Haber-Yorum

Yahudi Varlığıyla Sınır Yoktur!

Haber:

Amerika ve Yahudi varlığının, Yahudi varlığıyla deniz sınırının çizilmesini hızlandırmak için Lübnan üzerindeki baskıları artıyor.

Yorum:

Her şeyden önce, Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığının ve aynı şekilde ümmetin kapsamlı siyasi varlığının, yani Hilafetin Mustafa Kemal ve Arap ve Türklerden oluşan hainlerin elleriyle yıkılmasının ardından sömürgeci kafirlerin İslami beldelerimizde kurduğu tüm yapay varlıkları tanımadığımızı ve asla tanımayacağımızı açıkça beyan ediyoruz.

Doğrusu bir Müslüman, halkına asla yalan söylemez. Bu yüzden Lübnan’daki halkımıza ve dünyadaki tüm Müslümanlara diyoruz ki; düşman Amerika’nın, Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığı ile deniz sınırlarının çizilmesine, dolayısıyla bu işgalcinin varlığının ve Filistin’deki hakkının tanınmasına ulaşmak için kullandığı baskılar ne kadar şiddetli olursa olsun, hayat şartları ne kadar zor ve çetin olursa olsun, mübarek Filistin topraklarının veya diğer herhangi bir İslam toprağının bir karışından dahi taviz vermemiz caiz değildir.

Yaratılanların efendisi Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bize haber verdiği en hayırlı ümmetinde gizli olan hakikati bilen herkese, ümmetin zayıflığı üzerine bahse girmemelerini nasihat ettiğimiz gibi ümmetin muhlis ve bilinçli evlatlarının, Araplarıyla, Türkleriyle, Acemleriyle, tüm ırkları, cinsiyetleri, milliyetleri, dilleri, beyazları, kırmızıları ve sarılarıyla Müslümanlar arasındaki bu yapay sınırları ortadan kaldırmaya başlayacaklarından korkarak ümmetin yapay karton devletçiklere bölünmüşlüğünü sürdürmek amacıyla başta Amerika olmak üzere İslam ümmetinin düşmanlarının çıkarlarını korumak için dikilen mevcut yöneticilerden oluşan hainler üzerine de bahse girmemelerini nasihat ediyoruz.

Ey sömürgeci kâfir Batı, başımıza dikmiş olduğunuz hain ajan yöneticiler üzerine bahse girmeyin; çünkü İslam ümmeti artık uyuşuk ve tepkisiz değildir. Bilakis başta mübarek Filistin olmak üzere hayati sorunlarına karşı yeterince uyanık ve bilinçli bir hale gelmiştir. Dolayısıyla hiç kimsenin Filistin’i veya başka herhangi bir İslam beldesini ya da onun bir parçasını Yahudilere vermesine izin vermeyecektir. Tüm İslam beldeleri Müslümanların kalplerinde değerlidir ve onlardan asla vazgeçmeyeceklerdir. Peki ya Allah’ın izniyle çok yakında İslam Devleti’mizin doğuşuyla birlikte yanında halkı, dahası dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanların olacağı mübarek Filistin topraklarına ne demeli?! Zira İslam Devleti, Müslümanlar arasındaki yapay sınırları kaldıracak, onları bayraklarının altında birleştireceği gibi mübarek Filistin’i halkına, yani İslam ümmetimize iade etmesi amacıyla Halife’nin Yahudi varlığını yok etme emrini vermesi için Müslümanların sözlerini ve güçlerini de birleştirecektir! Elbette bu, ümmetin evlatları arasındaki güçlü müminlerin elleriyle olacaktır. Umulur ki bu, Allah Subhanehu ve Teala’nın izniyle çok yakında olur.

Özellikle mübarek Filistin ve etrafındakiler olmak üzere bu günlerde İslam ümmetinin çekmiş olduğu acılar bir yandan yürekleri sızlatsa da ancak bu, acıların ve özellikle de tüm İslam beldelerindeki hain ajan yöneticilerin yaptıklarının ifşa olmasının ardından kurtuluş tohumlarını beraberinde taşımaktadır. Zira Allah Subhanehu ve Teala’nın razı olduğu şeyleri işitmemiz ve görmemiz için geriye sadece, İslam ümmetinin kararını vermesi ve özellikle içindeki güç ehli olmak üzere inisiyatif almak için ciddiyetle harekete geçmesi kalmıştır.

Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığıyla sınırların çizilmesi için çalışan kimseye gelince; uçuruma, sonra da cehenneme atılacaktır. Orası ne kötü bir varış yeridir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Muhammed Nizar Cabir - Lübnan