
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ اِلَّٓا اَنْ يُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ الْعَز۪يزِ الْحَم۪يدِۙ
“Müminlerden, sadece âziz ve hamîd olan Allah’a iman ettiklerinden dolayı intikam alıyorlardı.” (Burûc: 8)
HABER
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri; “Myanmar güvenlik güçlerinin Ekim ayından bu yana Rohingyalı Müslümanlara karşı evlerini yakıp-yıkma, katliamlar ve toplu tecavüzler işlemekte, hatta bu insanlığa karşı işlenen suçlar muhtemelen soykırım seviyesine kadar ulaşabilir” dedi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri, tanıkların gözleriyle şahit oldukları olayları raporunda şu şekilde ifade ediyor; “Bebekleri, çocukları, gençleri, kadınları ve yaşlıları öldürdüler ve kaçmaya çalışanları da silahla taradılar. Evlerini yaktılar, toplu olarak gözaltına aldılar ve tecavüz ettiler. Sistematik olarak cinsel şiddet uyguladılar, kasıtlı olarak gıda ve gıda kaynaklarını imha ettiler.’’
Rapora göre; bu operasyonlar neticesinde yaklaşık 66 bin kişi Bangladeş’e kaçmaya zorlanmış ve 22 bin kişiyi de kendi ülkesinde yerinden edilmiştir. (Sky News Arabia 03-02-2017)
YORUM
Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran’ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ اِلَّٓا اَنْ يُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ الْعَز۪يزِ الْحَم۪يدِۙ
“Müminlerden, sadece âziz ve hamîd olan Allah’a iman ettiklerinden dolayı intikam alıyorlardı.” (Burûc: 8) Bu ayeti kerime Burmalı kardeşlerimizin acılarını özetliyor. Bu kardeşlerimiz ne katil ve ne de eşkıyaydı. Lakin onların tek suçları Aziz ve Hamid olan Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya iman etmeleriydi. Onlar bundan dolayı öldürüldüler, işkence gördüler, namusları kirletildi ve yurtlarından tehcir edildiler. Bu olaylar tamamen Ashabı Uhdud'a yapılanlar gibidir, Kuran’ı Keriminin Burûc süresinde anlatılan kıssadaki gibi; Rablerine inandıklarından dolayı inananları ateş dolu hendeklere atmışlardı.
Bu vahşet ve suçlar bize mücrim İspanyolların İspanya’da Endülüslü Müslümanlara karşı kurulan Engizisyon mahkemelerini hatırlattı. Endülüs’te Müslümanların yönetimini ve hakimiyetini anımsatan etkileri kaldırmak için her türlü işkence ve zulüm gördüler, hatta korkunç katliamlara maruz kaldılar ve zorla tehcir edildiler.
Bu vahşetin gölgesi altında, Müslümanların yöneticilerinin, özellikle de komşu ülkelerin takındığı pozisyonlar onların utanç verici komplolarını açığa çıkarttı. Bangladeş ve Pakistan, Budistlerin baskısından ve zulmünden kaçan kardeşlerine sınır kapılarını kapattı. Myanmar da uygulanan kuşatmayı kırmak adına “Özgürlük filosuna” katılmaları için onları temsilen bir hükümet heyeti gönderdi. Halbuki, bunun yerine yapılması gereken iş, filoyu hazırlayıp, Müslüman orduyla donatıp harekete geçirmek suretiyle savunmasız Rohingyalı Müslümanları kurtarmak olmalıydı. Ancak bu şekilde mücrim Budistlere gereken cevap verilir.
Tarih boyunca Müslümanlara uygulanan her haksızlık, zulüm ve zorbalık İslam’ı ve Müslümanları yok etmeyi başaramamıştır. Bundan dolayı bu zulümlerin de biteceği hakikati bizi rahatlatıyor ve bize umut ışığı oluyor. Zulümler ne kadar uzun sürerse sürsün muhakkak ki Allah Subhânehu ve Teâlâ tarihte de şahit olunduğu gibi zalimlere karşı güçlü bir eli onlara musallat eder. Bizler Burmalı kardeşlerimizin acılardan kurtulmaları için, kanlarının akıtılmaması ve namuslarının korunması için Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya dua ediyoruz. Arkasında savaşılacak ve onunla korunacak muhlis bir lideri kılmayı hızlandırmasını ve zulüm edenlerin zulmünü kesecek ve bizleri izzetli günlerimize geri döndürmesini Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan diliyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Bacınız Beraa Münasıra