Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gazze’nin Özgür Kadınları Zaferin Adamlarını Hazırlıyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Gazze’nin Özgür Kadınları Zaferin Adamlarını Hazırlıyor!

Savaşın patlak vermesinden ve Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların başlamasından bu yana,Filistin Merkezi İstatistik Bürosu’nun raporlarına göre yaklaşık 9 bin kadın şehit oldu ve Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu’na göre de savaşta her gün 37’si anne olmak üzere 63 kadın, yani saatte ortalama 2 anne şehit oluyor. Ayrıca en az 3000 Gazzeli kadın dul kaldılar. Zorlu savaş koşullarının gölgesinde, “hastane hizmetlerinin aksaması, yakıtların tükenmesi ve elektrik kesintileri” nedeniyle hamile ve emziren kadınlar sağlık risklerine ve yetersiz beslenmeye maruz kalıyorlar...”

Savaşın acılarına ve katlandıkları trajedilere rağmen Gazzeli kadınlar hâlâ her gün İslam ümmetine sabır, sebat, metanet ve kanaat konusunda büyük dersler vermeye devam ediyorlar. Gazze’deki kadınlar her zaman eşlerini, çocuklarını ve ailelerine gönül hoşluğu ve karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek sunmakta ve “Rabbimiz için olanda bir kayıp yoktur” ve “Rabbimize ve Mescid-i Aksa’ya her şey feda olsun” cümlelerini tekrarlamaktadırlar. Hâlâ Gazzeli kadınlar, işgalin kökünü kazımaya ve yok etmeye çalıştığı soylarını devam ettirmek için çocuk doğuruyorlar; zira kaç aile yok edildi ve bu ailelerin tüm bireyleri şehit oldu!

Yaşam zorluklarına rağmen Gazze’deki kadınlar hayatta kalmaya kararlı; zira 5500 kadın doğum yapmak üzere Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na başvurarak bu gâsıp varlığın ve ona sadakat gösterenlerin Gazze halkını yok etmeye ve soylarını kurutmaya yönelik amansız çabaları için belirledikleri planlarıyla mücadele ediyor ve meydan okuyorlar.

Özgür kadınlardan biri şöyle çığlık atıyor; “Gazzeli kadınların meselesi başörtüsünün çıkarılması olsaydı Avrupa onlar için filo gönderirdi, Gazzeli erkeklerin meselesi eşcinsellik meselesi olsaydı Amerika onlar için uçak gemileri gönderirdi, Gazzeli çocukların meselesi cinsiyet değişikliği meselesi olsaydı Birleşmiş Milletler içindekilerin hepsi onlar için ağlarlardı; ancak bu, iman ve küfür meselesi olup iman yetim ve küfür ehli ise çokturlar!..” Bu yüzden kesinlikle savaş, bir akide savaşı, yani küfür milletinin iman milletine karşı bir savaşıdır. İşte suçlu gaspçı Yahudiler böyle bir özgür kadından korktukları gibi işlerinin ve savaşlarının gerçeğinin farkında olan böyle bir bilinçli kadından da korkuyorlar. Zira bu özgür kadın ve daha birçokları bu savaşın kendi dinlerine karşı bir savaş olduğunun bilincinde ve bundan emindirler; işte bu nedenle yardımsız bırakılmalarına, çığlık ve çağrılarına icabet edilmemesine rağmen evlatlarının kalplerine Yahudi nefreti aşılama ve Mescid-i Aksa’nın bu kâfirlerin pisliğinden temizlenmesi ve Filistin’in kurtulması uğrunda şehadet arzusunu pekiştirme konusunda kararlı ve ısrarlıdırlar.

Müslüman kadınların büyük rolünü ortadan kaldıran laik kapitalist sistemin altında kadınlar çocuk yetiştirme ve onları terbiye etme rollerini terk ettiler; çünkü kadının ya mefhumları değiştirilip çarpıtıldı ya da onu çalışmak için dışarı çıkmaya sevk eden yaşam şartlarından dolayı bir anne ve nesillerin mürebbisi olarak görevini yeri getirmeyi ihmal eder bir hale geldi. Gazze ve Filistin’deki kadınlar hâlâ çocuklarını adam gibi adam ve kahraman olmaları için hazırlıyor; hala onlar kendileri için doğal rollerini oynuyorlar ve çocuklarını meşaleyi taşımaları ve ülkeyi Yahudilerin pisliğinden kurtarmaya devam etmeleri için hazırlıyorlar.

İşte bunun için tüm uluslararası sözleşmeleri ve örgüt ve derneklerin gündeme getirdiği ve başta Amerika olmak üzere küfür milletinin destek verdiği göz alıcı başlıkları sırtlarının arkasına atarak Gazze halkını yok etmek ve onları ortadan kaldırmak için işgal ordusunun bomba ve füzeleri kadın ve çocuklara doğru yöneltildi.

Onlar şundan emindirler; bu çocuklar, büyüdüklerinde onlardan (Yahudiler ve küfür milleti) intikam alacak, cihad edecek ve babalarının ve atalarının başlattığı işi devam ettirecek olan adam gibi adamların projesidir; işte bundan dolayı onlardan hiçbir iz bırakmamaya çalışıyorlar, bomba altından ölmekten kurtulsalar bile onların akıbetleri açlıktan ölmek oluyor!

Ancak Gazze’nin özgür kadınlarının ve erkeklerinin sabırlı ve metanetli olma ve bu kâfirleri mübarek topraklardan çıkarmak, Mescid-i Aksa’yı kurtarmak ve onu kâfirlerin pisliklerinden arındırmak için en değerli ve kıymetli olan şeyleri feda yönündeki ısrarları altında Allah’ın izniyle onların habis planları başarısız olacaktır. Dahası Gazzeli kadınlar tarafından yetiştirilen ve hâlâ da Allah’ın kelimesini yüceltmek ve düşmanlara karşı zafer kazanmak için sebat, gurur ve fedakârlık üzere yetiştirilmeye devam eden nesiller, o kâfirlerin kibirlerini yok edecektir.

Gazze’deki halkımıza ne mutlu! Karşılığını sadece Allah’tan umarak, sabrederek ve gönül rızasıyla yaptıkları ve yapmakta oldukları fedakarlıklardan dolayı onun özgür kadınlarına ne mutlu! Allah’tan, bu mübarek ayda, -bir an önce- Müslüman orduların ve muhlis adamların içinden onlara yardım etmek için birini hazırlamasını niyaz ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Zinet Es-Samit

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER