Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Güney Akdeniz’deki NATO ve AFRICOM, İstila Kastıyla Olan Bir Saldırıdır

Geçen yılın sonunda, Gazze’ye yönelik savaş ve Amerika’nın üvey evladı Yahudi devletinin suçlarına ortak olduğu sırada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Afrika Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı General Michael Langley, doğu Libya kuvvetleri komutanı Halife Hafter ile seçilmiş bir ulusal hükümet kurmanın ve ülkenin ordusunu yeniden birleştirmenin önemini görüştü; Washington Büyükelçiliği’nin X platformunda yaptığı açıklamaya göre bu, ABD'nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland’ın katılımıyla Bingazi şehrinde ikisi arasında yapılan bir görüşmenin ardından gerçekleşti. O sırada Amerikan büyükelçiliği şunları söyledi: “Langley ve Hafter, demokratik olarak seçilmiş bir ulusal hükümet kurmanın, Libya ordusunu yeniden birleştirmenin ve yabancı paralı askerleri ortadan kaldırmak yoluyla ulusal egemenliğin korunmasının önemini görüştü.” (Anadolu Ajansı, 21/09/2023)

Bu görüşme, bir yandan Korgeneral Muhammad el-Haddad ile batı bölgesinin liderleri arasındaki, diğer yandan da doğu bölgesinden General Abdul Razzak el-Nazuri ile (5+5) Ortak Askeri Komite’nin üyeleri arasındaki arabuluculuk çabaları yoluyla Libya’nın askeri yapısını birleştirmek kastıyla Langley’in bizzat yürüttüğü çabaların bir meyvesidir. Nitekim ABD, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed el-Haddad ile genel komutanlığa bağlı General Abdul Razzak el-Nazuri’nin “Libya askeri kurumunu yeniden birleştirme” yönündeki kararlılığını övdü ve Libya ordusunu birleştirmek için “ilk adım olarak ortak bir birliğin kurulmasını” desteklediğini açıkladı.

Amerika’nın, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Afrika Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı General Michael Langley lisanı üzerinden yaptığı bu övgüsü, geçen yıl Mart ayında İtalya'nın başkenti Roma'da Langley’in ev sahipliğinde düzenlenen Afrika Savunma Başkanları Sempozyumuna katılan El-Nazuri ve El-Haddad ile yaptığı görüşme sırasında gerçekleşti. (Bawabat al-Wasat, 02/03/2023)

El-Haddad ve el-Nazuri’nin, 26/06/2024 tarihinde Botsvana’nın başkenti Gaboron’da yapılan Afrika kıtasındaki ülkelerin ordularının ve Afrika'daki Amerikan askeri komutanlığının (AFRICOM) savunma bakanları ve genelkurmay başkanları konferansına katıldığı ve buna birleşik Libya ordusunun kurulması yolunda ilerlemenin teyit edildiği bir dönemde, Genel Komutanlık Medya Ofisi'nin Facebook sayfasında yayınladığı bilgiye göre, Başkomutan Meraşel Halife Hafter ile Libya’daki Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Siyasi İşlerden Sorumlu Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury ile başkanlık ve parlamento seçimlerinin yapılması için uzlaşıya dayalı çözümlere ulaşmanın yollarını görüştü; zira 3/06/2024 tarihinde Hafter, Khoury ve beraberindeki heyeti Bingazi’nin Rajma bölgesindeki Genel Komutanlık karargahındaki ofisinde kabul ederek, iki taraf arasında bir ay içinde yapılan ikinci görüşmeyi gerçekleştirdi!

Amerika’nın bir yandan Libya ordusunu Hafter’in önderliğinde birleştirme, diğer yandan da Amerika’nın sonuçlarını kontrol etmeye çalıştığı seçimleri yapma hırsı, Türkiye’nin yumuşak nüfuzu ve Rus korkuluğunun kullanılması planının Libya’da meyve verdiğine, Amerika’nın petrol zengini bu ülkede tüm nüfuzunu genişleteceğine, aşağıda açıklanacağı gibi yumuşak karnı Tunus da dahil olmak üzere gözlerini Kuzey Afrika bölgesinin geri kalanına diktiğine delalet etmektedir.

Bir yandan da ülke, Hafter’in oğulları için dikkate değer askeri terfilere tanık oldu; zira en küçük oğlu Saddam, doğu ve güneyi kontrol eden kara kuvvetlerinin başına getirilirken, oğlu Halid de Libya ordusu içinde geniş yetkilere sahip güvenlik birimlerinin başına getirildi. Ayrıca -Şubat 2024’te parlamento tarafından atanan- diğer oğlu Belkasım Hafter de, Libya Yeniden Yapılanma Fonu’nun başkanlığını yapıyor ve Hafter’in erken seçim kampanyası kapsamında projeler kurmak için akıttığı büyük fonların kaynakları hakkında hiçbir soru sorulmuyor.

Öte yandan Libya medya organları, ABD'nin askeri internet sitesi Task and Purpose’den, AFRICOM Komutanı General Michael Langley’nin Washington’un, Libyalılar da dahil olmak üzere bölgede yeni müttefik arayışına değindiği basın açıklamalarını ele alan bir rapor aktardı; bu da Libya ve Arap sokaklarında, askeri bir üs kurmak yoluyla Amerika’nın Libya’daki nüfuzunu pekiştirme olasılığı ve bunun Türk güçleri ve başkent Trablus’taki etkisi ile ilişkisi konusunda birtakım önemli soruları gündeme getirdi. Zira bu rapora göre Langley, Botsvana Afrika Savunma Konferansı öncesinde gazetecilere şunları söyledi: “Amerikan kuvvetlerinin Nijer’de hoş karşılanmaması nedeniyle, Libyalılar da dahil olmak üzere bölgede yeni müttefikler arıyoruz.”

Bahsedilenleri teyit etmek adına Washington’daki Orta Doğu Enstitüsü’nün daha önce, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) deniz seyrüseferi ve altyapısına yönelik çeşitli tehditler nedeniyle Ortadoğu ve Afrika ile daha fazla ilgilenmeye başladığını belirtmekte fayda vardır; nitekim ittifakın 9-11 Temmuz tarihleri ​​arasında Washington’da düzenleyeceği zirvede, doğuda ve batıda Libya’ya komşu ülkelerin (Mısır, Tunus, Cezayir) yanı sıra Yahudi varlığının liderleri de dahil olmak üzere birçok Arap ülkesini zirvesine çağıran ittifakın yolculuğunun çok önemli bir anında Afrika kıtası ve Libya’da karşı karşıya olduğu tüm tehditlerin ele alınması planlanıyor; bu ise 09/07/2024 tarihinde düzenlenen basın toplantısında ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller tarafından vurgulanmıştı. NATO’nun Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki ilk irtibat bürosunu Ürdün’ün başkenti Amman’da açacağını duyurmasının ardından, Yahudi varlığını yok olmaktan korumayı amaçlayan bir “Arap NATO’sunun” kurulmasına katılmak üzere kim bilir hangi ülkeler davet edilecek.

Ayrıca son günlerde Libya basınında ve internet sitelerinde ABD’li Orgeneral Charles Brown’ın Misrata’ya geldiği ve kentin ileri gelenleri ve etkili isimleriyle bir araya gelerek bölgede bir ABD askeri üssü kurulması olasılığını görüştüğü haberleri yer aldı. Dahası Afrika Haber Portalı’na göre askeri uzmanlar Orgeneral Charles Brown’ın Misrata’ya yaptığı ziyaretin, Libya topraklarında resmi bir ABD askeri üssünün kurulması için geri sayımın başlangıç noktası olduğunu ve medya objektiflerinden uzak faaliyet gösteren ABD özel güvenlik şirketi (Amentum’un) yerini alacağını vurguladı.

Bir hatırlatma olarak Afrika Intelligence İstihbarat web sitesi, Trablus’taki silahlı grupları eğitmek için Trablus’taki Başbakan ile anlaşarak Amerikan askeri şirketi Amentum’a ait unsurların Libya’ya geldiğini ortaya çıkardı. Fransız istihbarat sitesi ise, şirketin Mahmud Hamza liderliğindeki 444. tugayın, ez-Zubi liderliğindeki 111. tugayın ve El-Hussan liderliğindeki 166. tugayın eğitimlerini denetleyeceğini ve bu grupları sınır güvenliği ve silahsızlanma konusunda birleşik bir çerçeveye oturtmak için ABD Dışişleri Bakanlığı ile aralarındaki çalışmanın koordine edileceğini ifade etti. (Rusya El Yevm, 11/04/2024)

Rusya ve Türkiye’nin, Suriye deneyiminden yararlanarak Libya’nın doğusunda ve batısında rol alışverişinde bulunduğu bir zamanda bir grup medya ve siyasi paralı asker, özelde Libya’nın doğusunda, genelde ise Afrika kıtasında genişleyen Rusya’nın nüfuzuyla yüzleşip onu püskürtmeden önce Washington’un ilk etapta Libya’nın batısındaki Türk nüfuzuyla yüzleşme rolü konusunda kamuoyunu ikna etmeye çalışıyor.

Washington Post 2018’de, ABD’nin Tunus’taki bir hava üssünden Libya içinde insansız hava araçlarıyla keşif operasyonları yürüttüğünü ortaya çıkarmış ancak daha fazla ayrıntı vermemişti. Bu haber doğru olmasa bile, Amerika’nın, Libya ve Sudan’da yaptıkları, Kuzey ülkelerini çevrelemek için Afrika Sahel bölgesine elini koyması, bunun ardından tüm bölgeye erişim sağlamak için bu yapay duruma ve uydurma tehditlere yatırım yapması sayesinde bölgede kriz ve istikrarsızlık yaratmaktan birinci derecede sorumlu olduğu açıktır.

Buna dair delil, son Botsvana toplantısında geldi; zira Langley şöyle dedi: “Her Afrika ülkesi, özellikle de Sahel bölgesi çok katmanlı tehditlere sahip olduğu gibi her ülke de farklı türde zorluklara ve istikrarsızlık dürtülerine sahiptir.” Ayrıca batıda, kuzeyde ve Sahel bölgesindeki Afrika ülkelerinin, güvenlik hedeflerine nasıl ulaşacakları konusunda görüşmeler yapmak için ABD ile temasa geçtiklerini, çünkü onların Amerika’nın getirdiği “cevheri değeri” bildiklerini vurguladı. Bu ülkelerden birinin Libya olduğunu, Tunus makamlarının ise ABD Savunma Bakanı Mark Esper'in Tunuslu mevkidaşı İbrahim El-Bartaji ile 30 Eylül 2020 tarihinde imzaladığı askeri anlaşmanın (on yıllık) içeriğini açıklamadan ya da Tunus Savunma Bakanı’nın 26 Nisan 2022 tarihinde, ABD Savaş Bakanı Lloyd Austin’in gözetiminde ve Siyonist Savaş Bakanı Gantz'ın katılımıyla Almanya’nın Ramstein kentindeki üssünde düzenlenen NATO askeri zirvesine katılımı veya ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın kısa süre önce Washingtonda düzenlenen NATO zirvesine katılımıyla ilgili açıklamaları hakkında yorum yapmadan sessiz kalmayı tercih ettiğini söyledi.

Amerikan büyükelçilerinin Kuzey Afrika’daki hükümet merkezlerinin ve bakanlıkların koridorlarında dolaşması, Amerika’nın eğitim ve askeri yardımlar kisvesi altında ordu komutanlarına erişmeye çalışması ve NATO Askeri Komite Başkanı Amiral Rob Bauer’in bu yılın Nisan ayında bölgenin karşı karşıya olduğu tehditleri görüşmek üzere Tunus ve Cezayir’de tam bir hafta geçirmesi, evet tüm bu olaylar, Gazze’de akan kan şelaleleri ve diğer Müslüman ülkelerde yaşanan acı ve zulüm şelaleleriyle aynı zamana denk gelmiştir; nitekim 8 Temmuz 2024 tarihinde Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü tarafından şu başlık altında sanal bir sempozyum düzenlendi: “Kuzey Afrika’da Çin ve Rusya Etkisine Karşı Koymak” ve sempozyuma, ABD’nin Tunus Büyükelçisi Joey Hood, Gazze savaşında Yahudi devletinin silahlandırılmasına verdiği destekle bilinen Pentagon’un eski Orta Doğu politika danışmanı Grant Rumley ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski Kuzey Afrika direktörü Ben Fishman ev sahipliği yaptı.

Böylece Amerika’nın, Libya Misrata’ya bir AFRICOM askeri üs dikmek, Tunus'ta bir NATO istihbarat merkezi tespit etmeye çalışmak ve onu, ittifakın Akdeniz’de güvenliği sağlamak amacıyla "Deniz Muhafızı" adı altında başlattığı çok amaçlı deniz operasyonu için bir destek olarak dayatmak ve tüm bunları Cezayir için de yapmak konusunda ciddi olduğu görünüyor; bunu da AFRICOM’un çabalarını NATO'nun gündemiyle birleştirerek, bölgedeki Amerikan hegemonyası politikası ya da Büyük Ortadoğu Projesi dedikleri şey için bir kıskaç olsun diye yapmaktadır.

Zayıflara ve ajanlara gelince; Amerika’nın Rus nüfuzuna karşı koyma ve onu çevreleme silahını yüzlerine doğrultması, Körfez bölgesindeki İran öcüsüne, dünyadaki İran-Rusya-Çin kutbu öcüsünü eklemesi yeterlidir ki böylece çevre ülkelerin yöneticilerinin yaptığı gibi Amerika’nın önünde diz çöksünler, hatta secdeye kapansınlar; her ne kadar onların hepsi, Amerika’nın Amerikan hegemonyası projesini dayatmak amacıyla kendi çıkarları için kullandığı korkuluklar olsa da, Allah’ın izniyle Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti bu projenin genişlemesini durduracaktır. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيباً Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” [İsra 51]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Mühendis Visam Atraş – Tunus

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER