حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2023–MB–TR–28 |
H. 22 Muharrem 1445 M. Çarşamba, 09 Ağustos 2023 |
Amerikan Talimatı Doğrultusunda Konuşlandırıldıkları İçin Batı Sınırında Güvenlik Güçlerine Yönelik Saldırılar Artmaktadır, Kabile Bölgelerinde Güvenlik ve Emniyeti Sadece Hilafet Sağlayabilir
Kabile bölgelerinde Pakistan silahlı kuvvetlerine yapılan yoğun saldırıların ardından Pakistan hükümetinden Kabil’e giden birçok heyet fiyaskoyla geri döndü. Aşiret bölgelerine düzenlenen onca sınır ötesi harekata, operasyonlara ve yeni saldırı tehditlerine rağmen tarihte İngiliz, Rus ve Amerikan sömürgeciliği sırasında olduğu gibi mesele oldukça tartışmalıdır.
Pak-Afgan sınırının her iki tarafındaki aşiret bölgeleri, dünyanın en büyük aşiret bölgeleridir. Düzenlenen yirmi büyük harekata, yüzlerce istihbarat operasyonuna ve kabile savaşçılarının “belini kırmak” için girişilen düzinelerce girişime rağmen durum daha da kötüleşmiştir. Her gün hem birliklerimizden hem de kabile halkından ölenler oluyor. Devlet düzeyinde hiç kimse bu soruna kalıcı bir çözüm bulamıyor. Kabile bölgelerine yönelik izlenen mevcut politika, temel gerçeklerimizle çelişen Amerikan diktelerine dayanmaktadır. Bu kabileler sadece İslam’a ve onun otoritesi Hilafete boyun eğmişlerdir. Hilafet, aşiret bölgelerini barışçıl hale getirmekle kalmayacak, aynı zamanda onları İslam’ın orduları haline getirecektir!
Üç süper gücü yenen kabile bölgeleri, özerkliklerini halen koruyorlar. Kabile halkı ülkeye gelen dış güçlerle, içgüdüsel olarak mücadele ediyor. Pakistan silahlı kuvvetlerinin aşiret bölgelerine girmesiyle çatışma yoğunlaşmıştır. Çünkü Müşerref, Amerika’nın haçlı seferi için aşiret bölgelerine girmiştir, Washington’un operasyonları için karşılığında dolarlar aldı. Pakistan’ın askeri liderliği, ordumuzu fiilen ABD ordusunun bir tugayı haline getirdi. En güçlü iki dayanağımız olan silahlı kuvvetler ile kabile savaşçıları arasında bir savaş yaşandı. İslami duygular silahlı kuvvetler ve aşiret savaşçılarını birleştirdiğinde, Azad Keşmir’i Hindu işgalinden kurtarmışlar, zamanın süper gücü Sovyetler Birliği’ni dize getirmişlerdir.
Ancak şimdi, Amerikan politikasına göre, Pakistan silahlı kuvvetleri Durand Hattı’nı kapatacak, böylece Afgan Taliban’a baskı yapılacak ve etkisinin yayılması önlenecektir. Askeri liderlik, aşiret bölgelerinde çit inşa ediyor, askeri kontrol noktalarını sağlamlaştırıyor ve askeri kantonlar kuruyor. Aşiretler bölgelerinde aşiretlerin kabul etmedikleri büyük bir askeri ve istihbarat altyapısı kurulmuştur. Durand Hattı’nın kapatılması kabile ekonomisini yerle bir etmiş, İslam kardeşliğini ve kan bağlarını koparmıştır. Afganistan ve Durand Hattı’nın her iki yakasındaki aşiretler kesinlikle sınırların kapatılmasından yana değillerdir.
Aşiret bölgelerini Hayber-Pakhtunkhwa eyaletinin bir parçası yapmak da Amerikan projesinin bir parçası. ABD, yoksulluk nedeniyle insanların cihat ettiğini iddia ediyor. On yılda 1.000 milyar rupilik bir yatırımın “kalkınma” sağlayacağını ve böylece insanların cihattan yüz çevireceğini ileri sürüyor. Ancak bu Amerikan politikaları daha önce Afganistan’da başarısız olmuş ve ABD’yi geri çekilmeye zorlamıştı. Amerika’nın misyonu, planı ve stratejisi uzun vadeli bir plandır, ateşle oynamaktır. Müslümanlar arasındaki çatışmanın alevlerini körüklemek istiyor. Amerika, Hindistan’ı bölgesel kuklası yapmak için Pakistan’ın uzun süreli düşük yoğunluklu bir çatışmada (LIC) zayıflatılmasını istiyor. Bu tuzağın farkında olan var mı?
Sahabeden günümüze kadar bu kavimler İslam’a gönülden teslim olmuşlardır. İslam’ın gücü haline gelmişlerdir. Canlarını Allah için seve seve feda etmişlerdir. Yüzyıllar boyunca defalarca İslam düşmanlarını mezara gömmüşler ve mezarları İslam düşmanları ile doldurmuşlardır. Peki bu aşiretlere İslami bir siyasi inisiyatifle yaklaşılmamasının sebebi nedir? Hilafet, İslamabat’tan başlayacak, Amerikan diktesinin verdiği zararı derhal tersine çevirecek, bu aşiretler ile silahlı kuvvetleri İslam ile birleştirecek, aşiretler ile silahlı kuvvetler arasındaki savaşı kökten sona erdirecektir.
Nübüvvet metodu üzere Hilafet, Durand Hattını ortadan kaldıracak, göz açıp kapayıncaya kadar Hindu devletinin hayallerini yerle bir edecek, Afganistan ve Orta Asya’yı Hilafet’in bir parçası yapacaktır. Dolayısıyla İslam’a göre bu sorunun çözümü Veziristan, Bajaur, Zhob ve Malakand’da değil, İslamabad’dadır.
Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Müslümanlar arasındaki bu fitne savaşına son verin. Amerikan projesini desteklemeyi reddedin. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. İşte o zaman aşiret bölgeleri de dahil olmak üzere Pakistan ve Afganistan toprakları, tüm İslam dünyasını tek bir Halife altında birleştirmek için güçlü bir platform haline gelecektir.
وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ “Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |