Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Müslümanların Zaferleri, Hilafetin Kurulmasıyla Birbirini Takip Edecektir

بسم الله الرحمن الرحيم

Müslümanların Zaferleri, Hilafetin Kurulmasıyla Birbirini Takip Edecektir

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ “Onlarla savaşın ki; Allah sizin elinizle onlara azap etsin, onları rezil rüsva etsin, onlara karşı size yardım etsin ve mümin topluluğun gönlüne şifa versin/yüreklerine su serpsin.” [Tevbe-14]

Gilboa hapishanesinden kendilerini kurtaran altı mahkûmun tokadı, Yahudi varlığını ve kırılgan güvenlik rejimini ifşa eden güçlü bir tokattır. Bu ise tüm İslam ümmetini sevince boğmuştur. Yahudilerin altı mücahidin eliyle hezimete uğramasından dolayı her bir Müslümanın kalbi büyük bir sevinçle dolmuştur. Dolayısıyla bu kahraman mücahitlerin sahip olduğu kahramanlığa, kararlılığa, azme ve sabra övgüler yağdırmışlardır. Daha bundan kısa bir süre önce de İslam ümmeti, Amerika'nın Taliban hareketinin eliyle hezimete uğramasından dolayı sevinmişti. Zira yirmi yıl sonra Amerika, Taliban hareketi, mücahit Afgan halkının sabrı ve kararlığı ve Amerikan işgalcisine boyun eğmeyi reddetmesi karşısında askeri olarak başarısız olmuştur. Bu ise İslam ümmetinin, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in vasıflandırdığı şekilde olduğunu kanıtlamıştır: مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّىMüminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."

Ancak Arap medyası, ümmetin Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in vasıflandırdığı gibi Müslümanların bir vücut şeklinde olmalarını istemiyor.  Zira tüm haber siteleri, Filistinli mahkumların meselesine odaklanmış olup tamamı, hapishaneleri, hapishanelerin içinin ve dışının korunaklığının boyutu, Filistinli mahkumların psikolojik, fiziksel ve sağlık durumları hakkında konuşuyorlar.  

Burada soruyoruz: Bu mahkumlar kim? Birçoğu müebbet hapis cezasına çarptırılmış, tedavisi imkânsız hastalıkları olan ve aralarında çocukların da olduğu binlerce mahkûm. Peki onları kim kurtaracak? Gardiyanların zulmünün acısını çekenler sadece onlar değil. Zira Osmanlı Hilafet Devleti’nin yıkılmasından bu yana mübarek Filistin toprakları ve halkının tamamı işgal altında olup dünyanın dört bir tarafından getirilen Yahudiler tarafından işgal edilmişlerdir. Dolayısıyla büyük bir hapishanede yaşayan Filistin halkı, zulüm, baskı, fakirlik, arazilere el konulması, evlerin yıkılması ve Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in mesrası Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırı ve baskınlar başta olmak üzere kutsallara ve mescitlere yönelik saldırılar gibi işgalin zincirlenmiş hapishanesinde tutuklu mahkumların çektikleri acının aynısını çekiyorlar.    

Filistin halkının tamamı, özgürlüğün özlemini çektikleri gibi Yahudi varlığından kurtulmayı arzu ediyorlar. Onlarca yıllık işgal boyunca Filistin halkı, kararlı murabıtlar olmakta ve İslam akidesinin silahıyla silahlanmakta, sabit dağlar gibi sebat etmekte ve Allah’ın nusretinin kesinlikle geleceğine inanmaktadırlar. Zira Celle ve Âla şöyle buyurmuştur: وَكَانَ حَقًّا عَلَيْنَا نَصْرُ الْمُؤْمِن۪ينَMüminlere yardım etmek bizim üzerimize hak olmuştur!” [Rum 47] Ancak bu sebat ve bu kararlılığın, gücünün ve sebatının, dolayısıyla da özgürlüğünün artması için silah gücüne ihtiyaç vardır. Peki onları, Yahudilerin pençelerinden kurtarmaya gücü yetecek olan kim? Mesra’yı ve mahkumları kurtarmaya gücü ve kudreti olan kim?    

Filistin, yaklaşık yüz yıldır Haçlıların işgali altında. Kurtuluş, İslam ordularına komutanlık edip ülkeleri kurtaracak olan kahraman lider Selahaddin Eyyubi’nin eliyle olacaktır. 

Kurtuluş, cihat râyesini kaldıracak, sadece Filistin’i değil, dahası kafirlerin ve Müşriklerin zulmü altında inleyen ve üzerlerine İslam şeriatına muhalif ve aykırı olan beşeri hükümlerini, kanunlarını ve yasalarını tatbik eden tüm İslam ülkelerini kurtaracak Müslümanların Halifesi tarafından idare edilen İslam ordularının eliyle olacaktır. Bu nedenle Allah Subhanehu’yu ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’ı seven Müslümanların tüm gayret ve samimiyetleriyle, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’ni kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için muhlis bir şekilde çalışanlarla birlikte çalışmaları gerekir. İşte o zaman gerçek kurtuluş olacak ve işte o zaman büyük zaferin sevinci olacaktır. Müslümanların izzetlerini ve onurlarını geri iade edecek olan kurtuluş, Müslümanın, ülkesini ve insanları satanların hainliği ve ihaneti korkusuyla takip edilerek ve gizlenerek değil kendi ülkesinde güven ve emniyet içerisinde yürümesiyle olacaktır. İşte o zaman “güvenlik koordinasyonu” ve casuslar olmayacaktır! Zira Müslümanların Halifesi olduğunda, her hain ve ajan için tetikte olacaktır.   

Ey Müslümanlar! Allah’a yardım edin ki O da size yardım etsin ve ayaklarınızı sabit kılsın. Allah ile beraber olun ki O da sizinle beraber olsun.

Ey Müslümanların orduları! Sizler Allah ve Rasulü’ne iman eden Müslümanlar değil misiniz? Kalpleriniz Mescid-i Aksa’da namaz kılmaya özlem duymuyor mu? Filistin halkı sizden yardım bekliyor. O halde onlara yardım etmek ve nusret vermek için icabet etmeyecek misiniz?! 

Müslümanlar için Allah Subhanehu ve Teala’dan başka kim var, sonra sizler, İslam akidesine iman ediyor ve sizin, kışlalarınızı silah ve teçhizatlarla dolduran maddi gücünüz var. O halde içinizde aklı başında biri yok mu?! 

Ey Müslümanlar ve ey ordular! Sizi çağırdığı zaman Allah’ın çağrısına icabet edin. Zira Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَEy iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal-24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ümmü Âsım Tavîl – Mübarek Toprak (Filistin)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER