Pazar, 20 Safer 1446 | 2024/08/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK–BA–2016–MB–TR–45 H. 22 Zilka’de 1437
M. Perşembe, 25 Ağustos 2016

Dr. İftihar’ı Derhal Serbest Bırakın Rejimin İslam Nefreti, Hilafet Savunucusu Dr. İftihar’a Karşı İnsanlık Dışı Muameleye Bile Yansıyor

Pakistan rejimi, Amerikalı efendilerinin talimatları doğrultusunda sözde “terörle mücadele” çabalarını yoğunlaştırdı. Rejim, devlete karşı şiddet kullanan militanlarla mücadele ettiğini iddia etse de, ancak Ulusal Eylem Planı uyarınca gerçek hedef, “aşırılıktır”. “Aşırılık”la mücadele, İslami kavramları toplumdan zorla söküp atmak, bastırmak ve yasaklamak demektir. Zira bu İslami kavramlar, Pakistan ve bölgede Amerikan hegemonyası için bir tehdittir. Bu yüzden Rahil-Navaz rejimi, Amerikan Raj’ının hamisi gibi hareket ediyor. Örneğin Afganistan’da yabancı işgale ve Keşmir’de Hint yönetimine karşı cihat etmek, Amerikan Raj ve Amerika’nın Pakistan’ın siyasi ve askeri işlerine müdahalesini reddetmek, BM ve IMF gibi sömürge kurumlarına ve sömürgeciliğe karşı gelmek, Keşmir, Suriye ve Filistin Müslümanlarına yardım için Müslüman orduların seferber olmasını talep etmek, inanmak, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurarak Şeriat kanunlarının uygulanmasına çağırmak gibi İslami kavramlar, rejimin efendilerince tehlikeli olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla Pakistan’ın politik ve askeri liderlik içindeki kuklaları, “Aşırılık” yaftası altında bu kavramlara çağıranları öcü göstermeye çalışmışlardır.

Rejim, “Aşırılık”la mücadele bahanesiyle İslami kavram ve değerleri toplumdan silmek ve yasaklamak istemektedir. Bu nedenle rejim, İslami ideolojinin öncü savunucusu olan İslami siyasi parti Hizb-ut Tahrir üzerine odaklanmıştır. Hizb-ut Tahrir, Pakistan’da Hilafet projesinin en samimi öncüsüdür. Siyasi ve fikri mücadelesiyle bölgede Amerikan Raj’a direnenlerin başında gelmektedir. Gençleri yiğitçe ve cesurca Pakistan’ın politik ve askeri liderlik içindeki Amerikan ajanlarını muhasebe edip deşifre etmektedir. Bu ajanlar, Pakistan Müslümanları pahasına kendi çıkarlarını korumak için sömürgecilerle kumpas kurmaktadır.

Rejimin haydutları, ülke genelinde onlarca Hizb-ut Tahrir üyesi ve sempatizanını kaçırıp hapse attılar. Darp edilip işkence ve elektriğe maruz kaldılar, bazen de aylarca nerede oldukları bilinmedi. Hizbin bazı üye ve destekçileri, hiçbir suçlama olmadan bir buçuk yıldır cezaevinde tutulmaktadır. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti Resmi Sözcüsü Naveed Butt da Mayıs 2012’den beri dört yıldan fazladır kayıp.

