حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TNu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201327 |
H. 25 Muharrem 1436 M. Salı, 18 Kasım 2014 |
Basın Açıklaması Hükümet Tarafından Hizb-ut Tahrir'e Gönderilen Tuhaf Mektuba İlk Tepki
Başbakan adına imzalı Divan Müdüründen bir mektup aldık. Şok olduk, akıl almaz gariplik ve tuhaflıklara dolu. Utanç verici çelişkileri olan ve alaycı bir mektup. Onun için mektubun kaynağından şüphe ettik, sahte veya kandırmaca olabileceğini düşündük. Ama başbakan adına gelen bir mektup olduğundan emin olunca donup kaldık. Sonra ülkenin neden bu duruma geldiğini, niye yönetimin dibe vurduğunu anladık. Bu mektubun, kanuni ve idari niteliği yoktur. Daha çok siyasi bildiri niteliğindedir. Hizb-ut Tahrir'e düşman olan, ideolojik ve mücadeleci bağnazlığı olan siyasi bir partiden yayınlanmış olabilir. Aksi takdirde hem kendisini hem de hükümetini eleştirdik ve art arda gelen hükümetleri teşhir ettik diye başbakanın bizi muhasebe etmesinin anlamı nedir? Başbakan, partilerin hükümetin kuyruğu ve arka bahçesi olmasını mı istiyor? Ulusal Diyalog taraflarından biri, hiç size Batı tarafından seçilen bir başbakan dediği ve bununla bizzat şahsınızı kastettiği oldu mu? Partiler, art arda gelen hükümetler ile alay ve istihza ettiler mi, teşhir edip tahrik ettiler mi? Söylenenlere inanmıyorsanız açın televizyon kayıtlarına bakın. Partilerin neredeyse tamamını ödleklik ve Batının diktelerine boyun eğmekle suçladık diye teknokrat başbakanın bizi muhasebe etmesi ne anlama geliyor? Bu, partileri temize çıkarma algısı mı, yoksa vasi ve hami Batı gayretkarlığı mı? Sonra ne zamandan beri Hizb-ut Tahrir, partileri kendisine hasım görüyor? Onun tek amacı, yönetim sistemidir. Hizb, bu istek ve amacından asla vazgeçmez, ondan sapmaz. Anayasada Şeriatı dayanak kılmayan birini eleştirdik diye başbakanın bizi muhasebe etmesi ne manaya geliyor. Ne zamandan beri İslam Şeriatı suç oldu? Biz Siyonist liderlerin protokollerine ya da Talmud'a veya Masonluğun gizli emirlerine davet etmiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanyasında "İslam Şeriatına" davet edenlerin kimler olduğu gözler önünde. Onun için iyi düşünüp teenni ile hareket edin. Hizb-ut Tahrir'in İslami uyanış gençliğine yapılan baskılara muhalefet etmesini tehlikeli ve haddini bilmezlik olarak nitelemek ne büyük skandaldır. Bu nasıl bir diktatörlük skandalıdır? Siyasi istintaç, felsefi çıkarım, mantıksal akıl, altıncı his, beklenti, öngörü ve insanların niyetlerini okuma aracılığıyla siz bizim bu eylemimizi Devrimi Koruma Dernekleri ve Ensar el Şeriatı savunmak olarak mı görüyorsunuz? Yani bu nasıl bir zekâ ve dâhilik. Eğer bir şey ima etmek ve bir şeye hazırlık yapmak istiyorsunuz, hayal kırıklığını uğrarsınız. Biz, sizden önce davranarak tüm kapıları kapattık. Terörizmi ve masum insanların öldürülmesini kınayan, tüm hakikatleri gözler önüne seren açıklamalarımızı bürolarınızda, ofislerinizde kısacası her tarafta bulabilirsiniz. Bizim tutumumuzun en doğru, en güzel ve en mükemmel tutum olduğunu herkes biliyor. Kim bunu sizin kulağınıza üfledi ya da hangi acemi siyasetçinin desisesi bu. Bizim size önerimiz, isimlerini ve pisliklerini bildiğimiz insanların maşası olun.
ومكر أولئك هو يبور "Ve onların tuzağı bozulur." [Fatır 10]
Biz, sizin sabah akşam elçilikler, istihbaratlar, en değerli hediyeleri ve en lüks arabaları rüşvet olarak alanlar için raporlar, uyarılar ve ikazlar hazırladığınızı biliyoruz. Biz, sizin bazı partiler tarafından alınan milyarlarca, hatta daha fazla kirli siyasi paraları deşifre etmenizi bekliyoruz. Sonra niye devlet başkanını eleştirdiğimiz için bizi muhasebe etmediniz de sadece sizin de temsil ettiğiniz hükümetleri eleştirdik diye bizi kınamakla yetindiniz? Biz her ikisini eşit düzeyde eleştirdik, aralarında hiç bir fark görmedik. Bizim bu siyasi çalışmamız onurlu bir çalışmadır. Çünkü biz insanların çıkarlarını benimsiyor, onlara yapılan zulüm ve haksızlığı deşifre ediyoruz. Biz, ikna yöntemiyle ya da devrimin gerekliliğinden hareketle hükümet ve yöneticileri eleştirmenin siyasi partilerin ilk işi olduğunu, rekabet, güvenilirlik ve liyakatin buna bağlı olduğunu bildiğinizi sanıyoruz. Dahası yöneticileri eleştirmek, şeri bir hükümdür. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
والله لتأمرنّ بالمعروف ولتنهون عن المنكر ولتأخذنّ على يد الظالم ولتأطّرنّه على الحق أطرا ولتقصرنّه على الحقّ قصرا أو ليضربنّ الله بقلوب بعضكم على بعض ثمّ ليلعنكم كما لعنهم "Hayır, Allah'a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükten nehyeder, zalimin elini tutup zulmüne mani olur, onu hakka döndürür ve hak üzerinde tutarsınız; ya da Allah Teâlâ kalplerinizi birbirine benzetir, sonra da İsrail oğullarına lanet ettiği gibi size de lanet eder."
Ya da gizlice yalnız olarak fısıltıyla mı eleştirmemizi istiyorsunuz? Nitekim bu konuda bazı Körfez ülkelerinin Şeyhleri fetva verdiler. Eğer aklı başında biriyseniz ve Allah'tan da yeterince korkuyorsanız daha önce denenip hayal kırıklığına uğranan müflis ve ahmakça eylemle sakın kendinize zulmetmeyin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُّبِينًا "Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden eziyet edenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir." [Ahzab 58]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |