- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Kerimov Öldü Ancak Zulmü Bugüne Kadar Devam Ediyor!
Haber:
Özbek TV, 17/10/2020 tarihinde (Nankörlerin Akıbeti) adlı bir program yayınladı. Bu ise, 18 yıl hapis yatan ve tahliye edildikten sonra yeniden İslami Hilafet’i kurmaya davet etmeye başlayan Hizb-ut Tahrir gençlerinden bahseden bir haber raporundan ibarettir. -Programın iddia ettiği üzere- gençler, hapisten çıkmalarının ardından Facebook üzerinden Mahmud Abdulmümin adında bir kişiyle iletişime geçerek partinin çalışmaları ve faaliyetleri hakkında bilgi aldılar. Nitekim ismim de (İslam Ebu Halil), oradaki davetçi gençlere sürekli fon sağlamak ve para göndermekle suçlanarak geçti. Ayrıca Hizbi suçladılar ve daha önceki Özbek Hükümeti zamanında aşırıcılıkla suçladıkları Hizbi terörist olarak nitelendirdiler.
Yorum:
Program, Özbek istihbarat servisleri tarafından ve uzun yıllar süren iktidarı boyunca Hizbin birçok gençlerine zulmeden ve onları katleden mücrim Kerimov’un politikasının bir sonucu olarak gerçekleştirilmiştir. Şimdiki yeni hükümet de, gençlere zulmetmede ve davet taşıyıcılarına yönelik iftiralarında mücrim Kerimov’un izini takip ediyor. Aha işte o, onlarca yıl cezaevlerinde kalan gençlerin cezalarının bitmesinin ardından, İslam davetini taşımak ve Özbekistan’daki ve dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanların izzeti için İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmak amacıyla ümmet içerisindeki normal işlerine geri dönmelerinden dolayı onları tekrar tutuklattı. İşte o hükümet, aşırılık ve terörist yanlısı politikalarına geri dönüyor, onları tutukluyor, fotoğraflarını çekiyor, onları tehdit ediyor, onları Hizib ve davete karşı konuşmaya zorluyor, Hizib ve gençlerine iftira atıyor ve beni oradaki gençlere büyük paralar göndermekle suçluyor. Bu bir yalan ve iftiradır. Zira ben, bu hükümetin zulmü altında yaşayan ailem dışında hiç kimseye para göndermedim. Oysa o, belki beni bulup tutuklayabilirim diye zaman zaman oradaki evimize giderek beni soruyor. مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ “Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?” [Kalem-36]
Ey Özbekistan hükümeti:
Davete yönelik attığınız tüm iftiralarınız ve yalanlarınız, gençlerini tutuklamanız ve onlara karşı terörist muamelesi yapmanız asla daveti durduramayacak ve kesinlikle onu ortadan kaldıramayacaksınız. Zira o, Müslüman Özbek halkının akidesinden bir parçadır. Nitekim eski hükümet olan Kerimov hükümeti de bunu yapmak için çalıştı ama başaramadı. Çünkü bu, Allah’a ve Allah’ın şeriatını uygulamaya yönelik bir davettir. Elbette Allah Subhanehu, daveti, onu taşıyanı ve onun için çalışanı koruyacaktır. Ayrıca Müslüman Özbekistan halkı Hizbin hakikatini bildikleri gibi tüm ümmet, hatta dünya onun, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışan siyasi bir Hizib olduğunu da biliyorlar. Dolayısıyla gerek onu gerekse davetini ne kadar çarpıtmaya çalışırsanız çalışın, gençlerini terörist olarak nitelendirmenize ve ona attığınız iftiralara rağmen ehline yalan söylemeyen bir lider olarak kalmaya devam edeceği gibi İslam’ın râyesini taşımaya, onu gerçek hayatta ikame etmeye, gerek Özbekistan gerekse dünyanın doğusu ve batısındaki zalim ve aşırılık yanlısı terörist hükümetlerin tahtlarını yıkmak için çalışmaya da devam edecektir.
Ey Özbekistan’daki halkımız:
Allah’ın kendisinden ve sizden razı olacağı aziz, şerefli ve adil bir yaşama özlem duymuyor musunuz? Yöneticinin zulmüne ve çürümüş kapitalist sistemlerine karşı daha ne zamana kadar sessiz kalacaksınız?!
Artık sizin için İslam’dan, onun yönetiminden ve devletinden başka hiçbir kurtuluşun, hiçbir kaçışın, hiçbir çözümün, hiçbir kalkınmanın, hiçbir ilerlemenin, hiçbir izzetin ve hiçbir adaletin olmadığını anlamanızın zamanı gelmedi mi?! Zira Allah Subhanehu, muhlis bir şekilde çalışan Müslümanlara Hilafeti vadettiği gibi Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem de onu müjdelemiştir. O halde artık Allah Subhanehu’nun vaadini ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirmek için çalışmanızın zamanı gelmiştir. Zira ahdine ve vaadine Allah’tan daha sadık ve daha vefalı olan kim vardır.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur-55]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil