Özbekistan Hükümeti, Neden Savunmayı Güçlendirmek İstiyor?

2 Ocak’ta Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev başkanlığında, Özbekistan Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerinin savunma inşası ve geliştirilmesi konularında bir hizmet toplantısı düzenlendi. Toplantıda, silahlı kuvvetlerin savaşa hazırlık ve savaş kabiliyetinin güçlendirilmesi, modern silah ve askeri teçhizatların temin edilmesi, mevcut silahların modernizasyonunun yanı sıra askeri personel, aile üyeleri ve silahlı kuvvetler gazileri için sosyal koruma konuları ele alındı. (Cumhurbaşkanlığı Basın Servisi, 02/01/2024).

Özbekistan hükümetinin savunma ve güvenliğe harcadığı miktar genellikle kamuoyuna açıklanmıyor. Ancak bazı verilere dayanarak bu konuda gerçeğe daha yakın yaklaşık rakamlar verilebilir. Örneğin Gazeta.uz’a göre 24 Aralık 2023’te savunma ve güvenlik harcamaları 3,2 trilyon Som (260 milyon Dolar) artırıldı. Bu değişikliği yasama organı 15 Aralık’ta, Senato ise 20 Aralık’ta onayladı ve savunma ve güvenlik harcamalarının artırılmasına da “kapalı kararlar” bağlamında karar verildi. Ayrıca Savunma Bakanlığı, Devlet Güvenlik Teşkilatı, İçişleri Bakanlığı, Ulusal Muhafızlar, Gümrük Komitesi, Devlet Rezerv Yönetim Komitesi ve diğer kuruluşların harcamalarının, 1,91 trilyon Som artarak 36,06 trilyon Somdan 37,97 trilyon Soma (3,07 milyar dolar) yükseltildiği gözlemlendi. Daha önce de Stratejik Savunma Danışmanlık Şirketi tarafından hazırlanan bir raporda, Özbekistan’ın savunma harcamalarının 2020 yılına kadar 3,4 milyar Dolara çıkarılacağı belirtilmişti. Bu verilere göre 2023 yılı için yaklaşık 30 milyar Dolar tutarındaki birleşik bütçenin onaylanması da dikkate alınarak, savunma ve güvenlik harcamalarının bütçenin yüzde %10’undan daha az olmayacağı tahmin edilebilir. Dolayısıyla çeşitli raporlar, Özbekistan’ın askeri harcamalar açısından Orta Asya’da ilk sırada yer aldığına işaret ediyor. Ayrıca 2023 PowerIndex sıralamasına göre Özbekistan ordusu bölgenin en güçlü ordusudur.

Halkımızın paralarının büyük bir kısmının harcandığı Özbekistan ordusu, bölgenin en güçlü ordusu olarak görülse de ancak bu durum Müslümanların çıkarına değildir; bu sadece sömürgeci kâfir Rusya’nın bölge ülkelerimiz arasında çizdiği sahte sınırları korumak içindir. Bu toplantıda, gençlerin milli askerlik ruhuyla yetiştirilmesine, özellikle de 5000’den fazla gencin, zayıf bir konumda kalmalarını sağlamak için “Cesaret Okullarındaki” eğitim kurslarına katılmalarına özel önem verilmesi, bunu teyit etmektedir. Bu arada Mirziyoyev rejimi de diğer ajan yöneticiler gibi bu güçlü orduyu, birincisi kendi tahtını korumak, ikincisi de sömürgecilerin tavsiyeleri doğrultusunda ülke halkını, terörle ve aşırıcılıkla mücadele kılıfı altında kölelik bataklığında tutmak için İslam’a ve Müslümanlara karşı kullanmaktadır. Bu nedenle hükümet, ordunun her koşulda ve her durumda kendisine sadık kalmasını sağlamak için askeri personel ve aile üyelerine yönelik sosyal korumanın güçlendirilmesine odaklanmaktadır. Bu yüzden toplantıda, 14 Ocak’ta kutlanacak Silahlı Kuvvetlerin kuruluşunun 32. yıldönümünü ve Anavatan Savunucuları Günüyle ilgili kutlama etkinliklerinin üst düzeyde hazırlanması ve düzenlenmesi konularının detaylı olarak ele alındığının söylenmesi bir tesadüf değildir!

Aynı şekilde toplantıda, silahlı kuvvetlere modern silah ve askeri teçhizat sağlanması konusu da görüşüldü. Nitekim Şubat 2023’te Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, Mart 2024’te Özbek Silahlı Kuvvetlerine Silah ve Teçhizat Temini Devlet Komitesi’nin kurulmasına ilişkin kararnameyi imzaladı ve bu komiteye kendisinin başkanlık edeceğini duyurdu. Özbekistan’ın silah ve askeri teçhizatı ağırlıklı olarak Rusya’dan satın aldığı bilinmektedir. “Moskova, Orta Asya’nın ana silah ve askeri teçhizat tedarikçisi olmaya devam ediyor” ("Armeyskiy sbornik,” Rusya Savunma Bakanlığı dergisi, 7 Aralık 2023). Ayrıca geçtiğimiz yılın kasım ayında da Fransa’dan savaş uçağı satın alımı planı gündeme gelmişti. Yine ABD Adalet Bakanlığı veri tabanına göre Özbekistan “Savunma Sanayii” (Savunma Bakanlığı'nın kurumlarından biri), Amerikan Ecology Mir Group şirketini kiraladı. Dolayısıyla savunma bütçesinin “tatlılığı”, bu sömürgeci ülkelerin şirketleri tarafından görüldüğünü söyleyebiliriz. Nitekim bunu, bir adet Rus Sukhoi-27 savaş uçağının fiyatının 30 ile 40 milyon Dolar arasında değişmesinden görebiliyoruz. Ayrıca bu üçüncü taraf firmalar kendi yedek parçalarını tedarik etmekte ve bunların bakımını da yapmaktadır. Bu da Özbekistan’ın, bu sömürgeci ülkelerin çıkarlarına hizmet etmekten öteye geçemeyeceği anlamına geliyor. Zira durum tehlikeli bir hal alıp topraklarımızın derhal sömürgeci kâfirlerden kurtarılması meselesi gündeme geldiğinde bu zalim rejimlerin, ordularımızı kışlalarına hapsetmekten başka bir şey yapmaya güçleri yetmiyor! Örneğin bizim en azılı düşmanımız Yahudiler, tüm vahşetiyle mübarek toprak Filistin halkını, özellikle de çocukları, kadınları ve yaşlıları katlederken İslam beldesindeki herhangi bir yöneticinin onlara yardım etmek için orduları harekete geçirmemesi, bizim söylediklerimizin kesin kanıtıdır. Sonuçta bu ajanlar, şayet Gazze halkının tüm dünyanın gözü önünde maruz kaldığı katliamlardan etkilenmiyorlarsa, kâfir efendilerine isyan etmeleri ve Müslümanların yanında yer almaları için daha neyin olması gerekiyor Allah aşkına?!

Her halükarda hükümeti silahlı kuvvetlerini geliştirmeye ve güçlendirmeye motive eden şeyin, son dönemde uluslararası durumun tırmanması ve Rus yetkililerin ve bazı politikacılarının Afganistan’dan gelen “tehlike” konusunda endişe verici iftiralar atmaları olduğunu söyleyebiliriz. Hem Amerika hem de Rusya, Özbek ordusunun güçlendirilmesine aynı ölçüde ilgileniyorlar; çünkü her ikisi de bu gerekçeyle Özbekistan’a istedikleri fiyata silah satacakları gibi güçlü bir ordu sayesinde ülkenin Müslüman halkını korkutarak onları kölelik zincirlerine bağlanmış bir şekilde tutmayı planlıyorlar. Ancak bizler, bugün Müslüman halkımız için ne Afganistan’dan ne de başka bir taraftan herhangi bir tehlikenin olmadığını vurguluyoruz. Bunun tam aksine bugün, Amerika ve Rusya gibi kafir sömürgeciler ve onların sadık ajan yöneticileri için büyük bir tehlike ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bu, mübarek Filistin topraklarının yiğit evlatlarının, “Aksa Tufanı” sloganı altında tüm işgalci Yahudilere ve sömürgeci kâfirlere karşı yürüttüğü büyük cihat olup bu mücadele tüm İslam dünyasına yayılacak ve nihayetinde bunun sonucunda İslami Hilafetin geri dönüşü olacaktır. Gerçek şu ki bugün Müslümanlar, sabırsızlıkla İkinci Raşidi Hilafetin kurulması olan büyük bir olayı bekliyorlar ve bu, Allah’ın izniyle çok yakında kaçınılmaz olarak gerçekleşecektir. Bu yüzden bizler, gerek Özbekistan gerekse tüm dünyadaki Müslümanları, bu farzı gerçekleştirip uygulamak için harekete geçmeye ve destek olmaya davet ediyoruz. Ayrıca Özbekistan ordusunun asker ve subaylarına da, her şeyden önce kendilerinin İslam ümmetinin evlatları olduklarını, bu yüzden de bu zalim rejime değil de Müslümanların çıkarlarına hizmet etmeleri gerektiğini hatırlatırız!

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ

“Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İslam Ebu Halil – Özbekistan