Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
TÜRKİYE’NİN S400 ALIMINDAN DOLAYI F35 PROJESİNDEN ÇIKARTILMASI VE ABD’NİN SURİYE ÇALIŞMA GRUBU

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

TÜRKİYE’NİN S400 ALIMINDAN DOLAYI F35 PROJESİNDEN ÇIKARTILMASI VE ABD’NİN SURİYE ÇALIŞMA GRUBU

HABER:

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Amerikan Başkanı Trump arasında Osaka’da yapılan görüşmelerin ardından S400 ve F35 meselesinde birtakım gelişmeler yaşandı. Türkiye’nin F35 projesinden çıkartılmasının ardından Trump şöyle dedi “Birçok bakımdan çok zor bir durum. Dolayısıyla şu anda (yaptırımlar konusuna) buna bakıyoruz, ne yapabileceğimize bakıyoruz. Henüz (kararımızı) açıklamadık." (Sabah, 22 Temmuz 2019)

YORUM:

Japonya’nın Osaka kentinde Haziran ayında yapılan G20 zirvesi esnasında Erdoğan ile Trump başkanlığındaki görüşmede Trump S400 sistemini alması nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulanacağından bahsetmedi. Tam tersine gerek Osaka’da yaptığı açıklamada gerekse daha sonraki günlerdeki açıklamalarda Patriot sisteminin Türkiye’ye satışına izin vermediği için Obama yönetimini eleştirmişti.

NATO’nun en önemli üyelerinden birisi olarak Türkiye’nin Rus yapımı S400 füze savunma sistemini alması, normal şartlarda Amerika tarafından göz yumulacak veya karşısında sessiz kalınacak bir durum değildir. Nitekim ABD Savunma Bakan Yardımcısı Mark Esper, Türkiye’nin S400 alımı ile ilgili olarak Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'ne verdiği ifadede şöyle demektedir: “Meslektaşıma, (Türkiye'nin) Savunma Bakanı'na, 'Ya S-400'lere ya da F-35'lere sahip olabilirsiniz, ikisine birden sahip olamazsınız' dedim," demiştir. (BBC Türkçe, 16 Temmuz 2019)

Ayrıca Türkiye’nin S400 savunma sistemini alacağı, bunların ne zaman Türkiye’ye getirilip aktive edileceği meselesi bir yıl öncesinden bilinen bir husustur. Savunma Bakanı Hulusi Akar bir yıl önce şu açıklamaları yapmıştır: “Ekim 2019'dan itibaren bunun kurulum çalışmaları başlayacak.(NTV, 25 Ekim 2018)

Hulusi Akar tarafından yaklaşık bir yıl kadar önce yapılan bu açıklama bu sistemlerin hangi tarihten itibaren kurulacağı hususunda dahi neredeyse kesin bir tarih vermiyor. Görünüşe bakılırsa Amerika Türkiye ilişkilerinde yaşanan bazı gelişmeler nedeniyle bu tarihlerde birtakım değişiklikler yaşanmıştır. Rostek Başkanı Sergey Çemezov IDEX-2019 fuarında yaptığı açıklamada, “Sene sonuna kadar Türkiye’ye sevkiyatı tamamlayacağız” demiştir. (www.hurriyet.com.tr, 18.02.2019)

Özetle bu sistemlerin hangi tarihlerde Türkiye’ye getirileceği ve bu husustaki planlamanın nasıl olacağı yaklaşık bir yıl öncesinden belirlenmiş ve netleşmiş olan bir husustu. Bizim karşılaştığımız veya zannettiğimiz tarih değişiklikleri ise bölgesel gelişmelere bağlı olarak yaşanan hususlardır. Çünkü ne S400 savunma sistemi ne de F35 meselesi tek başına bölgesel sorunlardan ve gelişmelerden uzak bir husus değildir.

S400 meselesinin ABD açısından ise durumu şudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2017 yılının Ağustos ayında S400’lerle ilgili şu açıklamayı yapmıştır: "Biz şu anda Rusya Federasyonu ile bu konuyla ilgili adımları attık, imzalar atıldı ve inşallah S-400 füzelerini ülkemizde göreceğiz. Ve bunları ortak üretimle de süreci işleteceğiz." (BBC Türkçe, 25 Temmuz 2017) Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan S400 açıklaması ile Amerika tarafından açıklanan CAATSA yaptırımları arasında da bir tarih yakınlığı bulunmaktadır. Zira 2 Ağustos 2017 tarihinde yürürlüğe giren Amerika'nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA), ABD’nin güvenliğine tehdit olarak değerlendirilen İran, Rusya ve Kuzey Kore’ye karşı yaptırımların alınmasını öngörüyor. (BBC Türkçe, 16 Temmuz 2019) Yani Erdoğan tarafından yapılan açıklamadan tam bir hafta sonra Amerika tarafından CAATSA yaptırımlarını içeren bir kanun yürürlüğe girmiştir. İçerisinde bulunduğumuz şu günlerde de Türkiye’ye CAATSA yaptırımlarının uygulanıp uygulanmayacağına dair tartışmalar sürüp gitmektedir. Trump ise bu hususla ilgili olarak kesin bir açıklamada bulunmayıp, buna bakıyoruz, ne yapacağımıza bakıyoruz, açıklamasında bulunmuştur.

Burada birtakım sorular gündeme gelmektedir:

a-    Trump ile Amerika’daki diğer karar mekanizmaları arasında herhangi bir çatışma durumu mu var?

b-    Amerika S400 sistemi hakkında gerçekten Türkiye üzerinde baskı yapmaktan, caydırmaktan aciz mi kaldı?

c-    Amerika için çıkarlar her zaman ilk sırada yer aldığına göre Amerikan yönetimini S400 meselesinde Türkiye’ye karşı yumuşak (şimdilik) tavır takınmaya sevk eden gerçek sebep nedir?

d-    Türkiye gerçekten S400’leri aktive edebilecek mi?

Elbette ki bu soruların tümüne detaylı bir şekilde cevap vermemiz mümkündür. Ancak sözü fazla uzatmadan birkaç madde halinde bunları cevaplandırmaya çalışalım.

a-     Trump ile Amerika’nın diğer karar mekanizmaları arasında herhangi bir şekilde çatışma durumunun söz konusu olduğunu düşünmüyoruz. Bunun çok fazla örnekleri vardır. Tabiri caizse Trump iyi polis kötü polis rolünü oynuyor. Bunların sözleri çıkarlarına endekslidir. Dolayısıyla Trump, gerek Osaka’da yapmış olduğu açıklamalarında ve gerekse daha sonraki açıklamalarında Amerikan çıkarlarına göre konuşmuştur. Bir başka ifade ile şu aşamada Türkiye’ye baskı yapmayı, yaptırım uygulamayı uygun görmemektedirler.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan S400 füze sisteminin 2020 yılının Nisan ayında aktive edileceği açıklamasında bulundu "Yıl sonuna kadar belli bir bölümü ve 2020’nin nisan ayına kadar tamamıyla bu işi bitirmiş olacağız ve çok daha öz güven içerisinde yolumuza da devam edeceğiz." (www.takvim.com.tr, 15 Temmuz 2019) Ancak aynı konu ile ilgili olarak Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile James Jeffry başkanlığındaki ABD Suriye Çalışma Grubu’nun 22 Temmuz tarihinde Ankara’da Dışişişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki heyetle yapmış olduğu görüşmenin ardından şu açıklamada bulundu: “S-400 hava savunma sistemi 2020'den önce aktif hale gelecek.” CAATSA yaptırımlarının uygulanması hususunda Trump’ın önünde 180 günlük bir sürenin bulunduğu dikkate alındığında Erdoğan’ın açıklamalarıyla örtüşen bir tarihe denk geldiği görülüyor. Ancak Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Amerika ile Türkiye arasındaki görüşmelere bağlı olarak bu tarihi 2020 öncesine çektiği görülüyor.

b-     Amerika, hangi çıkarları nedeniyle S400 meselesinde şu an için Türkiye’ye yumuşak davranıyor? Hangi çıkarları böyle davranmasını gerektiriyor sorusunun çok kısa ve net cevabı Suriye sahnesinde yaşanan gelişmelerdir. Suriye’de yaşanan gelişmeler bu süreçte Amerika’nın Türkiye’ye karşı bir miktar yumuşak davranmasını gerektiriyor. Aksi halde NATO sistemi ile Rusya’dan alınan füze sistemi arasında ciddi bir tehdit ve uyumsuzluk hali söz konusudur ki bu durum Amerika tarafından kabul edilecek bir durum değildir. Nitekim S400’lerin ilk sevkiyat tarihi netleştiğinde Akar ile ABD Savunma Bakan Yardımcısı arasında yapılan görüşmede şu hususlar açıklanmıştı. “Görüşmede ABD'li bir heyetin de Türkiye'ye gelmesi kararlaştırıldı. Suriye’de güvenli bölge oluşturulması konusunda önümüzdeki hafta bir ABD heyetinin acilen Ankara’ya gönderilmesi üzerinde mutabakata varıldı. İki ülke arasındaki diyaloğun sürdürülmesinin de önemli olduğu vurgulandı.” (CNNTÜRK, 13 Temmuz 2019)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Hanefi Yağmur

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER