Cuma, 29 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/01
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Suriyeli Emani Al-Rahman ve Bebeklerinin Ölümünden ve Tüm Suriyeli Müslümanlara Karşı Düşmanlığın Sorumlusu Gayri İslami Yönetim ve Politikalardır

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Suriyeli Emani Al-Rahman ve Bebeklerinin Ölümünden ve Tüm Suriyeli Müslümanlara Karşı Düşmanlığın Sorumlusu Gayri İslami Yönetim ve Politikalardır

Haber:

7 Temmuz tarihinde, Sakarya'nın Kaynarca İlçesi'nde iki canavar; Suriye uyruklu, doğumuna saatler kalmış dokuz aylık hamile ve sadece 20 yaşındaki Emani Al-Rahman’a tecavüz ettikten sonra ormanlık alanda on aylık bebeğiyle birlikte vahşice öldürdü.

Yorum:

Sakarya’da işlenen bu vahşet, Türkiye’deki Suriyeli kardeşlerimizin aynen Suriye’deki kardeşlerimiz gibi sahipsiz ve korumasız olduğunu göstermiştir. Bu olay hükümetin bugüne kadar yürüttüğü Suriye, mülteci ve güvenlik politikalarının ne kadar sahte ve beyhude olduğunu kanıtlamıştır. Bu vahşi olay, haftalardır Türkiye’de, bazı siyasetçilerin, sanatçı ve düşünürlerin de desteğiyle medya ve sosyal medya üzerinden yürütülmekte olan linç ve ötekileştirme kampanyalarının ve hükümetin ve laik yasaların bu tarz aşağılık davranışlara karşı hoşgörülü davranmasının bir sonucudur.

Emani ve bebeği diğer Suriyeli Müslümanlar gibi Esed ve İran çetelerinin işlediği bu tarz vahşetlerinden kurtulmak için Türkiye’ye sığınmıştılar. Suriye’de sığınacak bir karış toprak, yiyecek bir lokma ekmek, yaralarına sürecek az bir merhem dahi bulamadıkları için Türkiye’ye sığındılar. Çocuklarını varil bombalarından ve kimyasal saldırılardan kurtarmak için geldiler. Müslüman kadınlar namuslarını korumak için Türkiye’ye kaçtılar. Bu onların en doğal hakkıydı ve hakkıdır da! Zira onlar bizim kardeşlerimiz, bizim namusumuz, bizim canlarımızdır! Üstelik suni sınırlarla bugün Türkiye Cumhuriyeti diye adlandırılan bu topraklar; İslam Halifelerinin Allah’ın adıyla Suriyeli Müslümanlar dâhil tüm Müslümanlara kazandırdığı topraklardır, dolayısıyla her bir Müslümanın güvende olması gereken yurdudur!

Küfür ve zulüm yönetimine karşı İslami bir direnişle direnen Müslümanlara Suriye topraklarını cehennem yapan kâfir Batı ve onun avaneleri, Allah’ın tüm arzını ve Türkiye topraklarını da Suriyeli Müslümanlara zindan etmek için çabalamaktadır. Çanakkale savaşında Ümmetin birliği karşısında hezimete uğrayan kâfirler; bugün zehirli siyasetiyle ve fasit fikirleriyle Türkiye’deki bazı insanların zihinlerini de milliyetçilik, ırkçılık, din düşmanlığı, hürriyetler, demokrasi ve laiklik gibi en aşağılık fikirlerle işgal etmiştir. Bu kişileri de politikada, siyasette ve birçok alanda toplumun başına getirmiş ve her türlü ahlaksızlığı ve kötülüğü yaymaları için teşvik etmiştir ki Emani ve bebeklerini katleden caniler bunlardan beslenmiştir. Oysa Suriyeli Müslümanların bu topraklarda karşılaşması gereken tek muamele kardeşçe kucaklanmaktır. Onlar buralarda Ensar’dan başkasını görmemelidir. Çanakkale’de Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla omuz omuza savaşıp şehit düşen Suriyelilerin torunları muamelelerin en güzeliyle karşılaşmalıdır. Ümmetimizi parçalayan milliyetçi vatancı sömürge söylemlerini kabul etmiyoruz. Zira bizler tek bir ümmetiz. Rabbimiz Enbiya Suresi’nde şöyle buyuruyor:

إِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ ﴿٩٢﴾

"Muhakkak bu sizin ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise bana kulluk edin. " [Enbiya 92]

Bu vahşi olayla bir kez daha gördük ki, küfür sistemini kökünden kazımak için çalışmamak, gayri İslami yönetim şekline, hukukuna ve nizamına bağlı kalmakta ısrar etmek ve bunları yaşatmak için çabalamak Müslüman kadın ve çocukları sahipsiz ve korumasız bırakmaktadır. Bunun aksini iddia eden ve savunan her yönetici, düşünür, medya organı ve her fert, Müslüman kadın ve çocuklara isabet eden her türlü zulümden bizzat sorumludur!

Öyleyse Türkiye Hükümetinin ilk olarak yapması gereken iş; küfür devletleriyle ve sistemleriyle olan ilişkisini derhal kesip Ümmeti Nübüvvet Metodu üzere Raşidi Hilafet çatısı altında birleştirmektir. Ardından da İslam ordularını Suriye’deki küfür ordularına karşı bir an evvel harekete geçirip Suriye’deki katliamları durdurmak ve eskiden olduğu gibi tüm dünyada güvenli bir ortam oluşturmaktır.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Zehra Malik

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER