- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
(Tercüme)
Ekmek Krizini Çözmek İçin Mısır'dan İki Dev Fırının Gelmesi!
Haber:
Sudan hükümeti, ekmek krizini çözmek için 10 fırından ikisini Mısır'dan hediye aldı ve iki fırını Mısır askeri uçağı, uçaktaki teknik arıza nedeniyle bir gün ertelendikten sonra dün Hartum Havalimanı'na ulaştırdı. Fırınların teslimi sırasında Sanayi ve Ticaret Bakanı Abbas Madani basın açıklamasında şunları söyledi: “Ülkedeki fırınların %80'den fazlası geleneksel otomatik olmayan fırınlardır ve bu da yeterli ve uygun hizmet sunumunu olumsuz etkilemektedir” dedi. (Al-Intibaha gazetesi 30-09-2020)
Yorum:
Bu haberi okuyan biri sanki Sudan'daki ekmek krizinin nedeninin fırın olmamasından kaynaklandığını veya Sanayi ve Ticaret Bakanı'nın iddia ettiği gibi fırınların %80'inin geleneksel olduğunu zanneder. Halbuki tüm Sudan halkı asıl sorunun bu olmadığını bilmektedir. Aksine sorun, hükümetin sübvanse edildiğini söylediği unun sağlanması ve bu sübvansiyonu kaldırmaya çalışmasıdır.
01-10-2020 Perşembe günü yayınlanan El-vatan gazetesi, değirmenlerin un borçlarının 20 milyon dolara ulaştığını ve hükümetin de fırıncılara verdiği desteği kesmesi, bunun da bazı fabrikaların üretimi durdurmasına neden olduğunu yazdı. Bu durum fırınların payının normal kotanın %40'ın altına düşmesiyne ve bununla birlikte fırınların önlerinde büyük kuyruklar oluşmaya başlamıştır. Çünkü insanı ne aç ne de tok tutacak 25 dilimden fazla ekmek verilmemektedir. Un kıtlığı nedeniyle de birçok fırın da kapandı. Yani mesele un sağlamak, fırın sağlamak değil! Bunu Hükümet de biliyor ülkedeki herkes de biliyor. Ancak bu krizler, sübvansiyonların kaldırılarak insanları boyun büktürmek ve fiyatların artırılmasını tavsiye eden IMF reçetelerinin kabul edilmesini sağlamak amacıyla hükümetin ortaya koyduğu krizlerdir.
Sömürgeci kafir efendilerinin ve onların vahşi kurumlarının memleketleri ve halkları yıkıcı silahları ile çözümlerinden başka bir çözüm bilmiyorlar. Son ekonomik konferansta, önerilerden biri şöyleydi: “Emtia sübvansiyonları bütçe ve ticaret dengesi üzerinde bir yük oluşturuyor ve kırsal nüfus bundan yararlanmıyor. Özellikle de elektrik ve mutfak gazı, bu da onu doğrudan nakit desteğine dönüştürme çağrısı yapıyor’’.
Çözüm ise, ümmetin inancına dayalı bir sistem kurarak Alemlerin Rabbinin ahkamına göre işleri gütmektir. Bu da ancak kafir devletlere dayanmayan Nübüvvet Metodu Üzeri İkinci Raşidi Hilafet Devleti gölgesinde olur. Hilafet Devleti onların ellerini ülkelerimizden ve yağmalanmış servetlerimizden koparmak suretiyle zalim kapitalist rejimlerin adaletsizlikleri altında birbirini izleyen krizlere köklü çözümüdür ve bundan başka ne söylenirse söylensin başka bir çözüm yoktur.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İbrahim Osman (Ebu Halil)