Çarşamba, 04 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/06
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Şuan Gerçekten Halep ve Suriye’de Neler Oluyor?

بسم الله الرحمن الرحيم

Soru Cevap

Şuan Gerçekten Halep ve Suriye’de Neler Oluyor?

Soru:

Amerikanın çözüm müzakerelerine yeniden kapı aralamak amacıyla Suriye krizine ilişkin Türkiye-Rusya temasları yoğunlaştı. 02 Aralık 2016’da BBCnin bildirdiğine göre Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiyenin Suriye’de bir çözüme ulaşmak için Rusya ile ikili görüşmelerde bulunduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, haftada en az üç kez Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Suriye konusunu telefonda görüşüyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ile aynı konuyu görüşmek üzere Perşembe günü Türkiyede bir araya geldi.” Ancak yine de Rusyanın Halepe yönelik barbarca saldırıları devam ediyor. Hatta 05 Aralık 2016 günü Rusya, Halepte 7 günlük ateşkes öngören Güvenlik Konseyinin karar tasarısını veto etti. Rus vahşetine rağmen Türkiyeyi Rusya ile ikili görüşmelere iten etken nedir? Şu an Halep ve Suriyede gerçekten neler oluyor? Allah mükâfatınızı artırsın.

Cevap:

Cevabın açıklığa kavuşması için aşağıdaki hususlara göz atmak gerekiyor:

Birincisi: İki aydan fazladır Amerika, Rusya ile kriz yaşıyormuş gibi bir oyun sergiliyor. Bunun nedeni ise Halep’e yönelik Rus hava saldırılarının artmasının ardından Avrupa’nın Rusya’ya yönelttiği sert eleştirilerdir. Suriye kamuoyu da Amerika’nın rolüne aşırı şekilde karşı çıktı. Bu, Fırat Kalkanı Harekâtına katılan silahlı grupların, Amerikan Özel Kuvvetlerinin harekâtta yer almasını kabul etmemesiyle de tavan yaptı. Bu yüzden Amerika, Suriyeliler ve devrimcileri dize getirmek için askeri saldırıların dozajını artırmanın kaçınılmaz ve bazı başarılar elde edebileceği müzakerelere dönüş öncesinde de elzem olduğunu fark etti. İşte o zamandan beri de Amerika, birçok kulvarda hareket etmektedir:

1- Rusya, bölgeye daha sofistike silahlar gönderilmesine hız verdi. Bu bağlamda 01 Kasım 2016 günü, ülkenin Akdeniz’e gönderilen tek uçak gemisi Amiral Kuznetsov Suriye sahillerine ulaştı. Kalibr tipi kruz füzeleri taşıyan Amiral Grigoroviç gemisi de zaten bölgeyi kolaçan etmektedir. Bölgeye ulaşan Amiral Kuznetsov uçak gemisi, hemen Suriye mevzileri özellikle Halep üzerinde keşif çalışmalarına başladı. Ayrıca Rusya’nın Suriye’de özellikle Hmeymim Üssü’nde uçak ve ekipmanları da var.

2- İran ve Şii milisler, özellikle Halep bölgesine ek askeri kuvvet gönderdi.

3- Suudi Arabistan, Türkiye ve benzeri ülkeler, Suriye’nin diğer cephelerindeki çatışmaların çoğunu dondurdular. Bu ülkeler, bazı silahlı grupları dolarla satın aldıkları için ateşkes ve anlaşmalar birer birer çöktü. Devrimciler ve ailelerini İbdip’e taşıyan otobüslerde artışlar oldu. Tüm bunların amacı, rejimin dondurulan cephelerden Halep’e destek göndermesinin önünü açmaktır. Ayrıca bu ülkeler, Halep içinde fitne ateşini tutuşturmak için de çalışmaktadır. Bu yüzden kuşatma altındaki devrimciler arasında bazı çatışmalar olduğu basına yansıdı. Ancak neyse ki fitne ateşi hemen kontrol altına alındı. Allah’a hamdolsun...

4- “Ayrıca Erdoğan, Fırat Kalkanıve Cerablustan sonra El Bab savaşı için Türkiye yanlısı grupları kendi yanına çekmeye devam ediyor. Fırat Kalkanı’nın amacı, yıkıcı Halep kuşatmasını yarmak ve lojistik destek için kullanılan gerçek cepheyi zayıflatmaktır... Sahadan gelen haberlere göre Doğu Halepte Suriyeli muhaliflerin kontrolündeki bölgenin üçte birini rejime kaptırmasının nedeni, çok sayıda muhalif savaşçının, Fırat Kalkanıoperasyonu kapsamında IŞİD ve Kürt gruplarla mücadelede Türk askerlerine destek olmak üzere Halep cephesinden ayrılmasıdır. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Direktörü Rami Abdurrahman, Pazartesi günü Sky News Arapça televizyonuna yaptığı açıklamada, Türkiye, Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında IŞİD ile savaşan askerlere katılmak üzere ÖSO içindeki yandaş gruplara talimat gönderdi. Ankara, bir ay önce IŞİD ve Kürtlerle mücadele etmek amacıyla harekât başlatmıştı. Ankara, sınır bölgelerinin bu grupların kontrolüne geçmesinden korkuyor.dedi. Abdurrahman’a göre “Türkiyenin müdahalesi, tam bir muammadır ve muhaliflerin hezimete uğramasının en önemli nedenidir. Çünkü ÖSO içindeki yandaş grupları, kendi özel harekâtında kullanmaktadır. Bunun sonucunda Suriye ordusu ve müttefiklerine karşı koyan cepheler muhalif savaşçılardan yoksun kalmıştır.” dedi[28.11.2016 Skynews Arapça]

İkincisi: Devrimcilerin birçok kurtarılmış mahalleden geri çekilmesiyle Halep devrimcileri üzerinde gerçek ve büyük bir baskı meydana geldi. Devrimciler, daha dar alana hapsedildi. Ağır bombardıman ve diğer mahallelere saldırı tehdidi devam etti. Uluslararası ateşkes çağrılarının artmasıyla birlikte Amerika, Suriye’de çözüm sürecini yeniden canlandırmak için iyi bir fırsat yakalamış oldu. Hem de aciliyet gerektiren ve ertelenme olasılığı olmayan yeni bir atmosfer altında. Aşağıdaki gerçekler bunu gösterir:

1- Amerika, muhaliflerin kentin doğu mahallelerinden geri çekilmesiyle Suriye devriminin sonu ermeyeceğini biliyor. Devrimcileri Suriye’nin farklı bölgelerinden tasfiye etmek, bir hayal ve imkânsızdır. Amerika, Suriye devriminin tehlikeli bir İslami hava yarattığının farkında. Bu yüzden bu atmosferi ortadan kaldırmak için acele ediyor. Bu İslami havayı yok etmek için siyaset kulisleri, askeri mekanizmalardan daha aktif çalışıyor. Amerika, artan katliam ve yıkımın Suriye halkını dize getireceğinden umudu kesmiştir Bu yüzden planları uyarınca yıllardır siyasi çözüm fırsatı kollamaktadır.

2- Mevcut Obama yönetimi, 20 Ocak 2017’de Beyaz Saray’ı terk edecek. Kayda değer bir başarıyla Beyaz Saray’ı terk etme hayalinde. Suriye ordusu, Halep mahallerine girince Rusya, Dışişleri Bakanı Kerry’nin hummalı bir şekilde Halep’te bir ateşkes imzalanması için çalıştığını belirtti. 28 Kasım 2016’da Russia Today sitesinin aktardığına göre “28 Kasım Pazartesi günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Yardımcısı Yuri Uşhakov, Kerrynin çabalarını sorarsanız, inanılmaz yoğun” dedi. Moskova’da katıldığı bir forum sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada Uşhakov Bu çabalar inanılmaz denilebilir. ABD ve Rusya Dışişleri Bakanları arasında daha önce böyle bir telefon trafiği yaşanmamıştı. Tek bir konu üzerinde Suriye konusu üzerinde durulmuştur. diye konuştu.”

3- Suriye sorununu Türkiye’ye havale eden Amerika, kendi adına önemli siyasi rol üstlenmesi amacıyla da Türkiye’yi eğitti. O derece ki Kerry-Lavrov ikili görüşmelerinin yerini Rusya-Türkiye ikili görüşmeleri aldı. Halep’in doğu mahallelerini boşaltmak maksadıyla son günlerde Türkiye’nin yaptığı yoğun temasları, Türk yetkililerin Rus meslektaşları ile samimi havada geçen diploması trafiğini ve Türk yetkililerin Lübnan ve İran ziyaretlerini bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor... Türkiye’nin yoğun ve dikkat çeken ziyaret ve görüşmeleri şöyledir:

A-26 Kasım 2016 Cumartesi günü Çavuşoğlu, başkent Tahranda ilk olarak İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından kabul edildi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede Suriye ve bölgedeki diğer konuların yanı sıra iki ülke ilişkilerinin ele alındığı bildiriliyor. İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı (IRNA), Dışişleri Bakanı Çavuşoğlunun İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile Tahranda yaptığı ikili görüşmelerine devam edeceğini bildirdi...[26.11.2016 el-Cezire]

B- Anadolu Ajansı Bakan Çavuşoğlunun Hicabı kabulünde, çatışmaların bir an önce durdurulmasına ve şehre insani yardım ulaştırılmasına yönelik çalışmaların yanı sıra Suriye ihtilafına siyasi bir çözüm bulunması amacıyla yürütülen çabalar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğunubelirtti. [30.11.2016 el-Cezire]

C- 30 Kasım 2016’da Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirdi: Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, askeri, diplomatik ve siyasi düzeyde Suriye konusunda Rus-Türk işbirliğinin devam edeceğini söyledi...[01.12.2016 Russia Today] Lavrov, Rusya ve Türkiyenin işbirliği inanıyorum ki bundan sonra da Suriyeye barışın gelmesine ivme kazandıracaktır...dedi. [01.12.2016 el-Cezire]

D- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Haftada en az üç kez Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Suriye konusunu telefonda görüşmüştür...[02.12.2016 BBC]

E- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Alanya’da Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile düzenlediği ortak basın toplantısında İşte biz dramı durdurmak için ateşkesin ilan edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.dedi. [01.12.2016 BBC Arapça] Çavuşoğlu, Türkiyenin kolektif çabaların yanı sıra İran, Rusya, Esed, Suriye ve Lübnan ile de ikili görüşmelerde bulunduğunukaydetti. [02.12.2016 BBC]

F- 1 Aralık Perşembe günü Sputnik’e konuşan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu üyesi Samir Naşar Bu görüşmeler Türkiyenin çabaları ile çok temkinli bir biçimde üç gün yapıldı. Toplantılara Türkiyenin etki edebileceği gruplar katıldı. Fakat anlaşılan (görüşmeler sonucunda) bir anlaşmaya varılamadı.Dedi. [01.12.2016 Russia Today] “1 Aralık Perşembe günkü İngiliz Financial Times gazetesi, Suriye muhalefetinin önde gelen isimlerinin Halepteki çatışmalara son vermek amacıyla Türkiye aracılığıyla Rusya ile gizli görüşmeler yaptığını iddia etti. Gazetenin haberine göre, Kuzey Suriyeyi elinde tutan muhalif gruplardan dört temsilci, Ankarada Rus yetkililerle görüşmeler yürüttüler.[01.12.2016 BBC Arapça] İslam Cephesi olarakta bilinen Ahraru’ş Şam İslami Hareketi öncülüğünde Halep’te ateşkese varmak için Rus yetkililer ile görüşmeler yapılıyor. Ateşkes uyarınca Fethu’ş Şam Cephesi savaşçıları Kastilo yoluyla kenti terk edecek, BM ekibi gözetiminde doğu mahallelerindeki yaralı ve hastalara tahliye yolu açılacak. Almodon kaynakları, Fethu’ş Şam’ın Türkiye’nin planı kapsamında Halep’ten ayrılacağını ve plan uyarınca Ankara’nın ardından kuşatma altındaki mahallelere yardımda bulunacağını belirtti. [3.12.2016 almodon]

G- Türkiye’nin bu diplomasi trafiğinden Amerika’nın memnun olduğuna gelince, ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada bu görüşmelerin memnuniyetle karşılandığı görüldü. 1 Aralık Perşembe günü düzenlenen günlük basın toplantısında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner Rusya heyetinin Suriyeli muhaliflerle görüştüğü yönündeki haberleri biz de gördükdedi ve Biz Suriye halkının özellikle de Halepte yaşayanların acısını dindirecek bütün çabaları memnuniyetle karşılıyoruz.diye konuştu. [01.12.2016 Russia Today] Dolayısıyla görüşmelerin perde arkasında Amerika vardır. Özellikle de Amerika, görüşmeler ve çözüm konusunda Rusya ile ortak anlayışa sahiptir. 3 Aralık Cumartesi günü Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Kerry, Halep konusunda Rusyanın desteklediği yaklaşımlara benzer teklifler yönelttidedi... [03.12.2016 Russia Today] Düzenlenen bir basın toplantısında, muhaliflerin kentten çekilmesi konusunda Rusya ile ABD arasında Cenevre kentinde Salı akşamı veya Çarşamba sabahı görüşmelerin başlayacağını söyleyen Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı John Kerrynin gidişat ve çekilmenin zamanlaması ile ilgili kendisine öneriler yönelttiğinikaydetti. [05.12.2016 Darul Hayat]Rus tarafının 5 Aralık Pazartesi gününden itibaren görüşmelere hazır olduğunu belirten Lavrov, ancak Washington, uzmanlar görüşmesinin biraz ertelenmesini talep etti dedi. Görüşmelere Salı akşamı ya da Çarşamba sabahı başlanması bekleniyor.[05.12.2016 Russia Today] O yüzden son zamanlarda Türkiye’nin kalkıştığı yoğun diploması trafiği, Türkiye’nin boyunu aşıyor. Bu diploması trafiğinin arkasında tek başına Türkiye’nin olması mümkün değil. Tabii ki Amerika, Türkiye’yi adım adım buna itmiştir... Rusya’ya yöneltilen teklifler doğrultusunda Rusya ile görüşmeleri perde arkasından yöneten de Amerika’dır. Obama yönetimi, kalan bir kaç hafta içinde sadece Halep’te bile olsa belki bir başarı elde edebilirim umuduyla sayılı günlerini dikkatle kullanıyor.

Üçüncüsü: Amerika’nın savaşçı grupları müzakere masasına oturtma ve Suriye’deki siyasi süreci yeniden canlandırma şansı şu gerçeklere bağlıdır:

1- Ülkede barışçıl çözümler giderek daha az rağbet görüyor. Suriyeliler, Arap ülkeleri ve Türkiye’nin Amerika ve Rusya ile gizli ittifak yaparak kendilerine karşı entrika kurduklarını biliyorlar. Bu ülkelerin, Suriye devrimi karşıtı oldukları çok nettir ve su götürmez bir gerçektir... Suriye halkı, yabancılara olan sadakat ve alınan kirli paralardan sonra eksen düzeltmesi için gruplara baskı yapmaktadır. Bu baskı, ateşkesler, mutabakatlar, cephelerin dondurulması, kırmızı çizgiler, MOK ve MOM operasyon odasının talimatlarında açıkça görüldü. Suriye içinde bir halk rüzgârı vardır ve bu rüzgâr gruplara baskı yapmaktadır. Bu rüzgâr, Suriye rejimi ve müttefiklerinin Halep’in doğusuna düzenlediği son saldırılar öncesinde de vardı. Şimdi ise bu rüzgâr giderek büyüyor. Ateşkes yapan grupları ihanetle suçluyor ve grup komutanlarının raydan çıktıklarını söylüyor. Bu yüzden bu barbarca askeri saldırılar karşısında Halep’teki silahlı gruplar, hemen kendilerini feshedip Halep Ordusu’nu kurdular. Tek bir güç oldular. Bu, iyi bir adımdır. Umarız bu adım, yaygın tehlike karşısında yabancılara sadakatten ayrışmaya da öncülük eder. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu üyesi Samir Naşar, Rus ordusu ve muhalif gruplar arasında Türkiyede yapılan görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının temel nedeni olarak Halep kentinde kuşatma altında olan silahlı grupları gösterdi. Dedi ki: Bu toplantılardan hiç bir sonuç çıkmadı. Çünkü Halep kentinde kuşatma altında olan muhalifler, kent dışında bulunan komutanlıklardan bağımsız karar aldılar. Bu nedenle kentte sıkışıp kalan muhaliflerle ilgili olarak alınan karar tamamen bağımsızdır.[01.12.2016 Russia Today] Halep içindeki silahlı gruplar, kent dışında devam eden haince görüşmelere ve teslim olmak için ileri sürülen acımasız tehditlere aldırış etmediler. “Rusya, bölgedeki tüm muhalif militanların kentten geri çekilmesi konusunda ABD ile görüşmelere hazır olduğunu söyledikten sonra Cumartesi günü Reuterse konuşan Suriye muhalefetinden üst düzey bir yetkili, muhalif militanların komutanının, Halepin doğusunu rejim güçlerine asla teslim etmeyeceğini söyledi...[03.12.2016 alhurra]

2- Dolayısıyla halk, yoğun tehlike çanları altında Halep devriminin incisine erişmek üzere uykusundan uyanmıştır. Teslim olmayıp siyasi çözümlere boyun eğmeyecektir. Aksine Arap ülkeleri ve Türkiye yanlısı grupların kayan eksenini düzeltmek için güçlü bir şekilde şaha kalkmıştır. Grupların bu ülkelerden aldığı mali destek, onlara köstek olmuş, devrimi sürdürmelerine engel teşkil etmiştir... Böylece habis olan temiz olandan ayrılmıştır... Habis olanlar, Türkiye, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerdeki efendilerine boyun eğerek Amerika ile müttefikleri ve yandaşlarının uysal siyasi sürecinin peşinden koştular. Devrim karşıtı komplocuların tuzak ve hendeğine düştüler... Temiz olanlar ise, verdikleri söze sadık kaldılar. Allah’tan başka kimseye boyun eğmediler. Allah’ın izniyle bu temiz olanlar, Amerika’nın İran, Rusya, Türkiye ve Arap ülkelerini aracılığıyla kurduğu tuzağı darmadağın edecektir.

Bu barbarca saldırı ve Halep’teki bu efsanevi direniş, sadece yerel habislerin değil, özellikle İran, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi bölgesel tüm habislerin de gerçek yüzünü ortaya koymuştur. İran vahşi katliamlara katkıda bulunuyor, her ne kadar onun bu cinayetleri, Amerikan planları uyarınca Rusya’nın işlediği katliamlar karşısında deve de kulak kalsa da. Suudi Arabistan da kirli paralarla katkıda bulunuyor. Haince müzakerelere katılmak için bazı gruplara kirli paralar akıtıyor. Türkiye de Amerika’nın planlarını uygulamak için aldatmayı bir silah olarak kullanıyor. Avazı çıktığı kadar Halep’i kendi kaderine terk etmeyeceğini söylemişti. Oysa herkesin gözleri önünde Halep’i kendi kaderine terk etti. Bu mu sadece, hayır, Halep’teki Süleyman Şah türbesini bile koruyamadı. Bu yüzden onu oradan uzak bir yere nakletti! Sonra meydanlarda ikinci Hama katliamına izin vermeyeceğini söyledi. Ama ne yazık ki ikincisi de oldu, üçüncüsü de. Buna rağmen kılını dahi kıpırdatmadı! Bu durumdan utanç duyduğu için son zamanlarda sesini yeniden yükseltmeye başlayan Erdoğan, Fırat Kalkanı operasyonunun amacının “Esed’in hükümranlığına son vermek”olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 29 Kasım Salı günü İstanbul’daki Parlamentolararası Kudüs Platformu Sempozyumu’ndaki konuşmasında “...Biz sabır, sabır, sabır dedik en sonunda dayanamadık ve Suriyeye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Devlet terörü estiren zalim Esedin hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil.” dedi. [29.11.2016 Russia Today] Ancak daha sesinin aksisedası sönmeden sabah akşam Halep’i bombalayan Rusya’yı memnun etmek için hemen geri adım attı! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 30. Muhtarlar Toplantısı’nda Fırat Kalkanı operasyonunun hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil, sadece terör örgütleridir.dedi. [01.12.2016 TRT Arapça] Rusya, Erdoğan’ın Esed hükümranlığına son vermek açıklamasının anlamsız olduğunun bilincinde. 1 Aralık Perşembe günü Rusya Dışişleri Bakanı bu açıklamaya ilişkin olarak Moskova, pratikte iki ülke arasında varılan ve uygulamaya konulan anlaşmalara bakar. Çoğu zaman tek taraflı yapılan açıklamalara değil. şeklinde konuştu. [01.12.2016 Russia Today] Bugün 7 Aralık 2016 günü Başbakan Yıldırım, Moskova ziyareti esnasında Rus haber ajansı Interfax’a verdiği mülakatta, Fırat Kalkanı Harekâtının Halepte yaşananlarla ve Suriyede rejim değişikliğiyle hiçbir bağlantısı yok.dedi. [07.12.2016 El Haliç online]

Dördüncüsü: Böylece Amerika, vahşi saldırıları tamamen Rusya ile koordine etmektedir. Hedefleri arasında bazı grupları Halep cephesinden Fırat Kalkanı Harekâtına kaydırmak ve dolayısıyla Halep cephesini zayıflatmak olan Fırat Kalkanıoperasyonunun arkasında Amerika var... Keza grupların Rusya ile şaibeli görüşmelerinin sponsorluğunun yanı sıra İran ve yandaşlarının askeri yığınağının arkasında da yine Amerika var. Sonra muhaliflere etkin silah verilmesini yasaklayan da gene Amerika’dır. Bugün medyada yayınlananlar bu gerçeği değiştirmez. Medya, ABD Senatosu’nun, “ABDnin seçilmiş başkanı Donald Trump yönetimine muhaliflere uçak düşüren taşınabilir füze (MANPAD) verme yetkisini içeren tasarıyı onayladığını aktardı... Washington Post gazetesinin bildirdiğine göre karar tasarısı, bu silahların transferine ilişkin bazı kısıtlamalar içeriyor.[07.12.2016 el-Arabiya] Bu karar, zaman kaybıdır. Zira Halep, neredeyse yerle bir olmak üzere. Ayrıca silah yardımı yapılacağı da şaibelidir. Yapılsa bile silahsız silah olacaktır! İslam ve Müslümanlar düşmanı izin vermedikçe bu silahlar kullanılamayacaktır. Hiç dikenden üzüm beklenir mi? Sonra onaylanan bu kanun tasarısı, hemen şimdi değil, başkanlık dönemi başlamadan önce dahi muhaliflere silah verilmesine yasak getireceğini söyleyen Trump döneminde yürürlüğe girecektir. Kuşkusuz bu, aldatma üstüne aldatmadır ve kocaman bir yalandır...

Bütün bunlara rağmen Halep, yerle bir olsa da kuşkusuz yeniden ayağa kalkacaktır. Genel olarak Şam toprakları, özel olarak da Halebüşşehba, Amerika, Rusya, yandaşlar ve kuklaların kalbine saplanmış zehirli bir hançer olarak kalmaya devam edecektir. Halep, onların uykularını kaçıracak ve suçlarıyla onları öldürecektir. Sözde zaferini tadını bile kutlayamayacaklardır. Yakarak yıkarak bir ülkeye girebilmek, hayali bir zaferdir... Şehit olduktan sonra ancak bir ölüm savaşçısının yanına yaklaşabilmek, zafer yenilgisidir. Yüzlerce ya da bir kaç bin muhalif karşısında yıkıcı füzeler, varil bombaları ve itilaf orduları ülkeye seferber edildi. Ancak sadece bombardıman uçakları ve savaş gemileri ile galebe çalabildiler. Bu, erkek erkeğe yüzleşmekten ürken korkakların zaferidir. Böyle bir zafer, yok olmaya mahkûmdur...

Şüphesiz Amerika, Rusya, müttefikler, kuklalar, yandaşlar, daha önce Tatar ve Haçlı kardeşlerinin Irak ve Biladu’ş Şam topraklarında işlediği barbarca katliamları yeniden diriltmek istiyorlar. Fakat bunlar, kardeşlerinin akıbetinden ders almış değiller. Müslümanlar, onların kökünü kazımış ve yeniden şaha kalkmışlardır. İslam ve Müslümanlar, tekrar izzete kavuşarak güçlü bir Hilafete sahip olmuşlardır. Hirakl’ın şehrini fethetmişler ve orası İslam’ın kenti “İstanbul”haline gelmiştir. Moskova’ya kadar yaklaşmışlar, Viyana kapılarına dayanmışlardır. O günler tekrar gelecektir. Kuşkusuz yarın çok yakındır.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” [Şuara 227]

H.08 Rabiu’l Evvel 1438
M.07 Aralık 2016

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER