Çarşamba, 11 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/13
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

MHP; AKP’nin bastonu mu, CHP’nin vagonu mu?

MHP; AKP’nin bastonu mu, CHP’nin vagonu mu?

بسم الله الرحمن الرحيم

MHP; AKP’nin bastonu mu, CHP’nin vagonu mu?

Ortada fol yok yumurta yok. Bayram değil seyran değil. Devlet Bahçeli’nin özellikle 15 Temmuz’dan sonra adeta rafa kalkmış bir meseleyi gündeme taşıma ihtiyacı hissetmiş olması düşündürücü. Üstelik zamanlaması da ayrıca bir dikkat çekiyor. Mesele, yine ve yeniden AKP’nin yılan hikayelerine dönüşenlerden birisi; Başkanlık sistemi. Söz konusu meseleyi gündeme getiren Bahçeli olduğunda geçmiş yıllarda da sıkça yaşadığımız gibi hemen taraf olma anlamını taşıyan yakıştırmalar da beraberinde gelmekte gecikmiyor. Konunun başlığından da anlaşılacağı gibi Bahçeli’nin bu çıkışının ne anlam taşıyabileceğine dair beraberce sadece belli başlı meselelere değinerek görmeye çalışalım.

Bahçeli’nin tartışmalara sebep olan konuşmasına tekrar bir göz atacak olursak ...

"Şu an Türkiye'de parlamenter sistem vardır, bunun işleyişi tartışmalara sebebiyet vermektedir ve bazı reformlar yapılmasına ihtiyaç olduğu ifade edilmektedir. Son dönemlerde başkanlık sistemini gündeme getirmek suretiyle bu dönüşümün sağlanması arzusunu taşıyanlar vardır.

Demek ki karşımızda iki temel tercih bulunmaktadır. Parlamenter sisteme devam edelim mi, yoksa başkanlık sistemine geçelim mi? Başkanlık sistemine geçme arzusu taşıyanlar bir de fiili durum yaratmıştır. Bu fiili durum bu şekliyle devam ederse Türkiye bir kriz ve kaos ortamına sürüklenebilir. Bunu da aşmak lazımdır. Siyaseti yeni bir kaos ve kriz dönemiyle tıkamamak lazımdır.

Önümüzdeki günlerde bugünkü siyasi iktidarın başkanlık sisteminde çok ısrarlı duruşu ve zaman zaman da fiili durumlarıyla bunu şekillendirmeye çalışmasına cevaben TBMM'ye bir metnin getirilmesinde yarar vardır. Bu metin geldiği zaman her parti gibi MHP de metin üzerinde değerlendirme yapacak ve anayasa değişikliği prosedürü çerçevesinde Meclisteki çalışmalara katkı sağlayacaktır."[1]

Başta parlamenter sistemin tartışmalara sebebiyet verdiğini ve başkanlık sisteminin gündem edilerek dönüşüm isteyenlerden bahsediyor.

Peki 15 Temmuz’dan bu yana parlamenter sistemin tartışmalara yol açtığını duyanınız oldu mu? Hani tartışmasız gün mü var diyeceksiniz ama meseleye başkanlık açısından bakıyoruz şimdi. Gündem Musul, Fırat Kalkanı, PKK, PYD, Gülen hareketi, şehit cenazeleri, ekonomik sıkıntılar, OHAL... yani gündem tabiri caiz ise ağzına kadar dolu. Gündem maddeleri bu kadar yoğunken Bahçeli’den durup dururken mi yoksa tam zamanı diyerek mi konuyu ısıtması manidar. Zira darbeden 5 gün sonra CB Erdoğan El-Cezire’ye darbe girişimini değerlendiriyor ve parlamenter sistem ile ilgili şu sözleri sarf ediyor: “Demokratik parlamenter sistemin içinde kalıyoruz, hiçbir zaman bundan uzaklaşmayacağız ama halkımızın barışı için gereken neyse yapacağız.[2] Hal böyle iken yani Erdoğan el frenini çekmiş veya çekmek zorunda bırakılmışken Bahçeli burada can simidi mi atmış oluyor Erdoğan’a? Hadi, fırsat bu fırsat sen bakma ortalığın kasıp kavrulduğuna... getir başkanlık sistemini ben arkandayım  hem arada kaynar gider, mi demek istiyor belki de. Hani arada kaynatılacak bir mesele de değil ki. Diğer taraftan da, hadi bakalım boğazına kadar çamura batmış durumdasın al sana can simidi. Bu kadar meselenin içinde bir de başkanlık sistemini getir de gör gününü mü diyor. Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu gibi “Türkiye’nin bunca sorunu varken benim koltuğum ne olacak diyor. Otur oturduğun yerde. Türkiye’nin sorunlarını parlamentoda çözelim”[3] meselesine getirmek istiyor da olabilir tabi. Zira Erdoğan parlamenter sistemden uzaklaşmayacağını dile getirdi. Artı olarak AKP içindeki olası çatlakları da hesaba kattığınızda bu meseleyi gündeme taşıyarak Bahçeli adeta Erdoğan’ı köşeye sıkıştırıp mevcut parlamenter sistemini benimsete bilir mi? Şu durumda gerekli oyu alamadığı takdirde mevcudun pekişmesinden başkası olmaz ve bir sonraki başkanlık meselesi bir daha ne zaman gündem olur Allah bilir.

Devamında Bahçeli iki temel tercihin bulunduğunu mevcudun devamı mı, yoksa başkanlık sistemine geçelim mi diye soruyor ve ardından geçme arzusunu taşıyanlar bir de fiili durum yaratmıştır diyor ve bu şekliyle Türkiye kriz ve kaos ortamına sürüklenebilir diye de ekliyor.

Öncelikle mevcut konjonktür gereği OHAL vasıtasıyla zaten Erdoğan fiilen yani defacto başkanı zaten. Başkanlık sisteminde erişemeyeceği ve uygulayamayacağı kadar yetkiye sahip. Yani görünürde her ne kadar Erdoğan parlamenter sistemden uzaklaşmayacağını söylese de fiilen başkan zaten. Kriz ve kaos deseniz zaten hat safhada. Özellikle şu son üç aydır yaşananlar kriz, kaos değil de nedir? Hal böyle olunca ortalık inanılmaz derecede karışıkken bu kadar sıkıntılı gündem maddeleri arasına bir yenisini üstelik böylesini kim ekler söyler misiniz? Böyle bir durumda CB Erdoğan akıllı davrandı. Konya da yaptığı konuşmada satır aralarına saklarcasına “Egemenlik kayıtsız şartsız milletin gelin millete götürelim. Millet evet derse başkanlık sistemini getirelim.”[4] dedi. Yani nasıl ki Bahçeli topu Erdoğan’a attı Erdoğan da aldı meclisin kucağına atıverdi. Erdoğan bu hususta Bahçeli’nin samimiyetini görmek istemekle birlikte bir yoklama çekmiş oldu ve işin rengini görmeye çalıştı. Ama alaca karanlıkta ne kadar görebilir bilinmez? Bu yüzden dikkatli bir şekilde kurmaylarını, Başbakan ve Adalet Bakanını devreye soktu. Başbakan bugün öğlen saatlerinde Bahçeli ile 1 saat 10 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi ama halen işin rengi nedir bilinmez. Zira bu konuşma sayesinde Erdoğan Bahçelinin sözlerini tartacak ve gerekli açılımları ayarlayacaktı lakin gece geç saatlere kadar hala bir açıklama gelmediyse Erdoğan göreceğini gördü diyebiliriz. Tabii ki bu durumdaki dayanağı Bahçeli ile kapalı kapılar ardında konuşan Başbakan Binali Yıldırım.

Bahçeli’nin dile getirdiği bir başka hususta iktidarın başkanlık hususunu ısrarlı ve fiili olarak şekillendirmesi ile ilgili TBMM’ye bir metin getirilmesi ve bunun üzerine diğer partiler gibi MHP’nin de değerlendirmede bulunup bu çerçevede katkı sağlayacağı.

Bu minvalde Bahçeli’nin bu isteğine dolaylı bir şekilde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Parlamento bu konuyu gündemine alır, hemen karar verirse, referandum sandığı hızla gelir, baharı bile beklemez" diyerek şöyle devam etti:

"Sayın Bahçeli'nin konuşmasını canlı dinledim ve yazılı metinden de bir kez daha okudum. Benim anladığım şu: Sayın Bahçeli başkanlık sistemi tartışmalarının Türkiye'nin gündeminden çıkarılmasını istiyor. Bunun yolu bu işi halka sormaktır. Meclis'teki oylamanın bu tartışmayı bitirmeyeceği çok aşikardır. AK Parti'nin gücü zaten buna yetmiyor. MHP'nin milletvekillerinden bazıları yada tamamı bu oylamaya oy vermediği takdirde halka gidilmeyeceği çok açık. O zaman Sayın Bahçeli zaten bunu görerek niye Meclis'e getirin diye çağrı yapsın? Meclis'e gelmesinin bir anlamı yok. Onun için Sayın Bahçeli'nin Meclis sürecinde buna destek olacağı konusunda benim bir algım oluştu. Başkaları başka şekilde değerlendirebilir, aksi takdirde bunun bir anlamı yok. Zaten ben getirdiğimde benim 316'ımla sen vermezsen bunun Meclis'ten geçmeyeceği tartışmasız, en azından asgari bir mutabakat olmadan Meclis'e getirmenin bir anlamı var mı, kamuoyunu boş yere oyalamanın bir anlamı var mı?"[5]

Bozdağ meseleyi tamamen Bahçeli’nin samimiyetine bağladı ve Bahçeli de son açıklamasından sonra bir daha renk vermedi (şimdilik). Binali Yıldırım ile ne konuştuğu şu an için meçhul. Bahçeliyi bu hususta ne Erdoğan ne de AKP’nin kurmayları hafife almıyor. Bu mesele çok ciddi ve Bahçeli hakkında tam kesin bir karar verebilmiş değiller gibi bir algı oluşuyor ve buna sebep olan hiç şüphesiz Bahçeli’nin ta kendisi. Önümüzdeki günler Bahçeli’nin bu duruşunun ne anlama geldiğini gösterecektir. Ama neticede iş olası bir durumda referanduma geldiğinde belli olacaktır. O zamanda her şey geç kalmış olabilir.

Son olarak Bahçeli’nin geçmişte AKP’ye karşı belli başlı ana hatları oluşturacak mevzularda CHP ile ittifak olduğu hatta bazen de CHP’nin dahi önünde giden bir muhalefet olduğunu hatırlamakta fayda var. Çok fazla geriye gitmeden 2010 anayasa referandumundan başlayalım. MHP ve CHP bu referanduma hayır demekle yetinmeyip bu oylamayı hayati risk ve tehlike olarak nitelendirmişlerdi. Çözüm sürecinin başlangıcından beri Bahçeli’nin bu sürece olan muhalefeti CHP’yi kendisine vagon haline getirecek cinstendi. Ergenekon ve Balyoz davaları deseniz hakeza ittifak halinde tek ses oldular. Hatta Engin Alan MV seçilmişti tutuklu olmasına rağmen. 2012 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifak olmaları bir kenara, ismini telaffuz edemedikleri tek bir aday üzerinde birleşmişlerdi. MHP’nin CHP gibi parlamenter sistemden yana olduklarını ve başkanlık sistemini benimsemediklerini de ekleyelim ve CHP’nin 6 oku gibi MHP de anayasanın ilk 4 maddesinde kesin tavır aldıklarını da unutmayalım. Üniter yapı, ulusalcılık vs...

Sonuç olarak Türkiye deki siyasi arena çok yönlü olarak karşımızda durmaktadır. Bir yanda 15 yıllık bir AKP ve diğer yanda da köklü diyebileceğimiz başta CHP ve MHP. Yukarıda zikredilenler çerçevesinde MHP’nin; AKP’nin bastonu mu, yoksa CHP’nin vagonu mu varın siz karar verin.

Diğer yandan ise kurulduğu günden beri Müslümanlara acı, zulüm ve gözyaşından başka hiçbir getirisi olmayan bu sistem içerisindeki tadilatlar bu Müslüman halkın hangi yarasına merhem olur. Yoksa esas olan Müslümanların akidesinden neşet eden İslam’ı hayata tatbik edecek olan, Müslümanların dertleriyle dertlenecek olan hilafet sisteminin ikamesi midir?

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Murat Albasan

 


[1] http://www.ntv.com.tr/turkiye/mhp-lideri-devlet-bahceliden-baskanlik-sistemi-aciklamasi,Y-N5BEZhw0KraPrnvrfaHw

[2] http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1897904-erdogan-demokratik-parlamenter-sistemden-uzaklasmayacagiz

[3] http://t24.com.tr/haber/kilicdaroglundan-erdogana-baskanlik-tepkisi-otur-oturdugun-yerde,365259

[4] http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/615835/Erdogan_dan__Ucuncu_darbe__ve__baskanlik__aciklamasi.html

[5] https://tr.sputniknews.com/turkiye/201610141025293332-bozdag-secim-kanunu-baskanlik/

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER