Cumartesi, 30 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/02
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hilafetsiz ve Devletsiz 100 Yıl Size Yetmedi mi Ey Müslümanlar?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Hilafetsiz ve Devletsiz 100 Yıl Size Yetmedi mi Ey Müslümanlar?!

100 (H. 103) yıldır biz, Hilafetsiz, Halifesiz, devletsiz ve çobansız alçakların sofralarındaki yetimler gibiyiz; 100 yıldır servetler yağmalanıyor, insanlar köleleştiriliyor, hurumatlar ihlal ediliyor ve kutsallar çiğneniyor; 100 yıldır ümmet öldürülmekte, yerinden edilmekte ve parçalanmakta olup ümmeti devlet adını verdikleri hangarlara böldüler ve başlarına da yönetici dedikleri ajan bekçiler yerleştirdiler; 100 yıldır aşağılanma ve baskı var ve kendi topraklarımızda yabancı gibiyiz; 100 yıldır tüm ümmet zayıfladı, Batı tüm kötülükleriyle ümmeti zehirledi ve tüm kargalar üzerimize üşüştü.          

Hilafet Devleti’nin yıldönümünde ve Hilafet Devleti’nin yıkılışından 100 yıl sonra sizlere; bu ümmetin İslam ile, onun akidesi ve hükümleriyle yaşadığı izzetli günleri ve Avrupa krallarının Halife’nin ve ümmetin öfkesinden korktukları ve bunun için binbir hesap yaptıkları günleri, onların Hilafetin geri gelmesinden korktuklarını, bu yüzden Hilafetin kurulmasını engellemek, dahası sırf onun kurulmasını geciktirmek için engeller ve bariyerler koyduklarını, zira onların Hilafetin kaçınılmaz olarak geleceğini ve kurulacağını kesin olarak bildiklerini hatırlatıyoruz ey Müslümanlar!

Artık bu ümmetin sultasını/otoritesini ve egemenliğini yeniden elde etmesinin ve akidesinden kaynaklanan sistemini tatbik etmesinin zamanı gelmedi mi?! Bu, Allah’ın ümmete yüklediği bir hak ve vaciptir; bu yüzden İslam’ı tatbik etmek ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin gölgesinde İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışan bir kitleyle çalışırken ölen kimse hariç hiçbir Allah’ın kulu bu zimmetten beri değildir.

Ey Müslümanlar: İslam’ın tatbik edilmesi bir lüks olmadığı gibi sadece durumunuzu iyileştirecek güzel bir sistem de değildir; aksine o Allah’ın sizin üzerinize yüklediği bir farzdır; bu yüzden Rabbinizin sizden razı olacağı tek şey, yeryüzünde O’nun dininin ve hükümlerinin tatbik edileceği devletinin ikame edilmesidir; zira üzerinize İslam’ı tatbik edecek ve onu davet ve cihat yoluyla dünyaya taşıyacak olan İslam Devleti, Nebiniz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in, sizin için ikame ettiği, sizi onun için halef kıldığı, onun sayesinde İslam’ı tatbik ettiği ve İslam’ı davet ve cihat yoluyla dünyaya taşıdığı emaneti ve mirasıdır. Bu yüzden Batı, hem İslam Devleti’ni yıkmak hem de izzetinizin dayanaklarını yıkmak, sizinle akideniz ve ondan çıkan hükümlerin arasını ayırmak için aç kurtlar gibi onun ve sizin üzerinize üşüştüler; peki ya sizler ne yapıyorsunuz?! Oysa İslam Devleti’nin yokluğunun gölgesinde sizin vacibiniz, İslam Devleti’ni yeniden kurmak ve şeriatın mubah kıldığı sınırlar içinde onun kurulmasını hızlandıracak her şeyi yapmaktır.

Ey Müslümanlar: İslam’ın hükümlerinin yokluğu ve devre dışı kalması, sizin üzerinizdeki bir günah, bunları tatbik edecek bir devletin yokluğu başka bir günah ve bu devleti yönetecek bir Halife’nin yokluğu da başka bir günahtır; Batı’nın hükümlerini ve kanunlarını uygulamaktan ve isteyerek veya istemeyerek bunlara boyun eğmekten kaynaklanan günahlardan bahsetmiyorum bile. Bu yüzden İslam Devleti’ni yeniden kurmak, onun gölgesinde yaşamak ve İslam Devleti’ni İslam'a göre yönetecek bir Halife’ye biat etmek veya bu devleti kurmak için bir çalışmaya katılmaktan başka Müslümanların bu sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Bizler Hizb-ut Tahrir olarak sizleri, aramızda İslam Devleti’ni kurmak, hidayet ve nur risaleti olan İslam risaletini davet ve cihat yoluyla tüm insanlara taşıyarak yeryüzünde İslam’ın hükümlerini yüceltmek için samimi ve muhlis bir şekilde bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz; ki böylece Allah, dilediği kullarını, insanlara ibadet etmekten sadece Allah’a ibadet etmeye, dinlerin zulmünden İslam’ın adaletine, dünyanın darlığından dünya ve ahiretin genişliğine kavuştursun.

İslam Devleti’ni kurun ki kurtuluşa eresiniz ey Müslümanlar! Vallahi sizin için ondan başka bir kurtuluş, felah ve selamet yoktur.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ
Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl - Mısır

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER