- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Tunus’taki Bu Yeni Anayasa Nedir?
Haber:
Tunus’taki anayasa referandumu.
Yorum:
Tunus’taki anayasa referandumunun 25 Temmuz’da yapılması kararlaştırıldı. Şayet kabul edilirse, 2011’de gerçekleşen devrimden sonraki ikinci anayasa olacak.Her iki anayasa da tamamen laik olmasına rağmen, aralarında bir fark vardır. Zira 2014 yılında yürürlüğe giren ilk anayasa parlamentoya daha fazla yetki verirken yeni anayasa ise bunun tam aksine yetkiyi Cumhurbaşkanı’nın elinde toplamakta olup bu da Tunus Devlet Başkanı Kays Said’e, Tunus üzerinde eskisinden daha fazla güç ve kontrol sağlamasına izin verecektir. Nitekim anayasa taslağı hazırlanırken Cumhurbaşkanı yeni anayasanın nasıl olacağı hakkında bir fikir vermişti. Zira olağanüstü yetkiler kullanarak iktidarı ele geçirdi, Başbakan, Savunma Bakanı, Adalet Bakanı Vekili, Tunus’un ana kanalı El-Vataniye’nin genel yayın yönetmenini ve hükümet üyelerini görevden aldı, parlamentoyu 30 gün süreyle askıya aldı ve anayasa komitesinin parlamento dokunulmazlığını ve aynı anayasanın büyük bölümünü kaldırdı.
Ben bu yorumu Tunus’tayken yazıyorum. Bu ülkede Fransız etkisinin olduğu neredeyse somut bir şekilde hissedilmektedir. Ayrıca Tunus, özellikle devrimden bu yana Fransa, İngiltere ve Amerika gibi Batılı güçlerin hegemonyasının bir oyun alanına dönüşmüştür. Bu nedenle Tunus üzerinde daha fazla hegemonya arayışının asıl kışkırtıcısı Cumhurbaşkanı Kays Said ve yandaşlarıdır. Dolayısıyla Said’in yanında yer alan Fransa, geçen bir buçuk yüzyıl boyunca yaptığı gibi Tunus’u daha fazla kontrol altına almak için bu yeni anayasaya zorlamıştır.
Birçok siyasi parti ve halkın büyük bir bölümünün tutumu, devrim öncesi duruma geri dönme korkusuyla bu diktatörce harekete karşı oldukları yönündedir.Bu yüzden Tunus’ta başarılı olmak ve Müslümanların onayını almak için yeni anayasada, Tunus ümmetin bir parçasıdır ve İslam Laiklik çerçevesinde korunacak gibi bazı İslami formülasyonları kullandılar. Böylece içi boş sözlerle Müslümanları aldatmaya ve yanıltmaya çalışıyorlar.İkinci bir anayasa için güçlü bir baskı, aynı zamanda halka, bu nihai anayasa ile devrimin sona erdiği mesajını vermek anlamına gelmektedir. Böylece insanlar gerçek değişimden uzaklaşmakta ve insanların duyguları eski sistemi kabul etmeye doğru kaydırılmaktadır.
Ancak diğer taraftan Müslümanlar, İslam'a sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam etmektedirler. Batılı ülkeler ve ajanları ne kadar planlar yapsalar da, Batı’nın yüzyıllar boyunca süren kültürel sömürgeleştirmesinden sonra bile Müslümanların İslam'a olan sevgi ve bağlılıklarını değiştirememişlerdir. Fransa, İngiltere ve Amerika gibi kapitalistler beğensin ya da beğenmesin, İslam’ın nurunun yeniden egemen olması an meselesidir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Okay Pala