حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
No: FL–BA–2015–MB–TR–17 |
H. 13 Muharrem 1437 M. Pazartesi, 26 Ekim 2015 |
Şeytani Siyasi Diplomatik Hareketlilik, Yahudiler ve Amerikalılar Yararına Filistin Halkının Tertemiz Kanını İstismar Ediyor
Son günlerde yoğun siyasi hareketlilik yaşandı. ABD Dışişleri Bakanı, Filistin yönetimi başkanı Mahmud Abbas ve Ürdün kralı Abdullah ile görüşmeler yaptı. Ayrıca işgal Başbakanı Netanyahu ile de bir araya geldi. Bu görüşmelerin ana gündem konusu, Filistin’de yaşanan gerginliği hafifletmek, yatıştırmak, Ürdün, Filistin yönetimi ve Yahudiler arasında Mescidi Aksa’yı Ürdün denetimine veren mevcut “statüko” durumunu korumaktır. Ürdün Kralı, mevcut statükoyu koruma ve Müslümanların Mescidi Aksa’ya namaz için girişlerine ve Gayrimüslimlerin de ziyaretine izin verileceğine dair Netanyahu’nun açıklamalarını memnuniyetle karşıladı. Hizb-ut Tahrir / Filistin olarak biz, bu görüşmeleri kınıyor ve oralarda alınan kararları şiddetle reddediyoruz. Ve aşağıdaki hususları vurguluyoruz:
Amerika’nın bu sinsi diplomatik hareketliliği, Filistin halkının göğsünü siper ettiği ve basit araçlarla işgal karşısında cesaret, fedakârlık ve yiğitlik sergilediği bir anda geldi. Filistin halkının sergilediği cesaret, Yahudi varlığının kırılgan ve askerlerinin de korkak, Filistinli liderlerin ve yöneticilerin de ödlek olduğunu gösterdi. Filistin halkının, ümmetin ordularının seferber edilmesi, işgal ile savaşılması, kırılgan Yahudi varlığının ortadan kaldırılması, Mescidi Aksa’ya destek olunması, Filistin halkının işgalin pençesinden kurtarılmasına dair istekleri hain yöneticileri ürküttü. Bu siyasi hareketlilik, işgal ile olan sorunu, Mescidi Aksa’nın denetimi ve orada namaz kılmak isteyenlere izin verilmesi mevzusuna hapsetti. Filistin halkının acı ve yaraları görmezden gelindi. Filistin toprakları üzerinde kurulan işgal varlığın Mescidi Aksa’nın temellerini kazma çabasına göz yumuldu. Kuruluşundan bu yana Filistin halkını sürgün eden, katliamlar işleyen, bu güne kadar da hâlâ işlemeye devam eden bu işgal varlığın katliamları hiç gündeme gelmedi. Filistin sorununu deforme eden, işgalin varoluşunu ortadan kaldırmak için Filistin halkını hibe eden Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, John Kerry’e, “Bu umutsuz öfke dolu gençler, bağımsızlık istiyor” dedi. Ve Filistin halkı için uluslararası koruma talep etti. Uluslararası bir soruşturma komitesi kurulmasını ve nihai çözüm dosyalarını tamamlamak için siyasi ufuk yaratılmasını istedi. Özellikle de kaybedilen umutları geri getirmek için mülteciler, mahkûmlar ve Kudüs sorununu çözüme kavuşturma çağrısında bulundu.
Filistin Yönetimi Başkanı, Kerry’e Filistin’e yeni bir işgal gücünün konuşlandırılmasını önerdi. Öyle ki bu uluslararası güç, Yahudi işgalini destekleyecek, Yahudileri Filistin halkının öfkesinden koruyacak, Yahudiler ile savaşmak ve tüm Filistin’i kurtarmak için yanıp tutuşan ümmetin ordularının Filistin’i kurtarmasına engel olacaktır. Uluslararası soruşturma komisyonuna gelince, gerçekleri sumen altı etmenin en iyi yoludur. Nitekim Cenin katliamı, Goldstone raporu ve Gazze’de Yahudiler tarafından işlenen katliamlar örtbas edilmiştir. Siyasi ufuk yaratmak ve sorunları nihai olarak çözüme kavuşturmak meselesine gelince, bu, Amerikan gündemine göre Filistin sorununun tasfiyesine açık bir çağrıdır. Filistin halkının güvenlik ve yiyeceğini temin edemeyen, güçsüz, iradesiz Filistin’in küçük bir parçasında kurulacak zavallı, çaresiz bir devletçik ya da otorite karşılığında Filistin’in neredeyse tamamında Yahudi varlığının işgalini perçinlemek demektir.
Netanyahu ve onun işgal ordusu, yerleşimciler, Filistin halkını korkutmak için ortalığı kan gölüne çevirdiler ki varlıklarını güçlendirsinler ve kutsal topraklardaki emellerine uygun yeni şartlar dayatsınlar. Ama akıtılan bu tertemiz kanlar, açıkça şu mesajı yolluyorlar; Filistin halkı, dünyadaki diğer Müslümanlar ile güven ve istikrar içinde yaşamak, kutsal Filistin ve Mescidi Aksa’nın işgalci Yahudilerin pençesinden kurtarılmasını istiyor. Filistin ve Mescidi Aksa, tekrar İslami ümmetin egemenliği altına geçmelidir ki ümmet oraları korusun. Böylece hem kutsal yerlere hem de Hristiyanların ibadet yerlerine saldırı, yıkım ve kundaklama olmasın.
Bu Yahudi varlığı, Filistin yönetimi ve yöneticiler şunu iyi bilmelidir ki burada kendilerini Allah’a adamış insanlar var. O hain yöneticileri devirmek ve Müslümanların Halifesine biat etmek için gecesini gündüzüne katıyorlar. Çünkü Halife, Yahudi varlığını ortadan kaldırmak ve tüm Filistin’i kurtarmak için ümmetin ordularını tekbirlerle seferber edecektir. Kâfirler istemeseler de Allah’ın izniyle bu, eninde sonunda olacaktır.
وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكَ لَيَبْعَثَنَّ عَلَيْهِمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ مَن يَسُومُهُمْ سُوءَ الْعَذَابِ إِنَّ رَبَّكَ لَسَرِيعُ الْعِقَابِ وَإِنَّهُ لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ“Ve senin Rabbin kıyamet gününe kadar, onlara azabın en kötüsünü yapacak kişileri mutlaka göndereceğini bildirmişti. Muhakkak ki senin Rabbin ikabı (cezası) çabuk olandır. Ve gerçekten O, elbette Gafur ve Rahimdir.” [Araf 167]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 0598819100 www.pal-tahrir.info |
E-Mail: info@pal-tahrir.info |