Öyle görünüyor ki bu rejimin partiye yönelik zulmünün bir sınırı yok. Kaldı ki bu zulüm, herhangi bir ahlaki, etik veya temel insani kaygılarla da sınırlı değil. Biz burada Dr. İftihar olgusuna değinmek istiyoruz. Dr. İftihar, Lahor’da çok iyi bilinen siyasi bir aktivist ve bir Hilafet savunucusudur. Pakistan’ı Koruma Yasası uyarınca rejim tarafından kaçırılıp hapse atılmıştır. Dr. İftihar Ülseratif Kolit hastasıdır. Bu ciddi bir bağırsak hastalığıdır. Cezaevinden önce bile sağlığını olumsuz yönde etkilemiştir. Pakistan’da Hilafeti kurmak için çalışanları delice kovalayan bu acımasız rejim, barışçıl politik aktivist Dr. İftihar’ı yakalayıp hastalığına rağmen hapse atmıştır. Hatta onun sağlık durumunu çok iyi bilen rejim, sağlık nedenlerinden ötürü avukatın kefaletle serbest bırakılmasını talep etmesine rağmen bu talebi reddetmiştir. Hapse girmesinin ardından sağlık koşulları nedeniyle diyet alması gereken Dr. İftihar’a başlangıçta diyet verilmemiştir. Oysa ailesi tarafından düzenli bir şekilde kendisine diyet uygulanıyordu. Cezaevi yönetimi Dr. İftihar’ın alması gerekli ilaçları bile temin etmemiştir. Bu yüzden sağlığı önemli ölçüde kötüleşince ve hapisteki uzman doktor tarafından ameliyat olması gerektiği dahi önerildiği halde yönetim ameliyat olmasına izin vermemiştir. Bunun üzerine mahkemeden özel izin alınmasına rağmen ameliyatı aylarca ertelenmiştir. Aylarca ertelenmesinin ardından ameliyata izin çıkınca rejimin haydutları hastaneye müdahale edip sağlık personeline saldırmışlardır. Bunun üzerine hastane yönetimi de Dr. İftihar’ı ameliyat odasından müşahede odasına nakletmek zorunda kalmıştır. Bu nedenle ameliyat sonrası baş gösteren olumsuz komplikasyonlara anında müdahale edilememiştir. Ameliyat sonrası karşılaşılan iç kanama ve enfeksiyon gibi komplikasyonlar insanı öldürebilir. Bugün Dr. İftihar, Lahor’da zincirli bir şekilde bir hastanede yatmaktadır. Görme yetisi önemli ölçüde zayıflamıştır. Rejimin koyduğu tıbbi engeller nedeniyle ailesi, onun hayatından endişe etmektedir. Bu vicdansız rejim, ısrarla Dr. İftihar’ın hapse ve acınacak durumdaki yetersiz cezaevi hastanesine dönmesini istemektedir. Bu nakil sonucunda Dr. İftihar ölebilir ve bu da yargı dışı infaz demektir. Dr. İftihar’ın bu tür insanlık dışı ve baskıcı muameleye maruz kalmasının tek nedeni, Pakistan’da Hilafetin kurulması çağrısıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلاَّ أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ  “Onlardan, sırf, Aziz ve Hamid olan Allah’a iman ettikleri için intikam aldılar.” [Buruc 8]

Biz, Hilafet davasını güdenlere zulüm ve kötü muameleyi reva gören bu cani rejimi, Allah’ın gazabından sakındırıyoruz. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَئِكَ فِي الأَذَلِّينَ  “Allah’a ve Peygamberine düşman olanlar, işte onlar en aşağıların arasındadırlar.” [Mücadele 20]

 

Hizb-ut Tahrir, İslam dünyasının diğer birçok rejimi gibi bu cani rejimle sabır ve sebatla mücadele edecektir. Hizb, Allah’ın müminlere olan vaadine ve Peygamberin Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulacağı müjdesine derinden inanmaktadır. Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ müminlerden ve zamanında Firavun’a meydan okuyan ve kötülüklerinden dolayı onu hesaba çeken Musa Aleyhisselatu Vesselam’ın ardıllarından razı olur. Biz bu cani rejime güç ve otoritesinin hiç bitmeyeceğini sanan Firavun’un başına gelenlerden ibret almasını hatırlatıyoruz. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَأَخَذَهُمْ اللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ وَاللَّهُ شَدِيدُ الْعِقَابِ  (Onların yolu) Firavun hanedanının ve onlardan öncekilerin tuttuğu yola benzer. Onlar bizim ayetlerimizi yalanladılar, Allah da kendilerini günahları yüzünden yakalayıverdi. Allahın cezası çok şiddetlidir.[Ali İmran 11]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER