Nihayet 20 yıllık işgalin ardından aşağılayıcı bir yenilgiye uğrayan ABD ve NATO işgal güçleri, 30 Ağustos 2021’de saat 12.00’de Afganistan’dan hüzünlü bir şekilde ayrıldılar.

اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ

Allahu Ekber Allahu Ekber

Allah bize yeter. O ne güzel Vekil, ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.

ABD, ‘terörle mücadele’, yeniden yapılandırma ve yardım bahanesiyle Afganistan’ı işgal etti. Ancak bu sahte sloganlar yüzünden yüz binlerce çocuğu, kadını ve sivili öldürdü; camileri ve köyleri yıktı; dünyanın en yozlaşmış yöneticilerini, çürük düşüncelerini, başarısız askeri stratejilerini Afganistan halkına dayattı. Afganistan’dan ayrılırken tüm yatırımları boşa gitti ve kukla rejimi bir örümcek ağı gibi yıkıldı.

إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا  “Şüphesiz batıl yok olmaya mahkûmdur.”^{[İsra 81]}

İngiltere ve eski SSCB’nin ardından Amerika, Afganlıların ve bu uğurda canlarını, mallarını ve mülklerini feda eden mücahitlerin askeri, ideolojik ve politik mücadelesi nedeniyle Afganistan’dan aşağılayıcı bir şekilde kaçan üçüncü süper güçtür. Umarız Allah mücahitlerin fedakârlıklarını kabul eder!

Amerikalıların mücahitlerle müzakere biçimi, gecenin bir yarısı Bagram Hava Üssünü ve Kabil Havaalanı’nı tahliye şekli, Afganistan’da sonsuz başarısızlık ve/veya yenilgisinin açıkça göstergesidir. Bu yenilgi, dış politikasında alnına vurulmuş kara bir leke olarak kalacak, uluslararası itibarını ve dünyadaki bir numaralı süper güç statüsünü baltalayacaktır. Suriye meselesi Obama’nın saçlarını beyazlattı. Afganistan’ın çetrefilliği ve dinamikliği de 4 Amerikan başkanının uykularını kaçırdı. O derece ki Joe Biden, kamuoyu önünde ağladı.

Şimdi işgalin sona ermesiyle birlikte biz, Afganistan Müslümanlarına iki hususu hatırlatacağız:

Birincisi: Tarih, Afganistan halkının her türlü işgalden zaferle çıktığını, ancak devlet ve yönetişim kurma sürecinde başarısızlığa uğradığını kanıtlamıştır. Afganistan halkının ve tüm ümmetin öncelikli talebi, bir İslam Devleti ve İslami Yönetimin kurulması olmuştur. Ancak önceki rejimler, halkı İslam’a göre yönetmediler. Kırılgan bir hükümet kurdular, yozlaşmış ekonomik programlar uyguladılar, İslam’ın İsini bile uygulamadılar. Bu yüzden bir süre sonra güvenilirliklerini kaybettiler ve başarısız oldular. Bu nedenle Afganistan’daki mücahitler, askeri ve siyasi liderler, elde ettikleri zaferin ümmetin diğer cihatçı grupları için bir örnek olacaklarını, Afganistan’da bir İslam Devletinin kurulmasının bölgede ve tüm İslam dünyasında önemli olumlu değişiklikler yaratacağını bilmelidirler.

İkincisi: Afganistan mücahitlerinin koşulsuz fedakârlıkları nedeniyle askeri işgal yenildi; ancak cihat ve mücadele burada bitmemelidir. Çünkü fitne tamamen ortadan kalkmadı. Politik, ekonomik, ideolojik, istihbarat, yasalar, kurum ve kuruluşlar olarak hala işgalin kalıntıları mevcut. İşgalin bu yönü, hayatın her alanından işgalin kalıntılarını yok etmek için daha yoğun çaba ve mücadeleyi gerektirir.

Sonuç olarak, Afganistan halkının kazandığı zaferi bir kez daha tebrik ediyor, bugünden itibaren tarihin kesinlikle farklı şekilde akacağını belirtiyoruz: İşgal edilmemiş bir Afganistan ve Amerika’nın güvenilirliğinin olmadığı bir dünya! Her ne kadar Batı, Afganistan halkının özlemine karşı entrika kurmaya devam edecek olsa da mücahitlerin liderleri, savaş alanındaki kararlılığın zaferle sonuçlandığının farkındadır. Benzer şekilde siyasi kararlılık da, Batının komplosunu bozguna uğratacak ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ  “O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.”^{[Rum 4 -5]}