حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
No: TN–BA–2019–MB–TR–03 |
H. 23 Şa'bân 1440 M. Pazartesi, 29 Nisan 2019 |
Sidi Bouzid’de Devletin İşlediği Suçlar Halkımızın Hayatına Mal Oluyor
Sidi Bouzid’deki “Sabala” bölgesinde yaşanan trajik olayın ardından 7 kadın işçi ve 5 erkek işçi hayatını kaybetti. Yaklaşık 21 kişi de yaralandı. Bir gün önce Kayravan’da, aynı günün akşamı Kasserine’de de benzer bir olay yaşandı. Bu olaylar birbirinden kopuk değildir. Neredeyse periyodik olarak gerçekleşen olaylardır. Bu olaylar karşısında Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu Kadın Kolları olarak biz şunları vurguluyoruz:
Birincisi: Mağdurların ailelerine en derin başsağlığı dileklerimizi sunar, kendileriyle ve olaydan etkilenen diğer kadın ve erkeklerle tam ve sınırsız dayanışma içerisinde olduğumuzu bildirmek isteriz.
İkincisi: Aşağıdaki trajedilerden her şeyden önce devletin sorumlu olduğunu düşünüyoruz:
- Yoksulluk devletin bir suçudur. İşlerin işleyişinden, vatandaşlarının iyi bir yaşam sürmesinden devlet sorumludur.
- Devlet, yapısı bozuk acımasız kapitalist sisteme dayanıyor. Kapitalizm, yerel ve küresel sermaye sahiplerinin kasasını ve hesaplarını doldurmak için yoksulların kanını emer.
- Devlet, servetin yağmalanmasını ve kasasının hortumlanmasını sağlayan bir ekonomi politikası benimsiyor. Bu politika hem devletin hem de bakmakla sorumlu olduğu kişilere iyi bir yaşam standardı sağlama kapasitesinin zayıflamasına yol açıyor.
- Devletin, yabancı diktaları harfiyen uygulamasını şiddetle kınıyoruz. Çünkü devlet, yerel ajanlar aracılığıyla yabancı para ve politika baronlarının güdümündedir.
- Kalkınmak için değil, yozlaşmış ve tehlikeli entelektüel sistemi perçinlemek için vergi mükelleflerinden alınan milyarlarca dinara genelde ümmetin özelde kadınların öncelikle layık olduğunu düşünüyoruz. Bu entelektüel sistemin, kadınları inançlarından soyutlamak dışında başka bir amacı yoktur, kadınları helal görüyor, İslami hükümlere saldırıyor.
-İslam’ı karalama konulu konferanslar düzenlemek için Eşitlik ve Bireysel Haklar Komisyonu ile Kadın Bakanlığına ayrılan milyarlarca dinar, kalkınma ve altyapı için harcanmış olsaydı, bu trajediler yaşanmazdı.
Bugün kadınların yaşadığı sefalet ve geçim sıkıntısının, kadınların hususiyetlerini göz önünde bulundurmayan yozlaşmış içtimai sistemin kaçınılmaz bir sonucu olduğunu vurguluyoruz.
Üçüncüsü: Herkesi İslam’ın içtimai ve ekonomik sistemini basiretle görmeye çağırıyoruz. Zira kadının nafakası velisinin üzerine farzdır. Eğer bir velisi yoksa, devletin güvence altındadır.
Dördüncüsü: Genelde Tunus halkını özelde Tunus kadınlarını devletin keşmekeşliğinden ve insanların işlerini ihmal etmesinden nefret etmeye davet ediyoruz. Çünkü kullarının başına böyle bir şeyin geldiğini görmesi Allah Subhânehu ve Teâlâ’yı öfkelendirir.
Bilin ki Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın yasaları, kadınlar için bir rahmettir, feminist hareket goygoycularının, uluslararası örgütlerin, sömürgeci ve ajan hükümetlerin teşvik ettiği gibi kadın düşmanı değildir. Bu hükümler sadece kadınların özgürlüğü için değil, onurları ve asli fıtratlarını uygun saygınlıklarına erişim özgürlüğü için de bir çıkış noktasıdır.
Allah’ın hükümleri hayatımızda olmadığı sürece ve aramızdaki bütün ilişkilerde bizi uçurumun kenarına sürükleyen kapitalist sistem egemen olduğu sürece kadınların rahat yüzü görmeyeceğini garanti ediyoruz.
Ey Tunus halkı! Ey Zeytune ve yedi Abdullahlar ülkesi halkı!
Bu topraklar bir zamanlar İslam Devleti sayesinde gelişimin zirvesindeydi. Allah’ın lütfu ve muhkem Şeriatının kullara olan rahmeti sayesinde ülkelerin en gelişmiş olanıydı. Hadi gelin size yolsuzluk ve ajanlık dışında başka bir şey miras bırakmayan bu rejimin devrilmesi talebinde bulunun. Ve sonra da ey ümmetin evlatları! İslam nizamını yerleştirin. İslam nizamı, birleştiricidir, kapsamlıdır, yaşamınız ve işlerinizin tüm gereksinimleri için yeterlidir, şifa vericidir. Aranızda Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Şeriatının egemen olmasına özen gösterin. İnsan yapımı kusurlu yasalardan yüz çevirin ki yeniden insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olabilesiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجاً مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيماً “Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.” [Nisa 65]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |