Salı, 22 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Artan Baskı, Diktatörlerin Yenilgisinin Açık Bir İşaretidir

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber – Yorum

(Tercüme)

Artan Baskı, Diktatörlerin Yenilgisinin Açık Bir İşaretidir

Haber:

Rus milletvekilleri iftira ve karalamaya yönelik tüm eleştirilere uygulanan cezaları yeniden düzenledi. Düzenlemeye göre siz de mahkumiyet alabilirsiniz.(Euronews)

Yorum:

Rus rejimi yeni yasalarla sorumluluklarını artırma gayesiyle vidaları bir kez daha sıkıyor. Yetkililerin eleştirme ve karalamalar karşısındaki yetki ve sorumluluklarını bu yasayla güçlendirmek istemeleri, sır olmayan bir gerçektir.

Doğal olarak Rusya, ceza hukukundaki bu yenilikleri, hem Kuzey Kafkasya ve Volga bölgesinde hem de 2014'ten sonra etki ve yetkisini genişlettiği Kırım'da Müslümanlara yönelik davalar açmak için kullanacaktır.

Herhangi bir muhalefet tezahürü için benzer sertleşme ve zulüm birçok Müslüman ülkede yaşanmaktadır. Diktatörler onlarca yıldır iktidarda ve halkı zulüm görmektedir.

Örneğin; hepimiz biliyoruz ki, Özbekistan'da ve Orta Doğu'daki diğer bazı Müslüman ülkelerde, resmi makamlardan uygun izin alınmadan İslamî eğitim ve öğretimin cezai sorumluluğu vardır. İslam'ın sütunlarını veya Arap alfabesinin harfleri gibi temel İslami bilgileri öğretmek dahi cezai sorumluluk kapsamı içerisindedir. Hal böyle iken siyasi ve ekonomik hükümleriyle İslam’ın  bir akide olarak incelenmesinden bahsetmeye bile gerek yok.

Yasaları bu denli katılaştırmak, tagutlar için bir zafer ve Müslümanların zayıflamasına işaret ettiği düşüncesi Müslümanlar arasında sıklıkla duyulur oldu. Aslında Müslümanların yöneticilerinin bu eşi görülmemiş girişimleri hakikatin tam tersi olduğunu gösteriyor.

İslam ümmeti gün geçtikçe aslına dönerek, inançta, namaz ve oruçtan siyaset, ekonomi ve uluslararası ilişkiler konularını düzenleyen şeriata kadar tüm özellik ve alanlarında doğru İslam anlayışını ortaya koymaktadır.

Mısır'da sadece iki hafta önce meydana gelen olayla ilgili olarak anlamlı bir örnek vermek istiyorum.

Hepimiz Amerika'nın Mısır ordusu üzerinde muazzam bir etkisi olduğunu biliyoruz ve Mısır ordusuna 2011'de Hüsnü Mübarek'i iktidardan uzaklaştırmaya çağırdı ve Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) temsilcisi Muhammed Mursi'nin iktidara gelmesine izin verdi. Aynı şekilde, ülkedeki siyasi ve ekonomik durumun uygun olduğu 2013 yılında, Abdul Fettah El-Sisi liderliğindeki Mısır ordusu, Amerika'nın emriyle Mursi'yi devirdi.

Bu olaylara dayanarak, pek çok Müslüman, Mısır'daki herhangi bir İslami değişikliğin Amerikan yanlısı Mısır ordusu nedeniyle imkansızlığını tartışmaktadır. Ancak böyle düşünmek yanlıştır, zira el-Sisi'nin Harp Okulu subay ve askerlerine yönelik kurşun geçirmez camların arkasından yaptığı konuşmasının kareleri 12 Aralık 2020'de çekilen fotoğraflarla ortaya çıkmıştır.

Mısır medyası defalarca Mısır başkanını benzeri görülmemiş güvenlik önlemleriyle eleştirdi. Örneğin; Temmuz 2015'te bir mezuniyet töreni sırasında Mısır Polis Akademisi'nin karargahında lamine (güvenlikli) camın arkasında bir konuşma yaptı. Böylelikle, ülkenin en aşılmaz kalelerinden birinde, ordu ile polis arasında, mücrim gücünü savunmaya çağırılan muhafızları tarafından kuşatılmış, Mısır'ın yeni firavunu, gölgesinden korkan bir adam olarak ortaya çıkmıştır.

Bu, Müslüman beldelerde despotların gücünün her zamankinden daha kırılgan olduğunun sadece bir örneğidir ve artan baskı, hiçbir şekilde artan güçlerinin bir işareti değil, mücrim rejimlerin çektiği acıların bir işaretidir.

Sonuçta, Müslümanların despotik yöneticileri, İslam ümmetinin her geçen gün geri dönüşünün tamamen farkındadır ve bu, Müslümanların İslami kökenlerine kaçınılmaz dönüşünü engelleme umuduyla baskıyı yoğunlaştırmaya iten şeydir.

Özetle belirtmek gerekir ki, bir toplumun kalkınmayı sağlarken uzun süre yönetilmesi ancak ideolojisiyle mümkündür. Toplumlar, baskı gücüyle değil, fikir gücüyle yönetilir.

İnsanlık tarihi boyunca ülkeyi korku, silahların gücü ve zulümle yönetenlerin sonu rejimin düşüşü ile sona erdi.

Allah'ın izniyle, İslam ümmeti bugün ülkesindeki despotizmle ilgili nihai bir hükmün eşiğindedir.

﴿أَلا إِنَّ نَصْرَ اللّهِ قَرِيبٌ﴾Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” (Bakara 214)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Fazıl Hamzaev

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER