Haber-Yorum

Batı’nın İslam’a Karşı Savaşındaki Başarısızlığı Devam Ediyor!

Haber:

Washington Post yazarı EJ Dionne, “11 Eylül Saldırılarının Yıldönümünde Yapılacak En İyi Şey Bunu Aşabilmektir” başlıklı bir makale yazdı. Nitekim yazar, Amerika Birleşik Devletleri’nin 11 Eylül 2001 olaylarından öğrenmesi gereken ana dersin, travmatik olaylardan öğrendiğini düşündüğü derslere karşı dikkatli olması olduğunu, çünkü travmanın büyük kararların verilmesini gerektiren net düşünmeyi ve sakin tartışmaları baltalayabileceğini düşünüyor. 

Yorum:

Allah Subhanehu ve Teala, şöyle buyurmuştur: إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّواْ عَن سَبِيلِ اللّهِ فَسَيُنفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُواْ إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ “Gerçek şu ki; kâfirler mallarını, Allah’ın yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklar da. Sonra bu onlar için yürek acısı olacak, sonra yenilecekler ve inkâr edenler cehenneme sürüleceklerdir.” [Enfal-36] Aynı şekilde bu, Allah’ın sünnetidir; her kim Allah ile savaşırsa, Allah onun işini bitiriverir. Her kim de bunu hiç kimsenin yapamayacağını düşünürse, Allah onu zelil kılar ve hem dünyada hem de ahirette onu rezil eder.

Amerikan dış politikasında son yirmi yıldır izlenen stratejilerin uygulanabilirliği konusunda Amerikan siyasi ortamındaki anlaşmazlığın geri dönüşü, oradaki karar vericiler arasındaki birikmiş başarısızlığı ve artan hayal kırıklığını ortaya koyuyor. Onlar için İslam’ı anlamanın, dolayısıyla onun açık ve gizli güçlü yönlerini anlayıp idrak etmenin zorluğu, İslam ve Batı hadaratları arasındaki kaçınılmaz ve uzun savaşta başta Amerika olmak üzere Batı’yı bir başarısızlıktan diğerine taşımaya devam etti ve etmeye de devam edecektir.      

Batı İslam ümmetine diz çöktürmek için aşırı güç kullandı ancak bu, ümmetin içerisindeki cihatcı ruhun daha artması, Batı’ya ve onun politikalarına karşı nefretle dolup taşan ve sömürgeci kâfirlerin ve onun doğrudan ajanlarının boyunduruğundan kurtulacakları günü sabırsızlıkla bekleyen nesillerin filizlendiği toprağı gübrelemesiyle sonuçlandı. Dolayısıyla akıllı ve aptal bombaları Kur’an ve imanın yaktığı cihat ateşini söndürmeyi başaramadı. Belki kaideleri çöker diye ümmetin akidesine ve düşüncesine vurmaya çalıştılar ama İslam ile olan fikri savaşın silahla olan savaştan daha şiddetli olduğu ve göğüslerde ve satırlarda kalması kaçınılmaz bir husus olan Allah’ın vahyinden kaynaklanan bir hadarat karşısındaki fikri kayıpları Batı’ya kanıtlanmış oldu.    

Batı’nın işlerinde eşi görülmemiş bir kargaşa içende olduğunu ve stratejik araştırma merkezlerinin İslam’a ve Müslümanlara karşı zafer kazanmak amacıyla radikal bir çözüm araştırmak için kayaları oyduklarını söyleyenlere inanmak boşuna. Belki de onlar, yeniden izzet ve kalkınma yönünde yoluna devam eden İslam ümmetinin karşısında tamamen bozguna uğrayacakları günü geciktirmek için bir şeyler araştırıyorlardır. Allah bizleri o günün askerleri ve şahitleri kılsın.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Adnan Mezyan