Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İslam Ve Batı Arasında Hadaret Çatışması Gerçek, İslam Ümmeti Bunu Anlamalı!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber Yorum

İslam Ve Batı Arasında Hadaret Çatışması Gerçek,
İslam Ümmeti Bunu Anlamalı!

(Tercüme)

Haber

Fransa İçişleri Bakanı Gerarld Darmanin, Fransız radyosu RTL'ye yaptığı açıklamada, "Hem iç hem de dış düşman olan bir düşmana, bir ideolojiye karşı savaş halindeyiz, çünkü bir dine karşı savaşmıyoruz. Bir ideolojiye, İslamcı ideolojiye karşı savaş halindeyiz. Kültürel kodunu, yaşam tarzını, duyguları canlandırmayı terör yoluyla empoze etmek isteyen bir ideoloji" dedi. (30 Ekim 2020)

Yorum

Geçen ay Fransız gazetesi Charlie Hebdo, Sevgili Peygamberimiz Muhammed Sallallahu aleyhi ve Sellem’e hakaret eden çizimlerini yeniden yayınladı. Charlie Hebdo müdürü paçavra derginin son sayısında "asla mağlup olmayacağız ve asla pes etmeyeceğiz" diye yazdı. Avrupalı ​​sömürgeci, dünya için bir model olan Peygamber'in Sallallahu aleyhi ve Sellem onurunu hedef aldı. Fransız Cumhurbaşkanı, Fransız mahkemeleri, Fransız politikacılar, Fransız uluslararası kamu teknolojisi şirketleri ve Batı, Charlie Hebdo'yu girişimlerinde desteklediler. Batı dünyasında "Charlie Hebdo'yu destekliyorum" sloganı ortaya çıktı. Kısa süre önce, Fransızca öğretmeni Samuel Patty, 16 Ekim 2020'de Abdullah Anzorov adlı 18 yaşındaki bir Çeçen Müslüman tarafından sınıfta "ifade özgürlüğünü" öğretirken hakaret karikatür resimleri gösterdiği için öldürüldü. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, anma törenine katıldı ve şunları söyledi: “Tam da Cumhuriyeti temsil ettiği için öldürüldü… İslamcılar geleceğimizi hedeflediği için onu öldürdüler. Onun gibi sessiz kahramanlarla asla geleceğimizi alamayacaklarını biliyorlar… (Fransa) resimlerden asla vazgeçmeyecek. Daha sonra Samuel Patty Fransa'daki en yüksek onurla ödüllendirildi. Bu olayların ardından Fransa Bakanı Gerald Darmanin, "Yurt içinde ve dışında bir düşmana karşı savaş halindeyiz. İslami düşünceye karşı savaş halindeyiz" dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2 Ekim 2020'de yaptığı konuşma kapsamında, İslami ayrılıkçılık ve radikal İslam adını verdiği olgu ile ülkede var olan genel sisteme paralel ve Fransa’nın cumhuriyetçi ilkeleri ve laik sistemi ile çatışan bir değerler sistemi inşa etme planları ve girişimleri ile mücadele etme planını açıkladı. Dış müdahalelerden arınmış, Fransız laikliği ile uyumlu, ötekine açık, Fransız toplumunun diğer oluşumları ile bir arada yaşayabilen ve “Fransız İslam’ı” ya da “Aydınlık İslam” adını verdiği şeyi yaratmaya yönelik yeni planından bahsetti.

Bu bize, iki hayat biçimi ile iki çok farklı hedefi takip eden iki siyasi fikir arasındaki mücadeleyi gösteriyor. Batı ideolojisinin esası, din ve devleti ayırma fikrine binaen yaşam biçimi; ifade özgürlüğü, mülkiyet özgürlüğü, inanç özgürlüğü ve şahsi özgürlüklere dayanmaktadır. İslami yaşam tarzı, Allah'a ve Rasulüne ve şeriata teslim olma fikrine dayanır: ﴿وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَٱلْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ﴾“Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat 56)

Batı, İslam hadareti ile mücadelesi için çeşitli araçlar kullanıyor. İslam dünyası ideolojik mücadeleyi kucaklamayı ve insana yasama hakkını veren ve aklı hukukun kaynağı kılan seküler demokrasi siyaset felsefesini kabul etmeyi reddetti. Laik devlet, uluslararası hukuk, uluslararası toplum ve Batı yöntemlerine dalmış Müslüman yöneticiler ve efendilerinin taleplerini yerine getirmeleri, ideolojilerinin insanlık sorunlarını çözmedeki başarısızlığına rağmen Batı'nın dünya üzerindeki hegemonyasını sürdürmesinin önünü açıyor ve bu, adaletsizlik, sefalet ve insanlığın entelektüel bozulmasından başka bir şeyle sonuçlanmıyor.

İdeolojilerin (hadaretlerin) çatışması: Müslümanlar için geleceğin yolu

İslam Ümmeti, bu ideolojik mücadelesini benimsemeli ve Batı ile İslami hayat tarzını uzlaştırmaya yönelik tüm girişimleri reddetmelidir. İslam Ümmeti, Dava taşıyıcısı olarak, İslami düşünceyi ve onun insani sorunlara çözüm sağlama ve adaleti ve barışı yeniden tesis etme konusundaki entelektüel liderliğini onaylamalıdır. İslam Ümmeti, büyük İslam devleti Hilafeti yeniden kurarak İslam'ı bir ideoloji olarak iktidara getirmek için Muhammed Sallallahu aleyhi ve Sellem’in metodunu özenle takip etmelidir. Bu devletin gücü ile İslam ümmeti, geçmişte Sultan Abdülhamid'in yaptığı gibi İslam’ın kutsalları koruyacak ve bu İslam devleti aracılığıyla Yüce Allah'ın tüm hükümleri uygulanacak, davet ve cihat yoluyla İslam'ın risaleti tüm dünyaya taşıyacaktır.

﴿كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَلَوْ ءَامَنَ أَهْلُ ٱلْكِتَـٰبِ لَكَانَ خَيْرًۭا لَّهُم مِّنْهُمُ ٱلْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ ٱلْفَـٰسِقُونَ﴾“Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız. Ehl-i kitap da inanmış olsalardı elbette onlar için hayırlı olurdu; içlerinden inananlar da var, fakat çoğu yoldan çıkmıştır.” (Âl-i İmrân 110)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Hamid bin Ahmed

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER