Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201302 H. 27 Rabi-ul Evve 1436
M. Pazar, 18 Ocak 2015

Basın Açıklaması Charlie Hebdo Gazetesine Yapılan Saldırının Yankıları

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 16 Ocak 2015 Cuma günü Fransız büyükelçi ve diplomatların yıllık toplantısında yaptığı bir konuşmada, "Biz Fransa'da dine karşı savaşmıyoruz, terör ve nefrete karşı savaşıyoruz." dedi. Ardından Fransa'nın "ifade özgürlüğüne" bağlılığını vurgulayan Hollande, "Onun üzerinde asla pazarlık yapılmaz." diye konuştu. Hollande, konuşmasını Müslüman iki gencin Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'i savunmak amacıyla Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e hakaret eden Charlie Hebdo dergisine düzenledikleri saldırının ardından bu konuşmasını yaptı. 2007 yılında Fransa'da iki Müslüman grup, Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e hakaret eden onlarca Danimarka menşeli karikatürleri yayımlama kararı üzerine Charlie Hebdo hakkında dava açtılar. Ancak Fransız mahkemeleri, "Karikatürlerin ifade özgürlüğü kapsamında olduklarını ve İslam'a yönelik saldırı teşkil etmedikleri" gerekçesiyle davayı reddettiler. Yine 2012 yılında Müslümanları Savunma Derneği, Paris'teki bu hiciv dergisine karşı "Dini eğilimleri hakaret ve aşağılamaya tahrik ediyor." gerekçesiyle dava açtı. Ama yasalar, sadece Katolik, Protestan ve Yahudiliğin üç sembolünü kapsıyor, İslam'ı kapsamıyor denilerek dava reddedildi. O zaman Charlie Hebdo editörü, "Biz, yargılamanın olmayacağını önceden biliyorduk. Çünkü İslam, sözü edilen o yasa kapsamına dâhil değildir." demişti.

Demokrasi ve özgürlükler ülkesi olduğunu iddia eden Fransa, temiz ve iffetli Müslüman kadınların başörtüsü takmasını yasakladı. Yahudilere hakaret edilmesini hem yasakladı hem de suç saydı. Sözde Holokost'u [Yahudi soykırımını] sorgulamaya kalkanları cezalandırdı ve cezalandırıyor. Ayrıca kanlı sömürgecilik geçmişine sahiptir. Cezayir'den tutun Vietnam'a kadar sömürgelerinde tüyler ürperten katliamlar işledi. Sonra bu cürümlerine, yaklaşık bir yıl önce İslam'a ve Müslümanlara düşmanlığını teyit eden başka bir cürüm daha ekledi. Orta Afrika'da Müslüman kardeşlerimize karşı tarif edilemez katliamlar yapan Hıristiyan milislerin katliamlarını örtbas etti. Öyle ki orada iğrenç katliamlar yapıldı, ölene kadar şiddetli dayak atıldı. Uzuvlar kesildi, organlar parçalanıp ateşle yakıldı. Organlar lime lime doğrandı, etler çiğ çiğ yendi. Tüm bu yapılanlar bizim için hiç de sürpriz değildir. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ kâfir milletinin düşmanlığını, İslam'a ve Müslümanlara karşı olan mücadele ve nefretlerini bize şöyle haber verdi:

قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ "Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları ise daha büyüktür." [Ali İmran 118] Başka bir ayette ise Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلاَ يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّىَ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُواْ "Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. " [Bakara 217] Bunu bile bile [Tunus Devriminin] başbakanı da dâhil olmak üzere Müslümanların yöneticileri, mücrim karikatüristler ile dayanışma yürüyüşüne katıldılar. Bu bize İslam'a ve Müslümanlara düşman olan Haçlıların hangi cesaret ve cüretle düşmanlıklarını dışa vurduklarını, neden bunun üzerinde ısrar ettiklerinin gerekçesini açıklar. Çünkü söz konusu dergi, Müslümanların kendilerine karşı başkaldırmayacağından emin olunca, 14 Ocak 2015 sayısında Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e hakaret içerikli karikatürü yeniden yayımladı. Zira Âlemlerin efendisine hakaret edenleri destekleyen küfür milletini muhasebe edecek ve azgınlığından caydıracak birileri yok.

Ey İslam ümmeti! Sömürgeci güçler ve onların ajan yöneticilerinin eliyle başımıza gelen felaketler döngüsünün sonu olmayacağı açık ve nettir. Buna ancak bir imamın bayrağı altında Müslümanları bir araya getiren, onları bütünleştiren, Allah'ın Şeriatına göre onları yöneten, mücahit akınlara önderlik eden Raşidi Hilafet Devleti son verebilir. Hilafet, ümmetimizin köleleştirilmesine ve kutsal yerlerimizin kirletilmesine tamah edenlerin kanadını kıracaktır. Bu kâfir ülkeler ile mücadele etmek, özellikle de Batı başkentlerindeki efendilerinin emirlerini uygulamak için Müslümanların hükümdarları tarafından dinine düşkün ve Allah'ın kelimesini yüceltmek amacıyla çalışan her Müslümanın takip edildiği bir ortamda orada burada bireysel operasyonlar yapmakla olmaz. Gerçek mücadele, kutsal yerleri korumak ve saldırganları caydırmak, ancak Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmakla olur. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الإمام جنة يقاتل من ورائه ويتقى به "İmam ancak bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur."

إنًّ اللهَ لا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتَّىْ يُغَيِّرُواْ مَا بِأَنْفُسِهِمْ
"Bir toplum nefsinde olanı değiştirmedikçe Allah, onları değiştirmez." [Rad 11]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER