- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Türkiye’nin Koordinasyonuyla Rus Bombardımanı!
Haber:
Rus savaş uçakları, Pazartesi günü İdlib'in kuzey kırsalındaki köylere yeni baskınlar başlattı ve bu ise haftalardır en güçlü tırmanışta olan Esed güçlerinin topçu bombardımanına denk geldi.
“Suriye.net”in verdiği bilgilere göre, üç Rus uçağı İdlib kırsalındaki Armanaz kasabası ile Korkonia köyü civarına altıdan fazla baskın hedef aldı.
Bu ise, hedef bölge üzerindeki yoğun bir keşif uçağı uçuşu ile aynı zamana denk gelirken, yerel gözlemevleri, savaş uçaklarının Rus Hmeymim üssünden kalkmaması konusunda uyarıda bulundular. (suriye.net - 03 / 02 / 2021)
Yorum:
Haçlı Rusya’nın, Suriye'deki ajan mücrim rejimden kurtarılmış bölgelere başlattığı hava baskınları, Erdoğan Türkiye’si ile koordineli olarak yürütülmektedir. Bunun kanıtlarından biri, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin’in yaklaşık iki yıl önce söylediği sözleridir. Zira o, şöyle demişti: “Rusya ve Suriye rejim güçleri, İdlib’deki militanları bombalamaya Türkiye ile koordineli olarak devam edecektir.”
Şimdi burada biz, kurtarılmış bölgelerde olmalarına rağmen kendilerini insanlara zorla dayatıp onların işlerini üstlenenlerin ve Rus devriyelerini koruyanların tepkilerinin nasıl olacağını çok merak ediyoruz? Peki Türkiye ile bağlantılı grupların bazen susmayı diğer bazı zamanda teslim olmayı taahhüt etmekle birlikte mücrim Suriye rejimi ve destekçilerinin Suriye halkının kanlarını dökmekten ve vücutlarını paramparça etmekten vazgeçmedikleri bir zamanda insanları sistematik ve düzenli bir şekilde silahsızlandırmaya yönelik bu girişimlerini hangi bağlamda anlamalıyız acaba?!
Suriye halkının tüm sorunlarına ve acılarına yönelik köklü ve tek çözüm, kararlarını geri almaları, saflarını birleştirmeleri, dağılmamaları, dağınık enerjilerini toplamaları ve kaygılarını artırmalarıdır. Bu da ancak (destekçilerle) olan bağları koparmak ve Allah Subhanehu ve Teala’nın ipine sımsıkı sarılmakla olacaktır. Zira Subhanehu ve Teala, şöyle buyurmuştur: وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعاً وَلَا تَفَرَّقُواۖ“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın.” [Âl-i İmrân-103] Yine Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ“Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır.” [Zariyat-58] Ve şöyle buyurmuştur: اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الَّذ۪ينَ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِه۪ صَفاًّ كَاَنَّهُمْ بُنْيَانٌ مَرْصُوصٌ“Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” [Saff-4] Tebâreke ve Teala, şöyle buyurmuştur: مَنْ كَانَ يُر۪يدُ الْعِزَّةَ فَلِلّٰهِ الْعِزَّةُ جَم۪يعاًۜ اِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِـحُ يَرْفَعُهُۜ“Kim izzet ve şeref istiyorsa, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır. O'na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah'a salih amel ulaştırır.” [Fâtır-10] Dolayısıyla mücrim Esed rejimini, tüm rükünleri, şekilleri ve sembolleriyle devirmek ve onun enkazının üzerine Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni temsil eden İslami yönetimi kurmak için çalışmak gerekir. Zira Hilafet, azim İslam’ın projesi olup Şam halkının ve Müslümanların kurtuluşunun metodu ve yoludur. Çünkü onlar, Hilafet’le izzet bulacaklar, onunla yardım görecekler ve ülkelerindeki sömürgecilerin kökünü kazıyacaklardır. Tüm bunun da ötesinde Hilafet’i kurmak için çalışarak, Alîy ve Azim olan Allah’ın rızasına, dünyanın izzet ve onuruna ve ahirette de kurtuluş ve felaha nail olacaklardır. Sizleri en büyük Allah’ın rızasına davet ediyoruz ey Şam ve her yerdeki Müslümanlar!
Allahu Teala, şöyle buyurmuştur: وَسَارِعُٓوا اِلٰى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمٰوَاتُ وَالْاَرْضُۙ اُعِدَّتْ لِلْمُتَّق۪ينَۙ“Rabbinizin bağışına ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!” [Âl-i İmrân-133]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Abdulmelik