- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Türkiye Yüzyılı: Ahlaksızlık, Bağımlılık, Geri Kalmışlık Ve Daha Nicesi!
Haber:
TBMM 27. dönem 6. yasama yılında konuşan Erdoğan, “Önümüzdeki yıl hep birlikte coşkuyla kutlayacağımız Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına atıfla 2023’te milletimizin huzuruna yeni bir sözle çıkıyoruz. Bu söz, ülkemize bugüne kadar kazandırdığımız eser ve hizmetlerin üzerine ‘Türkiye Yüzyılı’ inşa etme sözü” dedi. (03.10.2022 Yeni Şafak)
Yorum:
1923’te Cumhuriyetin ilanından sonra geriye dönüp bakıldığında, sömürgeci güçlere bağımlılık, ahlaksızlık, geri kalmışlık, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık, cinayet, kadına şiddet, göç ve daha nice cumhuriyetin salyaları ve ifrazatıyla karşılaşırız. Cumhuriyetin ifrazatı inanın saymakla bitmez. Laik Türkiye Cumhuriyeti, geçtiğimiz 100 yılda ifrazattan başka göz çarpan hiçbir başarı bırakmamıştır. Onun için müphem ve kapalı “Türkiye Yüzyılı” sloganı, seçim meydanlarında halkı kandırmak amacıyla üretilmiş içi boş aldatıcı slogandan başka bir şey değildir.
Hilafetin enkazı üzerine kurulan laik cumhuriyet, ister iktidarda katı laiklerin olduğu dönemlerde olsun isterse şimdiki gibi güya Müslümanların iktidarda olduğu dönemlerde olsun, Türklere mutsuzluk, sefalet, ahlaksızlık vb.lerinden başka bir şey sunmamıştır. Gelecek yüzyılda da bunlardan farklı bir şey vaat etmeyecektir. Sorun kimin yönettiğinde değil, neyle yönettiğindedir. İslam ümmetinin akidesinden fışkırmayan laik cumhuriyet, gelecek yüzyılda Türk milletini gayya kuyusuna sürüklemek dışında layık oldukları onurlu hayatı sunamaz, sunamayacaktır.
Çünkü güya “Türkiye Yüzyılı” projesinin temeli, laik demokrasidir. Seküler demokrasi, insan fıtratına aykırı ve akla dayalı değildir. İnsan fıtratına aykırı, Türk halkının inancına dayanmayan böylesi proje ve sloganlar halka sefalet ve mutsuzluktan başka bir şey vaat edemez. Bunun kanıtı, geçmiş 100 yıldır. Geçtiğimiz 100 yılın Türk halkına sunduğu başarısızlıklar, sistem kaynaklıdır. Bu yüzden mevcut laik sistem yürürlükte kaldığı sürece gelecek 100 yıl, geçmiş 100 yıldan pek farklı olmayacaktır, hatta daha da berbat olacaktır. Zira yozlaşmış ve köhne laik sistemden, temiz ve yozlaşmamış bir ürün beklemek, hayaldir, serap peşinde koşmak gibidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlere yakın piyasaya sunduğu “Türkiye Yüzyılı” projesi, yukarıda da bahsettiğim gibi seçim odaklı, halkı aldatmaya dönük kapalı ve muğlak bir anlatıdır, karanlığa taş atmaya benzer. Çünkü gerçekten bizi nasıl bir gelecek yüzyılın beklediğini anlamak ve kavramak istiyorsak, geçmiş yüzyıla bakmamız yeterli. Laik sisteme dayalı geçmiş yüzyıl, gelecek yüzyıl için bir kanıttır.
Erdoğan’ın aksine Hizb-ut Tahrir olarak biz gelecek yüzyılın Hilafet Yüzyılı olacağını söylüyoruz. Bunu söylerken karanlığa taş atmıyoruz, hayali ve ütopya bir meseleden de bahsetmiyoruz. Bilakis Hilafet, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bir vaadi, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesidir. Dahası Hilafet, dünyadaki tüm Müslümanların talebidir, gün geçtikçe bu talep çığ gibi büyüyor. Bu talebin pratiğe dönüşmesi için güç ve kuvvet ehlinin Müslümanların bu talebine yanıt vermesi gerekiyor.
وَعَدَ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْاَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْۖ
“Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur 55]
ثم تكون خلافة على منهاج النبوة
“Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş