Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Amerika Ermeni Soykırımı Terimini Kullandı!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Amerika Ermeni Soykırımı Terimini Kullandı!
Bunun Amacı Nedir? Erdoğan Neden Zayıf Bir Tutum Sergiledi?

Haber:

ABD Başkanı Biden 24/04/2021 tarihinde yaptığı açıklamada, "106 yıl önce bugün başlayan soykırımda öldürülen Ermenileri Amerikan halkının onurlandırdığını" söyledi.

Yorum:

Amerika, gizli politikalarını gerçekleştirmek için tarihi, siyasi ve insani olayları istismar ediyor. Örneğin Uygur Müslümanları meselesini Çin’den istediğini elde etmesi için ona baskı yapmak için kullanıyor. Yoksa şımarık çocuğu Yahudi varlığını veya kendisine bağlı ajan yöneticiler aracılığıyla Irak, Afganistan, Suriye ve Somali gibi her yerde doğrudan öldürdüğü Müslümanları sevdiği için değil.  Şu an Ermenileri onurlandırdığını ilan etmesi de sadece zamanı gelen siyasi amaçları içindir. Zira daha önceki Amerikan başkanları soykırım terimini kullanmaktan kaçınmışlardı. Ama şimdi artık bu kartı Ermenistan’a girmek ve onu Rusya’dan almaya çalışmak için kullanmanın zamanı gelmiştir.

Türkiye Cumhurbaşkanının tepkisine gelince; onun zayıflığını ortaya koyan cılız bir tepki olup Amerika’ya, onun başkanına ve yönetimine saldırmamıştır. Zira şöyle demiştir: “Türkler ve Ermeniler arasında yüzlerce yıldır bir arada yaşama kültürünün ortadan kalkmasına ve üçüncü şahısların 1915 olayları hakkındaki tartışmaları siyasallaştırmasına ve Türkiye’ye karşı kimsenin yararına olmayan bir müdahale aracına dönüştürmesine izin veremeyiz.” Bu, onun suç ortağı olduğunu göstermektedir. Zira ABD Başkanı Biden, bir gün önce kendisini arayıp konuştuğunda, Amerika’dan Biden'ın 24/04/2021 tarihinde Ermeni Soykırımı terimini kullanacağına dair haberler dolaşmaya başlamıştır. Eğer Erdoğan suç ortağı olmamış olsaydı, Biden ile konuşmayı reddeder veya onunla bu konu hakkında konuşup reddettiğini ve tepki amacıyla Amerika’ya karşı önlemler alacağını açıklardı. Ama bu hususta hiç konuşmadı. Dahası Biden’ın kendisine söylediği her şeye sessiz kaldı ve onunla Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlendirilmesi ve iki ülke arasındaki farklılıkların aşılması konusunda konuştuğunu belirtti.

Amerikan başkanları, ittifaklarının bir parçası olan bir ülkeye karşı bir karar almak istediklerinde, Amerika’ya yönelik tepkileri yumuşatmak ve bunun iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceği şeklinde aldatmak için bir gün öncesinde o ülkenin başkanıyla telefon görüşmesi yapmayı veya bir sorumlu göndermeyi alışkanlık haline getirmişlerdir.

Nitekim Bloomberg News, 23/04/2021 günü, Biden'ın Ermeni Soykırımı’nın yıldönümünde yapacağı açıklamada soykırım terimini kullanacağını ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu terimi kullanacağını ilettiğini bildirmiştir. 

Bu ise Biden’ın Erdoğan’a bu terimi kullanma niyetinde olduğunu açıkladığı anlamına gelmektedir.  Zira Erdoğan, Azerbaycan’da Ermeni işgali altındaki topraklarda yürütülen operasyonları Amerika’nın planıyla uygulamaktadır. Dolayısıyla Azerbaycan, bir bölgeyi Türkiye’nin desteklediği askeri bir güçle kurtardığı gibi diğer üç bölge ise Rusya’nın Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzaladığı anlaşma ile kurtarılmış ve beşinci bölgenin olduğu Karabağ bölgesi de Ermenilerin kontrolünde ve bölgeye barış güçleri adı altında giren Rus ordusunun koruması altında kalmıştır. Bunun üzerine Rusya harekete geçerek olayları önlemiş, böylece Amerika oraya müdahale edememiş ve örgütün herhangi bir üyesinin saldırıya uğraması durumunda, Rusya'nın ve diğer üyelerin onu desteklemesi ve üyeler arasında Ermenistan’ın olmasını şart koşan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne göre buraya olan desteğinden vazgeçmesinin ardından Ermenistan‘a bu bölgeleri teslim etmesi için baskı yapmıştır. Nitekim Karabağ da dahil olmak üzere Ermenilerin bu bölgeleri işgal etmesine imkan sağladığı ve dosyanın başkanı Putin’in eliyle idare edildiği 1993 yılında yaptığı gibi Rusya Ermenistan’ı desteklememiştir ki böylece Amerika’nın, Ermenistan'a girebilmek ve oradan Rusya'nın etkisini çıkarabilmek için girişimlerde bulunmama ve meseleyi sulandırmaya başlamama gerekçesini engelleyebilsin. 

Amerika’nın soykırımla ilgili bildirisi Ermenistan tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı ve bu, Amerika’nın Rusya’nın ayağını kaydırmak için Ermenistan yöneticilerini ve siyasi ortamını etkilemesinin ve orada ajanlar devşirmeye çalışmasının yolunu açmıştır.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından Biden’ın açıklamasına cevaben yapılan açıklamaya gelince: “ABD Başkanı Joe Biden'ın, aşırılık yanlısı Ermeni çevrelerinin ve Türkiye karşıtı grupların baskısı altında 1915 olayları hakkında 24/04/2021 Cumartesi günü yaptığı açıklamayı en sert biçimde reddediyor ve kınıyoruz.” Tüm bunlar iç kamuoyuna yöneliktir. Şunu söylemek gerekir ki Türkiye onu kınadı ve buna kulak tıkamadı. Zira şayet bunu yapmamış olsaydı Türkiye halkının tepkisiyle karşı karşıya kalacak ve Erdoğan ile hükümetinin konumu zayıflayacaktı. Cumhurbaşkanının açıklamasının zayıflığa ve suç ortaklığına delalet ettiği de bilinmelidir. Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise bir gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden ile görüşmesi sırasında ABD’li mevkidaşı Blinken ile görüşmüştü. Ama Amerikan medyasının Amerika'nın soykırım terimini kullanacağını aktarmasının ardından Blinken ile konuşmayı reddetmedi ve Amerika'nın duyurmak istediği şeyi kınadığını açıklamadı. Bu da Dışişleri Bakanı’nın, başkanının bildiği gibi Amerikalı mevkidaşının da bu bildiriden kast edileni bildiği anlamına gelmektedir.

Türkiye, Erdoğan'ın 2015'ten beri Amerikalılara izin verdiği İncirlik Üssü de dahil olmak üzere Amerikan üslerinin kapatılması gibi nefret söylemini kınayan ciddi önlemler almamıştır. Hatta bugüne kadar Musul, Ramadi, Rakka ve Suriye'deki diğer bölgeleri yok etmek için harekete geçmişler, Amerikalıların Müslümanların kanlarına girmesi için Kürt milliyetçisi ayrılıkçıları desteklemişler, terörle mücadele bahanesiyle evlerini başlarına yıkmışlar ve İslam’ın ve Hilafet’in geri dönüşüne yönelik slogan atan Suriye devriminin başarısını engellemişlerdir.  

Aynı şekilde bu, bölgedeki diğer yöneticiler gibi Türkiye’deki yöneticilerin de Amerika ile suç ortaklığının boyutunu göstermektedir. Dolayısıyla iddia ettikleri üzere çarpık koltuklarında oturmaya devam etmek ve ülkelerinin ulusal çıkarlarını gerçekleştirmek için Müslümanların sorunları pahasına onun hizmetlerine liderlik ediyorlar. Bu yüzden Müslümanların, onları devirip Ermenileri ve diğer zımmileri önyargısız bir şekilde koruyan ve onlara tüm haklarını veren bir devlet kurarak İslam’ın hâkimiyetini yeniden tesis etmeye çalışmaktan başka bir yolu yoktur. Ancak Fransa, Birinci Dünya Savaşı’nda Hilafet Devleti’ne ihanet etmek için harekete geçmeleri halinde kendileri için bir Ermeni devleti kuracağı konusunda Ermenileri kandırmıştır. Böylece 1915 yılında harekete geçerek Müslümanlara saldırmaya ve onları öldürmeye başlamışlardır. Bu da Müslümanları kendilerini savunmaya mecbur bırakmış ve böylece Ermenilerin ihanetini ortadan kaldırıp Fransa ve müttefiklerini başarısızlığa uğratmışlardır. Nitekim ölen Ermenilerin sayısının bir buçuk milyona ulaştığı şeklinde abarttılar ancak gerçek böyle değildi. Zira sayılar bundan çok daha düşüktü, dahası belki de öldürdükleri Müslümanlara eşit bile olabilir.  Allah onları kahretsin, İslam’a ve Müslümanlara yardım etsin.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Esad Mansur

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER