حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2020-MB-TR-33 |
H. 17 Şevvâl 1441 M. Pazartesi, 08 Haziran 2020 |
Korona Virüsü Hastalığı Krizi Artarken Pakistan Müslümanları, Kalkanları Hilafet Olmadan Yetimler Gibidir
Pakistan’daki Covid-19 vaka sayısı, şuan salgının küresel merkezi olan ve nüfusu Pakistan’dan neredeyse beş kat daha büyük olan Çin’i geçmiştir. Hastaneler Korona virüs hastalığı vakaları ile dolup taşıyor. Entübe hastalar için vantilatör kıtlığı yaşanıyor. Koruyucu ekipman eksikliği nedeniyle doktorlar ve hemşireler arasında enfeksiyonlarda artış söz konusu. Hastalığın sefaletine ve sevdiklerini kaybetmelerine ek olarak hastane, ilaç ve test maliyeti, çoğu insanın kapasitesinin çok ötesinde. Zaten çökmüş ekonomi bellerini bükmüştür. Bununla birlikte halkın ihtiyaçlarından kopuk PTI hükümeti, önce insanlardan sosyal mesafe kuralına dikkat etmelerini istedi. Sanki elinde kürdandan başka hiçbir şey olmayan öfkeli bir seyirci gibi sürekli halkı yuhaladı, payladı. PTI hükümeti, “akıllı tecrit” teriminin arkasına saklandı. Enfeksiyonun yayılmasını durdurmak için bilimsel, istatistiksel ve tekniksel göze çarpan hiçbir eylemde bulunmadı. Dolayısıyla hükümet, günde on binlerce test yapıldığını duyurdu. Oysa aktif hastalık yayılma merkezlerin belirlenmesi, günde yüz binlerce testin yanı sıra veri analizi ve etkili müdahale için destekleyici altyapının olmasını gerektiriyor. 6 Haziran 2020’de İmran Han, “Bu yaklaşımın öncüleri arasındayız” diyerek övünse de Pakistan’ın en büyük iki şehri Karaçi ve Lahor’da hastalığın yayılmasına değinmediği görülüyor.
PTI hükümeti, Korona virüsü hastalığı salgınından kopuk ve habersizdir, çünkü halkın işlerini gütmek önceliği arasında değil. PPP ve PML-N hükümetleri gibi PTI’nin de önceliği sömürgeciler ve saflarındaki yozlaşmışların mali çıkarlarıdır. Vergi mükelleflerinin pahasına sömürgeciler, Pakistan’ın borcuna yaptıkları yatırımlar ile önemli getiriler elde ettiler. Demokrasi, güçlülerin maddi çıkarlarına halkın refahından daha fazla değer verdiği için temelde Müslümanların ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Sağlık hizmetine gelince, demokraside sadece adı hizmettir, gerçekte özel şirketlerin kârlarını güvence altına almaktır. Devlet ya da özel sağlık hizmeti olsun fark etmez. On yıllardır demokrasi, özel şirketlere maksimum kar sağlamak için katı mali planlamalar ile sağlık hizmetleri sunulmasını sınırlamıştır. Büyük ölçekli acil durumlar karşısında sağlık hizmeti çökmüştür. İlaç araştırmalarını sadece özel şirketler yapıyor ve finanse ediyor. Kar için medikasyona patent ve telif hakkı koyuyorlar. Oysa bu ilaçların yan etkileri, Covid-19 vakalarının tedavisinde de görüldüğü gibi hastanın acısını iyice kötüleştiriyor. Bu özel şirketler, insanların bağışıklığını artırmak ve tamamen hastalıktan iyileşmelerini sağlamak için hazır gıda ve ot araştırmalarına finansal teşvik vermezler.
Açıkçası demokrasi, sadece Pakistan’da değil, tüm dünyada başarısız olmuştur. Demokrasinin küresel bayraktarlığını yapan ABD’nin Covid-19 kriziyle baş edememesi, demokrasinin önceliğinin güçlüler olduğunu bir kanıtı. Toplam ve günlük yeni vakalar ve ölümler açısından ABD, en önde gelen ülkeler arasında. ABD hükümeti, günlük 500.000 testi geçemedi. Bu, hastalığın yayılmasını kontrol altına almak için gerekli olanın çok altında. Ancak ABD, güçlülerin hayatını kurtarmak için vergi mükelleflerinin trilyonlarını harcarken, kriz sırasında milyarderlerinin servetinde yüz milyarlarca dolar artış olmuştur.
Ey Pakistan Müslümanları! Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdikleri ile yönetilinceye kadar yetimler gibi olacağız, kaderimize terk edileceğiz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
كُلُّكُمْ رَاعٍ، وَكُلُّكُمْ مَسْؤولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، فَالأَمِيرُ الَّذِي عَلَى النَّاسِ رَاعٍ“Hepiniz çobansınız, güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve sürüsünden sorumludur.” [Buhari, Müslim] İslami yönetim sistemi döneminde Hilafet, yüksek kaliteli devlet destekli sağlık hizmeti sağlamıştır, çünkü İslam bunu devlete farz kılmıştır. Hilafetin hastanelerini devlet finanse etmiş, hasta hastalıktan tamamen iyileşinceye kadar gerekli tüm ilaçları temin etmiş, hastaya refakatçiler sağlamıştır. Teftiş, araştırma ve tıp eğitiminde faal olan hastaneler, günümüz tıbbında bilinen birçok şeyin temellerini atmıştır. Dahası, sağlık hizmetleri davet ve cihat yoluyla İslam’ı yayma yükümlülüğünü yerine getirmek için kullanılmıştır. Hilafet, yüksek standarda ulaşmak için yüzyıllar boyunca gıda bilimini geliştirmiştir. Bu sayede askerler, yeni topraklar fethetmek için çıktıkları uzun yolculuklar sırasında besleyici ve iyi korunmuş yiyecekler yemiştir. Hilafet, savaş sırasında meydana gelen büyük ölçekli acil durumları yönetme kapasitesine sahip olmak için geniş hastane ağları kurmuştur. Dolayısıyla bugün Nübüvvet metodu üzere Hilafetin restorasyonu, baskıcı, insan yapımı demokrasi yasalarının yükü altında ezilen dünya halkı için kurtuluş ve rahatlama olacaktır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |