- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
(Tercüme)
Katar El-Cezire Kanalından Dezenformasyon
Haber:
30/10/2020 tarihinde, El-Cezire Net ve Katar El-Cezire kanalı Kudüs'ten Cakarta'ya uzanan Müslüman beldelerde Macron'un açıklamalarına ve İslam’a saldırısına karşı kasıp kavuran mitingler düzenlendiği haberini aktardı.
Yorum:
Katar El-Cezire kanalı, İslam’ın ortadan kaldırılması ve medyadaki yanlış bilgilendirmede 1 numara olmayı hak ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un İslam'a karşı açıklamalarına karşı tepki ve Hz. Peygamber'e yönelik aşağılayıcı karikatürlerinin Fransa'daki hükümet binalarının cephelerinde saatlerce yayınlanmasına yönelik İslam beldelerinin birçok bölgesinde protestolar düzenlendi. Dün, El-Cezire kanalı ve web sitesi gösteriler, yürüyüşler ve oturma eylemleri hakkında birçok haberler aktardı.
Ancak Hizb-ut Tahrir'e düşmanlığından ve İngiliz efendilerinin Hilafete olan düşmanlığından dolayı herhangi bir faaliyetini duyurmadı. Bu kanal İslam beldelerinde dolaşıyor ve oralardan haberler yayınlıyor. Ancak Lübnan'daki Hizb-ut Tahrir yürüyüşünü görmezden geliyor. Çünkü Hizb-ut Tahrir Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’in bayraklarını taşıdığı için, İngiliz ajanı kukla Katar hükümetinin El-Cezire kanalının bu tür haberleri bildirmesini istemiyor. Zira bu haberlerde Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’e yönelik hakaretlere Müslümanlarca verilecek cevabın sadece Fransız mallarını boykot etmekle olmayacağı bundan çok daha fazlasını yapmaya yönelik teşvik ve çağrı bulunmaktadır.
Bu kötü niyetli kanal, Erdoğan'ın Türkiye'deki açıklamaları ve Türk halkının Fransız mallarını boykot etme talebi gibi popülist tepkilere odaklanıyor. Acaba neden Erdoğanlı Türkiye’nin Fransız mallarının Türkiye'ye girişini en başta engellemediğini sorgulamıyor. Bu talebe küçük bir atıfta dahi bulunmuyor, daha ziyade Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’i savunmanın böyle olacağını ileri sürüyorlar. Bunu yapmakla aslında, İslam beldelerindeki ordu ve güvenlik servislerini, dine ve Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’e düşman olan hükümetleri devirmeye teşvik edecek olan gerçek çağrı ve öfkeden korumak istemektedirler.
Bu Katar kanalının tehlikesini ve kötülüğünü artıran şey, birçok basit insanın onu “İslamcı” kanal olarak görmesidir. Müslüman Kardeşler'e ve ılımlı hareketlere ev sahipliği yaptığı ve onlara platform hazırladığı için pek çok kişi, politikası İngiliz çıkarlarına göre Londra'da formüle edilmiş olsa da İslam için bir platform olduğunu düşünmektedir!
İngiliz çıkarları, “aşırılık yanlısı İslam” dedikleri şeye karşı bir baraj inşa edecekleri umuduyla “ılımlı İslam” dedikleri formülü desteklemeyi gerektiriyor. Amerika, bu yaklaşımı kabul etti. Hatta bazı Amerikan kurumları “Sufi İslam’a” geçme gerekliliğini tavsiye etti.
Müslümanların artık, Batı'nın İslam'ı sadece kendi tarzında istediğini bu nedenle ılımlı İslamcı olarak adlandırdıklarını desteklediklerini ve onları yücelttiklerini görmelerinin vakti gelmiştir. Mısır, Tunus ve kısmen Libya'da olduğu gibi bu tür hareketlerin iktidara gelmelerini kolaylaştırıyorlar.
İslam'ın tek olduğunu ve kaynağının Allah'ın Kitabı ve Hz. Peygamber’in Sünneti olduğunu net bir şekilde anlamak gerekir. Zira İslam'ın çarpıtılması çok tehlikelidir ve İslam'ın ortaya çıkışını geciktirir. Onlara gerçek cevabı veren olmazsa Fransa’da olduğu gibi Batılı liderlerin, bizim değerlerimize çatarak değersizleştirmelerine müsaade edilmiş olur.
Müslümanların kötü niyetli El-Cezire kanalından gelen haberleri, özellikle de büyük ölçüde ideolojik olduğu için büyük bir özen ve dikkatle alması gerekir. İngilizlerin menfaati için çalıştıkları bilindiği takdirde Dili Arapça olmuş hiç farketmez! oradan gelen haberlere güvenmezler.
Hizb-ut Tahrir Merkez Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal El-Temimi