Haber-Yorum

Trump, Son Türk Askerine Kadar Savaşıyor!

Haber:

(Associated Press) Haber Ajansı, ABD’li ve Türk yetkililerin, Başkan Donald Trump'ın,  Amerikan kuvvetlerinin Suriye’den çekilme kararının ulusal güvenlik ekibi ve müttefiklerine danışmadan aceleyle verildiğini söylediklerini aktardı. İki Amerikan yetkilisi ile bir Türk yetkili Amerikan ajansına,  Trump’ın üst düzey yardımcılarının tavsiyesini reddedip 14 Aralık’ta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan bir telefon görüşmesi sırasında kuvvetlerini çekme kararı alarak idari üyelerini, Amerikan senatörlerini ve birçok dünya ülkelerini şaşkına uğrattığını söylediler. Rivayete göre Erdoğan’ın Trump’a defalarca Amerikan kuvvetlerinin Suriye’de kalmasının tek sebebinin IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti) ile mücadele etmek olduğunu söylediğini hatırlattı ve IŞİD’ın %99 oranında yenilgiye uğradığını ekleyerek “o halde neden orada kalmaya devam ediyorsunuz” diye sordu. O da Türklerin örgütün kalan savaşçılarıyla başa çıkabileceklerini haber verdi. Erdoğan hala hattayken, Trump aramayı dinleyen ulusal güvenlik danışmanı John Bolton’a dönerek eğer Erdoğan’ın söyledikleri doğruysa neden Amerikan kuvvetleri hala Suriye’de kalmaya devam ediyor diye sordu. Bunlar, yetkililerin söylediklerine göredir. (el Cezire net)

Yorum:

Haberin yayılmasının ve birçok dünya siyasi organları tarafından farklı yollarla sızdırılmasının ardından artık haberi gizlemek ve üstünü örtmek imkansız hale gelince politikacılar konuşma yöntemini kendi aralarından anlamaya çalıştılar ve gerçek politikacıların dışındaki birçok takipçi bunu anlamakta zorlandı.  Bölgede ajanlığa ulaşacak derecede Amerika’nın vekilliğini yapan Erdoğan’ın daha önceki vakıası hakkında bilgisi olmaksızın yüzeysel düşünen bir kişi, Trump’ı ikan edenin Erdoğan olduğunu zanneder. Aslında Erdoğan’ın Amerikan şirketinde bir vekil olduğunu, sahip olduğu şirkette olabildiğince tasarruf etmeye çalışan bir iş adamı olduğunu teyit ettiği gibi Amerika’nın hazinesinden hiç para harcamadan ve kesinlikle tek bir Amerikan askerinin dahi kanı akmadan kasap Beşşar rejimini koruma ve devrimi bastırmada Amerika’nın çıkarlarını koruyan bir “görevi” yapabilmesini de teyit etmektedir.  Binaenaleyh Trump’ın hızlı karar alması, aslında hızlı olmadı. Zira bu karar, Amerikan çıkarlarını korumak için başkalarına güvenme ve onların ceplerinden harcama politikasına sahip olan Trump’ın politikasıyla tamamen örtüşmektedir. İşte o Afganistan’da, Afgan direniş mücahitlerini takip etmek ve Kabil hükümetini güçlendirmek amacıyla kendi adına kirli işleri yapması için Pakistan’a ve Pakistan ordusuna güvenmektedir. Ayrıca o, Yemen’i yok etmek için Suud ordusunu kullanmakta, Suriye’de askeri ve istihbarat olarak Erdoğan’a vekalet verdiği gibi mübarek Suriye devriminde birçok grup liderlerini satın almak için de mali olarak Körfez şeyhlerine vekalet vermiştir.

  Başta Savunma Bakanı James Mattis ve IŞİD'le mücadele koalisyonu Özel Temsilcisi Brett McGurk olmak üzere Amerikan yönetiminde meydana gelen son istifalar, Amerikan dairelerinde bölünmenin meydana geldiğini ve aralarındaki uyum eksikliğini göstermektedir. Bu yüzden başta Erdoğan olmak üzere Müslümanların başındaki yöneticiler, kesinlikle insanlığın tanıdığı en aptal yöneticiler oldukları gibi Perslerin ve Romalıların ajanları Gassana ve Manazira’nın durumlarından daha da kötüdürler. Zira onlar, kendilerinin Batı’ya Batı’nın da kendilerine muhtaç olduğunu düşünüyorlar! Oysa onların çözüm ve tavsiyelerinde hiçbir umut yoktur. Çünkü onlar, ümmeti yok etmekten başka bir şeye yaramayan ümmetin vücudundaki kanser hücreleri gibidirler. Bu yüzden İslam ülkelerindeki güç ve kuvvet ehlinin, o ajanları ümmetin bünyesinden yok etmeleri gerektiği gibi onların tahtlarının kalıntılarının üzerine izzet ve zafer devletini kurmak için bilinçli ve muhlis siyasi bir parti olan Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeleri gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Bilal El-Muhacir – Pakistan