Riyad Zirvesi… Aşağılık ve Utanç Verici Bir Zirvedir!

Direnişi silahla desteklemekten yoksun bir zirve olup bu, Arap ya da İslami değil bir Amerikan zirvesidir. Arap ve Müslüman ülkelerin liderlerinin yüksek seslerini ve kararlarını işittik ama bu mübarek toprakların bir karışından dahi vazgeçmeden Filistin’in denizinden nehrine kadar halkının toprakları olduğunu söylemeye cesaret eden birini işitmedik…

Bu aşağılık ve ihanet zirvesinin düzenlenmesine rağmen Yahudi varlığı bu aşağılık zirveyi hiç hesaba katmaksızın kan dökmeye, öldürmeye, evleri yıkmaya ve uluslararası koruma alanı olarak kabul edilen hastaneleri bombalamaya devam ediyor; bütün bu aşağılanmaya rağmen bu zirvedeki liderler hala sözde barış girişimlerini ve bu yöneticilerin mırıldanıp durdukları iki devletli çözümü hayal edip tekrarlıyorlar; çünkü bunlar, kendilerini iktidara oturtan efendilerinin kararıdır.

Elliden fazla Müslüman ülkesinin kararlarının Filistin direnişinin silahlarla desteklenmesinden yoksun olması, dahası durumun Batılı ülkelerle ilişkileri kesmeye, bu açık saldırganlığı destekleyen ülkelerin büyükelçiliklerini kapatmaya, hatta bu ülkelerden petrolü bile kesmeye karar verememeleri noktasına gelmesi gerçekten utanç vericidir!

İşte tüm bunlardan yoksun olan açıklama, Amerika’nın parmakları tarafından formüle edildi; çünkü maalesef Gazze’ye insani yardım gönderilmesi çağrısında bulunan bir açıklama yapmaktan öteye geçemiyorlar, aynı zamanda kâfir Batı da dünyanın gözü ve kulağı önünde Yahudi varlığına askeri yardımlar sağlıyor. Ne yazık ki bu zirvedeki yöneticiler olacaklardan korktukları için efendilerinin kararlarına ve direktiflerine karşı çıkamıyorlar… Batılı ve Amerikan türetmesi bu zirvenin hiçbir kıymeti ve ağırlığı yoktur; zira halkımız bu zirvelere alışkındır ve bu zirvelerin bizim için bu ümmetin tüm meseleleri hakkında aşağılık ve utanç verici bir tarihi vardır.

Zirvenin hain liderlerine diyorum ki; hak olan zaman geçse de batıla dönüşmeyeceği gibi batıl olan da hakka dönüşmez. Dolayısıyla bu ülke için ne kadar pazarlık yaparsanız yapın Yahudi varlığı, meşru olmayan ve asla da olmayacak olan gâsıp bir varlıktır; çünkü bu ülke sizin mülkünüz değil ümmetin mülküdür; bu yüzden herhangi bir yöneticinin veya zirvenin ya da başka bir odağın, büyük ecdadımızın fethetmiş olduğu mübarek Filistin topraklarının tek bir kum tanesinden bile vazgeçmeye hakkı yoktur ama siz onu zayi ettiniz. Allah sizi mübarek kılmasın; gâsıp Yahudi varlığını veya onunla yapılan herhangi bir anlaşmayı tanımanın hiçbir anlamı yoktur; bilakis bunlar, kendisinden temizlenme fırsatı beklediğimiz utanç verici bir lekedir. Şüphesiz bekleyeni için yarın çok yakındır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Munis Hamid – Irak