- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Türkiye, Yeni (Yamalı) İnsan Yapımı Bir Anayasaya Değil, İslam Anayasasına Gerek Duyuyor
Haber:
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CNN Türk canlı yayınında “Yeni anayasa tartışması, Türkiye’de birçok tartışmayı, anayasa içinde düzenlenen hükümler, kurumlar bakımından içinde barındırdığından, bence böyle bir çağrı gerçekten heyecan verici.” ifadelerini kullandı. [03.02.2021 Hürriyet]
Yorum:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 01 Şubat 2021 Pazartesi günü kabine toplantısının ardından yaptığı yeni anayasa çıkışıyla, siyasette yeni bir tartışma başlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlediği basın toplantısında “Belki de şimdi Türkiye’nin yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir. Cumhur İttifakı’ndaki ortağımızla bir anlayış birliğine varmamız halinde önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz” dedi.
Muhalefet partileri Erdoğan’ın bu çıkışını gündem değiştirme, gücünü artırma, 50+1 oy desteğini almak için, anayasada bu oranı aşağı çekmek olarak yorumladı. Dolayısıyla muhalefet partilerine göre yapılan çağrı samimiyetten uzak, tamamen taktiksel bir çıkıştır. Erdoğan, ister referandum isterse 3/2 çoğunluk yoluyla olsun yeni sivil anayasa değişikliği için her halükarda muhalefetin oyuna gerek duyuyor. Parlamenter sisteme dönüş, İngiliz yanlısı muhalefetin kırmızıçizgileridir. Başkanlık sistemi de Amerikan yanlısı Erdoğan’ın kırmızıçizgileridir. Yeni sistemde anayasa değişikliğinin referandumsuz yapılması için mecliste 400 oy, referandumla yapılması için ise 360 oy gerekli. Cumhur İttifakı’nın meclisteki toplam sandalye sayısının 337 olması dolayısıyla AKP’nin yeni anayasa değişikliği yapması için muhalefetten oy alması gerekiyor.
Buna göre Erdoğan, yeni anayasayı referanduma sunmak ya da meclisten geçirmek için muhalefet ile uzlaşmak ya da milletvekili transfer etmek (satın almak) zorunda. Hizmet ettikleri ülkelerin (İngiltere ve Amerika) kırmızıçizgileri farklı olduğu için muhalefet (Millet ittifakı) ve iktidar partilerinin (Cumhur ittifakı) uzlaşması biri ödün vermedikçe hayal gibi görünüyor. Bu yüzden Erdoğan, yeni anayasa hamlesiyle muhalefet önderliğinde parlamenter sisteme geçiş için ortak Anayasa Komisyonu oluşturmaya hazırlanan muhalefetin anayasa kozunu elinden almayı, böylece Cumhur ittifakı önderliğinde başkanlık sistemini koruyacak şekilde sivil bir anayasa oluşturmak için muhalefete baskı yapmayı, hatta sivil anayasa çıkışı ile muhalefet bloğu arasında çatlaklıklar oluşturmayı amaçlıyor.
Erdoğan hangi saik ile yeni bir anayasa çıkışı yapmış olursa olsun şu bir gerçek ki, yeni insan yapımı sivil anayasa, Türkiye’nin dağ gibi birikmiş toplumsal, ekonomik, siyasi sorunları için asla çözüm olmayacaktır. Zaten mevcut anayasa yamalı bohçaya dönmüştür, yeni bir anayasa ya da yeni bir yama birikmiş sorunlara çözümler getirmeyecek, sorunlar, şuan olduğu gibi, yine tozlu halının altına süpürülmeye devam edecektir.
Kaldı ki yeni bir anayasa söylemi bile aslında mevcut anayasanın eskimiş olduğunu ve güncellenmesi gerektiğinin itirafı anlamına gelir. Çünkü sınırlı insan aklından çıkan insan yapımı anayasalar, o günün sorunlarını ele alır, sorunların temeline ve doğasına inmez, bu yüzden yenilenen sorunlar için çözüm olmaz, sürekli güncellenmek mecburiyetindedir, işte yamaları da buradan kaynaklanıyor.
Evet, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu herkesçe malum, ama insan yapımı değil, ilahi anayasaya yani Kuran ve Sünnetten türetilen bir İslam Anayasasına muhtaçtır. Hizb-ut Tahrir’in şeri delillerden çıkarımı yapılmış bir İslam Anayasası mevcut. Erdoğan, eğer yeni anayasa çağrısında samimiyse, Hizb-ut Tahrir’in bu anayasasını alıp derhal uygulamalıdır. O zaman ne yamalara ne de güncellemelere sonsuza dek gerek duymayacaktır. Ama biz Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısında samimi olmadığını düşünüyoruz. Yeni anayasa hamlesinde samimi olduğunu varsaysak bile istediği anayasa insan yapımı anayasadır, kesinlikle İslam Anayasası değildir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş