حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN–BA–2016–MB–TR–27 |
H. 21 Rabi-ul Evve 1438 M. Salı, 20 Aralık 2016 |
Muhammed El Zevari Suikastı... Acı Bir Gerçek ve İbret Alanlar İçin Bir Ders
Yahudi varlığının istihbarat teşkilatı, bir kez daha Tunus topraklarını ihlal etti. İzzeddin el-Kassam Tugayı komutanlarından uçak mühendisi Muhammed El Zevari’ye suikast düzenleyerek ihanet ve cinayete imza attı. Muhammed El Zevari, kahraman ve cesur bir Müslümandı. Müslümanların yöneticileri ve orduları ihanet içinde iken cani Yahudi varlığına karşı Filistin cihadında mücahitler safında yer almıştır. Kalleş Yahudilerin kalplerine korku salan insansız hava aracı Ebabil uçaklarının mucididir.
İslam ümmeti, kahramanlardan bir kahramanı, bilim adamlarından bir bilim adamını kaybettiği için üzgün ve yastadır. Şehit Muhammed El Zevari, mübarek toprakları Yahudi varlığının pisliğinden temizlemek için çalışma ve gayretini dini ve ümmetinden esirgememiştir. Allahım şehit kardeşimizin ailesine sabır ihsan eyle ve Muhammed El Zevari kardeşimizi muttakiler için vaat edilen Adn cennetlerine koy.
Biz, bu vesileyle aşağıdaki noktalara dikkat çekmek istiyoruz:
1- Muhammed El Zevari suikastı, Irak, Suriye ve Pakistan’da Müslüman bilim adamları ve akademisyenlere düzenlenen suikastların bir parçasıdır... Bu suikastlar, ABD’nin ihanet ve korkaklık politikasının bir ürünüdür. Bu suikastlarda, Amerikan istihbarat teşkilatı (CIA) ve kalleş Yahudi varlığının istihbarat teşkilatı MOSSAD kullanılmıştır. Müslüman bilim adamları ve direnişçilere yönelik kirli Yahudi ellerin bu ilk suikastı değil. MOSSAD, ilk kez Tunus topraklarını kirletmiyor. Filistin Müslümanlarını katletmekten bir an olsun bile geri durmayan Yahudi varlığı, kendisine tehlike teşkil eden her Müslümanı ortadan kaldırıyor. Birçok Yahudi lider, Tunus dâhil olmak üzere Arap ülkelerinde gizli açık cirit atıyor. Müslümanlarla mücadele ve savaşa davet ediyor.
2- Tunus Başbakanı ise “Vatandaşlarımıza saldırı yapılmasına izin vermeyiz”ve “Ulusal egemenlik kırmızı çizgimizdir.”diyerek boş ve naif açıklamalar yaptı. Yahudi istihbaratı, Tunus topraklarını kirletirken kahramanlardan birine suikast düzenlemek için bilerek ya da bilmeyerek Tunus’un bazı evlatlarını kullandı. Hükümet, bırakın suçlamayı MOSSAD’ın adını bile anmaya cesaret edemedi. İçişleri Bakanı, uzun uzadıya konuşmasında yabancıların işidir diyerek cinayetin ayrıntılarına girmedi. Tunus gazeteleri, Muhammed El Zevari suikastına ilişkin Yahudi varlığı gazetelerinden uzunca övücü haberler aktardılar. Tunus Şuruk gazetesi, Haaretz gazetesine konuşan askeri uzman Amos Hariel’in El Zevari hakkındaki Hamas’ın uçak mühendisi yönündeki sözlerini aktardı. Hariel, El Zevari’nin Yahudi varlığı tarafından işlendiği iddia edilen Ortadoğu’daki suikastlar listesine eklendiğini söyledi... Maariv gazetesi güvenlik uzmanı Yossi Melman ise suikastın düşük profilli ama ustaca olduğunu, özellikle İran nükleer projesini geliştiren Tahranlı bilim adamları, Lübnan’daki Hizbullah liderleri ve Dubai’de suikasta uğrayan Mahmud el-Mabhuh suikastından farklı olduğunu söyledi. Başbakan, Kahire’de Arap Dışişleri bakanları toplantısında bulunan Tunus Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanı tüm bu aleni itirafları görmediler. Bilumum herkes, bu saldırının Tunus toprakları dışından tertiplendiği konusunda hemfikir. Yahudi varlığını suçlamaktan kaçınılıyor. Niye bu ürkeklik? Bu bir acizlik mi yoksa korkaklık mı? Başbakanın konuk ettiği Yahudi Haham Rafael Cohen gibi hükümet dostu Yahudilerin duygularından mı korkuluyor?
3- Suikast, Yahudilerin mizacıdır. Yahudi medya borazanları da gerçekleri ve hakikatleri örtbas ederek yenilgileri zafer, utancı da kahramanlık olarak tasvir etmektedir. Yahudi devleti, Müslümanların kanını akıtmakta, onlara suikast yapmaktadır. İçişleri Bakanlığı da bazı gerçekleri açığa çıkarmakla övünmektedir. Bu ne kadar üzücü ve trajikomiktir. “Bela güldürür” diye deyim vardır. İçişleri Bakanlığı, cinayetin ustaca açığa çıkarıldığını söyleyerek biraz övünüyor. Pek çok açıklamasında da “Ulusal egemenlik” ve kırmızı çizgilerden dem vuruyor. Öyle görünüyor ki kırmızı çizgileri çocuklarımızın kanlarından gelmektedir.
4- Bu cinayete siyaset bulaşmayacağı neredeyse kesindir Siyasetçiler ve yöneticiler, bu korkak cinayeti kınamakla yetineceklerdir. Savaş ya da gaspçı varlığa misliyle karşılık verilmesine gelince, bu yöneticiler bu dediklerimizin anlamları unuttular neredeyse. Bu akıllarına bile gelmiyor. Kitlesel katliam da olsa canlarımızın bu hain yöneticiler nazarında hiçbir değeri yoktur... Nerede egemenlik?
Ey Ukbe b. Nafi ve Tarık bin Ziyad ülkesinin mücahit kahramanlar! Devrimden sonra Tunus yöneticileri, ihanet içindedir, aciz ve bağımlıdır. Hangi devlet, kendi evlatlarını korumaktan aciz olabilir? Hangi devlet, yiğitlerin enerjilerini peşkeş çeker? Şehit Muhammed El Zevari, insansız hava aracı mucidi değil midir? Yahudi varlığının uykusunu kaçıran ve yüreğine korku salan gelişmiş askeri programın beyni değil midir? Bu hükümet neden ona gerektiği gibi değer vermedi? Niye Amerika, bizim asker ve subaylarımıza insansız hava aracı eğitimi veriyor? Baci Kaid es-Sebsi’nin dediği gibi “bize yardımcı olmaları” bir gerekçe midir? Mühendis Muhammed El Zevari askerlerimize eğitim veremez miydi? Bizi Amerika bağımlılığından kurtaramaz mıydı? Muhammed El Zevari pek çok bozguncudan daha çok korumaya layık değil miydi? Bir devletimiz olsaydı, Muhammed El Zevari ve kurduğu dernek, ordumuzun çekirdeği olur, sömürgeci güçlerden kurtuluşun temeli olan harp sanayini kurardı. Terörle mücadele bahanesiyle aşağılayıcı yardım kırıntılarına muhtaç olmazdık.
Ey Ukbe b. Nafi ve Tarık bin Ziyad ülkesinin mücahit kahramanlar! Şüphesiz biz, güçlü, önleyici, çocuklarımızı onure eden, aşağılamayan, koruyan, başlarına bir şey gelse yardıma koşan, düşmandan intikam alan bir devlete muhtacız.
Şehit mühendis Muhammed El Zevari, hakkın rahmetine kavuşmuştur. Biz kimseyi Allah adına tezkiye etmeyiz. Kahraman bir mücahitti, zulüm ve fesada asla boyun eğmedi. Ümmeti ve dini için çalıştı. Allah onu en güzel mükâfatla mükâfatlandırsın. Ülkemizde, Muhammed gibi nice yiğitler var. Ümmete izzet ve onurunu iade etmedikçe asla rahat etmeyecekler.
Şehitlerin kanı bize sesleniyor. Diyor ki bu alçak ve rezil vakayı değiştirin. Bu acizlik tozunu üzerinizden atın. Allah’ın farzına belenin.
Bu devleti, değiştirmek bizim görevimizdir. Bu değişim, sadece yöneticilerle sınırlı olmayıp sistemi de kapsamalıdır. Çünkü belanın başı, bozuk temele dayalı bu sistemin ta kendisidir. Bu sisteme göre yasama Allah’a değil insana aittir. Bu sistemde yozlaşmış siyasi paraya boğulmuş kimseler ve Batılı sömürgeci devletlere biat etmiş olanlar ancak iktidara gelebilir. Bunlar ihanete gömülmüş olup ülkenin olanaklarını küçümsemektedirler. Düşmanın ülkeye sızmasına, casusluk yapmasına ve cinayet işlemesine izin vermektedirler. Sonra da güçsüzüz ve yeteneksiziz gerekçesiyle düşman önünde diz çökmektedirler. Bu rezil rüsva rejimler ve benzeri yöneticilere sessiz kalmak ya da ortak olmak, fesadı desteklemek, acizlik ve ihaneti aklamaktır. Bu talihsizliklerin nedeni ihanettir. İhanet, düşmanların ülke ve halka sızmasının temel yoludur.
Devleti değiştirme görevi, nice kahraman ve yiğitler yetiştirmiş bu tertemiz ülkedeki bütün Müslümanların, özellikle de güç ve kuvvet ehlinin boynunun borcudur. Nusret ehli, değişimin kaynağıdır. Onları halkın ve dinin yanında yer almaya, Allah ve Rasûlü’ne icabet etmeye, Allah’ın emri olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak İslam’ın ikamesi için Allah’ın davasına yardım etmeye davet ediyoruz.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |