- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Özbekistan’da Daha Önceki Baskıcı Rejim Hâlâ Devam Ediyor!
Dünyanın çeşitli yerlerinde devam eden savaşlar, uluslararası durumu istikrarsız bir hale getirmiştir. Ayrıca çözülemeyen ekonomik ve sosyal sorunlar, insanları bir çıkmazın içine sokmuştur. Kapitalizmin açgözlülüğünden kaynaklanan bu durumlar, dünyanın istikrarını engellemektedir. Sömürgeci kâfirler bu durumda nüfuzlarını ve hegemonyalarını koruyabilmek için dünyanın her yerinde İslam'a ve Müslümanlara karşı mücadelelerini yoğunlaştırdılar; çünkü günümüzde kapitalizm ve diğer çeşitli ideolojilerin karşısında duran gerçek alternatif ideoloji, İslam ideolojisidir. Hiç şüphe yok ki İslam’ın merhametini ve adaletini gören her bir kişi, derhal kapitalizmi kaldırıp atacak ve tamamen İslam’ı kucaklayacaktır. Bu nedenle sömürgeciler, İslam’a ve Müslümanlara karşı vahşi ve amansız bir savaş yürütmekte ve bu çatışmada, İslam ülkelerindeki nüfuzları altında olan rejimleri kullanmaktadırlar. İşte Özbekistan rejimi bunun canlı bir örneğidir.
Özbekistan halkı İslam dinine bağlı bir halk olup komünistlerin baskısı da dahil olmak üzere hiç kimse onların azimlerini kıramamıştır. Komünistlerden sonra Özbekistan’da iktidara gelen tiran Kerimov, İslam’la savaşmaya, Müslüman kadınların başörtüsüne ve Müslüman erkeklerin sakallarına karşı katı önlemler dayatmaya ve Müslümanlara karşı korkunç suçlar işlemeye başlamıştır. Kerimov rejimi, Hizb-ut Tahrir’in fikirlerinin insanlar arasında yayıldığını görünce Hizb-ut Tahrir üyelerine karşı düşmanlığını arttırmıştır. Diktatör Kerimov, 1999 yılında Taşkent’te gerçekleşen önceden planlanmış bombalı saldırılarda partiyi suçlamıştı. Aslında Hizb-ut Tahrir, kurulduğu 1953 yılından bu yana hiçbir zaman şiddet ve teröre başvurmamıştır ve başvurmayacaktır da; bu yüzden partiyi şiddete başvurmakla suçlamak, açık bir iftiradır. Zira ne Batı ne de onun Müslüman ülkelerdeki ajan rejimleri, bugüne kadar yalan iddialarını kanıtlayamamışlardır. Çünkü Hizb-ut Tahrir’in İslam’ı yeniden hayata geçirme metodu, maddi eylemlerin uygulanmasına izin vermemektedir. Buna rağmen binlerce parti üyesi tutuklanmış ve tiranların hapishanelerinde çeşitli korkunçluklara tanık olmuşlardır. Kerimov döneminde şehit edilen parti üyelerinin listesi çok uzun olup ancak bu zor ve acı sınavlar Hizb-ut Tahrir gençlerinin azim ve kararlılıklarını kıramamış; aksine davetteki kararlılıklarını güçlendirmiştir.
Kerimov’dan sonra iktidara gelen Mirziyoyev, otoritesini pekiştirmeden ve yetkilerini genişletmeden önce büyük vaatlerde bulunmuş ve kendisini halka karşı, katı Kerimov'dan daha “nazik” olarak göstermeye çalışmıştır. Ancak bugün onun vaatlerinin sadece yalanlardan ibaret olduğu giderek daha açık bir hale gelmeye başlamıştır. Çünkü uygulanan yöntemler bize Kerimov rejimini hatırlatmaktadır; zira sakal, başörtüsü ve peçeye karşı birtakım önlemler alınmıştır. Ayrıca partinin gençleri üzerindeki baskıyı da artırmıştır; zira kana susamış Kerimov’un baskıcı yaklaşımını sürdüren Özbekistan hükümeti, Hizb-ut Tahrir’in 23 üyesini yeniden tutuklamış olup bu yıl 9 Mayıs’ta, Kerimov döneminde hüküm giyen ve 1999-2000 yıllarından bu yana 20 yıl hapis yatan Müslümanların, aynı suçlamalar temelinde yargılanmalarına başlanmıştır. Yine Taşkent, Andican, Kogon, Karşi ve Semerkant bölgelerinde 16 genç şiddet ve terör suçlamasıyla yeniden tutuklanarak Taşkent'e gönderildiler ve haklarında soruşturma başlatıldı! Bunun yanı sıra gençleri, öldürmek, akrabalarını veya aile bireylerini hapsetmekle korkutma ve eşlerine cinsel saldırıda bulunmakla şantaj yapma yöntemleri de uygulanmaya başlanmıştır. İşte bu koşullar, Kerimov rejiminin hâlâ güçlü bir şekilde devam ettiğini teyit etmektedir!
Sömürgeci Batı’nın bu konuda Özbekistan rejimini desteklemeye devam ettiğini belirtmekte fayda var ki bu da Özbekistan rejiminin bu vahşilikleri sömürgecilerin tam desteğiyle yaptığı anlamına gelmektedir. Çünkü sürekli olarak insan haklarını mırıldanıp duran Amerika ve Batılı ülkeler, Özbekistan’daki ağır insan hakları ihlallerinden hiç bahsetmiyorlar. Gerçek şu ki binlerce insan, sırf Aziz ve Hamid olan Allah’a iman ettikleri için orada hapsediliyorlar, her türlü işkenceye maruz kalıyorlar, hatta ölümle karşı karşıya kalıyorlar. Şüphesiz gencinden yaşlısına herkes, bu hakikati biliyor. Öte yandan Batı ise kendi çıkarlarından başka hiçbir şeyi önemsemediği gibi insan haklarına ve demokrasiye de kesinlikle hiçbir önem vermiyorlar. Tam tersine Batı, Hilafet kurulduğunda ortaya çıkacak olan İslam’ı kendisine düşman olarak görüyor, onu yok etmek için her türlü çabayı gösteriyor ve bunu yapmak için de tüm ajanlarını kullanıyor.
Söylediğimiz gibi Özbekistan halkı İslam dinine bağlı bir halk olup komünistlerin baskısı da dahil olmak üzere hiç kimse onların azimlerini kıramamıştır. Bugün liberalizm postuna bürünenlerin zulümlerine karşı direnecekleri konusunda da hiçbir şüphe yoktur. Şüphesiz İslam’a davet, devam edecektir. O halde yöneticiler, daha önceki tiranlardan ibret alsınlar. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينًا “Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” [Ahzab 58] Ve Subhanehu şöyle buyurmuştur: إِنَّ الَّذِينَ يَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللّهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيِّينَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَيَقْتُلُونَ الِّذِينَ يَأْمُرُونَ بِالْقِسْطِ مِنَ النَّاسِ فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ “Allah’ın ayetlerini inkâr edenler, haksız yere peygamberlerin canlarına kıyanlar ve adaleti emreden insanları öldürenler (yok mu), onları elim bir azapla müjdele!” [Al-i İmran 21]
Öte yandan partinin gençlerinin başına gelen her bir imtihan, sadece onların imanlarının ve kararlılıklarının güçlenmesine yol açacaktır; çünkü onlar, Allah Subhanehu’nun vaadinin gerçekleşeceğine kesin olarak iman ediyorlar! Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَأُخْرَى تُحِبُّونَهَا نَصْرٌ مِّنَ اللهِ وَفَتْحٌ قَرِيبٌ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ“Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele.” [Saff 13]
#ÖzbekistandanÇağrı
#PleaFromUzbekistan
#ЎЗБЕКИСТОНДАН_ФАРЁД
#صرخة_من_أوزبيكستان
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Harun Abdulhak - Kırgızistan