حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: 1443 / 031 |
H. 29 Ramazan 1443 M. Cumartesi, 30 Nisan 2022 |
Basın Açıklaması
1443 Yılı Şevvâl Hilalini Gözetleme Duyurusu ve Mübarek İyd El Fitr Tebriki
Allahu Ekber, Allahu Ekber, La İlahe İllallahu Allahu Ekber ve Lillahi’l Hamd
Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun Salat ve selam, gönderilenlerin en hayırlısı Efendimiz Muhammed’in, onun Alinin ve tüm ashabının üzerine olsun.
Buhari’nin Sahihinde Muhammed ibn Ziyad yoluyla rivayet ettiğine göre سمعت أبا هريرة رضي الله عنه يقول: قال النبي ﷺ أو قال: قال أبو القاسم صلى الله عليه وآله وسلم: «صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ، وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ غُبِيَ عَلَيْكُمْ فَعُدُّوا ثَلَاثِينَ» “Ben, Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu ya da Ebu’l Kâsım şunları söyledi: “Hilali görünce oruç tutun, hilali görünce iftar edin. Eğer hilal bulutlu bir günde görünmezse otuza tamamlayın.”
Bu mübarek Pazar gecesi Şevval hilalini gözetleme sonucunda hilalin bazı Müslüman ülkelerde şeran görüldüğü saptandı. Buna göre yarın Pazar günü Şevval ayının ve mübarek İyd El Fitr’in ilk günü.
Bu vesileyle, Hizb-ut Tahrir, İslam ümmetinin İyd El Fitr’ini tüm samimiyetiyle tebrik ediyor. Devleti kurulmuş, dinini hâkim kılmış ve bayrağını dalgalandırmış bir şekilde gelecek yıl bayrama kavuşmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyor. Ayrıca şahsım, Merkezi Medya Ofisi Başkanı, daireleri ve birimlerinde çalışan erkek-kadın tüm kardeşlerim adına Hizb-ut Tahrir’in Emiri Celil Âlim Ata Bin Halil Ebu Raşta’nın bayramını özel olarak tebrik ediyorum. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet müjdesini gerçekleştirme yürüyüşünde muvaffak kılmasını Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan niyaz ediyorum.
Müslümanlar, sevinmek için İyd El Fitr’e kavuşuyor. Belki bu sevinç, bu yıl Ramazan ayında çektikleri acının bir kısmını hafifletecektir. Afganistan ve Yemen halkının yaygın kıtlığı, Yahudilerin Mescid-i Aksa’yı pisletmesi, İsveç’te Kuran yakılması kampanyası ve Akdeniz’de ailelerin boğulması, bu çektikleri acılardan bazıları. Müslümanlar, Ramazan ayında hem oruç tuttular hem gece ibadeti yaptılar, hem öfkeden sinir krizi geçirdiler hem de kederden üzüldüler.
Bugün Müslümanların yaşadığı her türlü trajediler, ya doğrudan sömürgeciliğin ya da sömürgeci koşulların bir sonucudur. Örneğin Yahudi varlığını sömürgeci kâfir Batı kurdu ve silahlandırdı. Afganistan halkı açlıktan ölüyor, ülkeleri Batının talimatıyla bombalanıyor. Hindistan hükümeti, Amerika’dan aldığı izinle Hindistan ve Keşmir Müslümanlarına eziyet ediyor. Batının, Müslüman halkların çoğunu ülkelerinde hapsetmesi nedeniyle Müslüman aileler canlarını denizde tehlikeye atıyorlar. İslam’a ve kutsallarına hakaret ile İslam Şeriatına sadık Müslümanları itham propagandasını, dünyanın geri kalanına ilk batılı ülkeler dayatmıştır.
Ancak İslam ümmetini kasıp kavuran olayların yoğunluğu ve hızlılığı, Batı ve kuklalarının birçok oyununu deşifre etti. Hatta durum öyle bir noktaya gelmiştir ki artık Batı, geçen yüzyılda yaptığı gibi ümmeti etrafında kutuplaştırabilecek kukla liderler üretemez hale gelmiştir. Bu, ülkemizde Batının iktidar üzerindeki hâkimiyetinin artık kırılgan hale geldiği anlamına geliyor.
Batının İslam ümmetini kendi uygarlığında eritme ya da fikirleriyle bezeme becerisi, yavaş yavaş sıfıra yaklaşmıştır. Kanun gücüyle zorla Müslümanlara fikirlerini empoze etmeye çalışmaktadır. Bu, İslam karşısında bir uygarlık başarısızlığıdır. Birkaç yıldır Amerika, Fransa ve İngiltere’nin başkentinde seçim ve referandum sonuçlarını kabul etmeme fenomeni, iktidar sirkülasyonunun reddinden başka bir şey değil. Bu, kolektif yönetişim kavramını tehdit etmekte, demokratik siyasal doktrine inanmamak anlamına gelmektedir. Böylece Batı, kendi evinde Batı uygarlığının ölüm ilanı belgesinin ilk müsveddesi için şartlar yaratmıştır.
Ey Müslümanlar! Sizle gasp edilen otoritenizi geri almanız arasında duran engel, nusret ehlinin gelgitleri ya da kukla yöneticileri desteklemeleridir. Nusret ehli, Batının ülkemizdeki parmaklarını kırabilir, iktidarı elinden söküp alarak İslam ümmetine iade edebilir. Bunu yaptıkları, İslam ümmetine otoriteyi iade ettikleri ve İslam ülkelerinin birinde Hilafetin kurulmasını sağladıkları takdirde tarihin sayfalarını altüst etmiş olacaklar. İsimleri, İslam ümmetinin havsalasına ve tarihine altın harflerle yazılacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sahabesi Ensar’ın onuruna benzer bir onura nail olmaları ise, en büyük ödüldür. Çünkü Nübüvvet metodunu dünyaya geri getirmişlerdir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, İslam’da yönetim şartlarının değişimi hakkındaki meşhur hadisini şöyle tamamlamıştır: «ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ» “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”
Ey medya, kalem, minber ve platform ehli! Güç ve kuvvet ehlini hakka döndürmek için İslam ümmetine rehberlik etmek sizin sorumluluğunuzdadır. Çünkü gece gündüz ümmetin dikkatini siz tutuyorsunuz. Bugün ümmetin sahip olduğu iki temel gerçeğin de farkındasınız. Birinci gerçek, ümmet, çöldeki susuz kimse gibi siyasi birliğe açtır. İkinci gerçek ise, İslam’ın izzeti meselesidir. İzzet, Müslümanların kalplerinin derinliklerinde kök salmıştır. İslam birliği ve İslam izzeti, ancak İslam Devleti olan Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulmasıyla mümkün. İslam ümmetinin en önemli bilge kimselerinden biri olan Halife Ömer İbnu’l Hattab’ın doğru bir sözünü size hatırlatıyoruz. Ömer Radiyallahu Anh şöyle dedi: "إنا كنا أذل قوم فأعزنا الله بالإسلام فمهما نطلب العزة بغير ما أعزنا الله به أذلنا الله" “Biz zelil insanlardık, Allah bizi İslam’la şereflendirdi. Allah’ın verdiği şereften başka bir şeref ararsak Allah bizi yeniden zelil kılar.” Sizi bu doğru sözü slogan yapmaya, eylem ve söylemlerinize yansıtmaya çağırıyoruz.
Ey güç ve kuvvet ehli! Biliyorsunuz, yıllardır Batı, ümmeti etrafında kutuplaştırabilecek yeni yöneticiler üretememektedir. Bugün iktidar koltuğu, laik politikacıları yakar hale gelmiştir. Biri iktidar dizginlerini devralır almaz, olayların hızla kendisini deşifre etmesiyle ikiyüzlülük ipine ve şer tuzağına sarılmaya başlamıştır. Bu durum, yöneticileri her zamankinden daha zayıf bir konuma düşürmüştür. İnsanlar sabah akşam lanet okuduğu için kamuoyunu demir ve ateşle dövmekten başka çareleri kalmamıştır. Batı ise, kendi derdiyle meşgul. Korona salgını, ekonomik krizler, izolasyonist popülizmin yükselişi, Ukrayna savaşı, Çin ablukası, küresel enerji krizi ve para piyasasının sarsıntısı nedeniyle ülkemizden çekilmiştir. Dosyalarını kamuoyunun sabah akşam lanet okuduğu zayıf yöneticilere havale etmiştir. Peki, daha neyi bekliyorsunuz? Bundan daha iyi bir fırsat var mı? Ne zaman İslam ümmetine yardım edeceksiniz? Kalplerine adilik işlenen, uluslararası konferanslarda devekuşu gibi efendilerinin arkasından seğirten, ülkelerine döndüklerinde ise halkın sancılarına tepeden bakan, halkları demir ve ateşle ezen yöneticileri ne zaman devireceksiniz?
Kuşkusuz bu, mübarek İyd El Fitr’dır, bu yüzden her evde, her mahallede ve her şehirde bayram sevincini canlandırın. Bayram, kararlılığınızı yenilesin, gelecek günleriniz için bir müjde olsun ve düşmanınızın kalbine korku ve keder versin. Sonra da yeni bir enerji ile Nübüvvet metodu üzere ikinci Hilafeti tesis etmek için hep beraber çalışalım. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ﴾“Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” [Araf 157]
Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, La İlahe İllallah… Allahu Ekber, Allahu Ekber ve Lillahi’l Hamd
Bayramınız mübarek olsun ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
1 Mayıs 2022 Pazar gecesi 1443 yılı Şevvâl ayı ve mübarek İyd El Fitr’in ilk günüdür.
Mühendis Selâhaddin Addâde
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Müdürü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |