Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türk Devletleri Teşkilatı Amerika’nın Elindeki Bir Araçtır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Türk Devletleri Teşkilatı Amerika’nın Elindeki Bir Araçtır!

Haber:

Bu yıl 11 Kasım’da Türk Devletleri Teşkilatı’nın ilk zirvesi Semerkant’ta yapılacak. Bu, Radio Liberty ve diğer medya siteleri tarafından açıklandı.

Yöneticiler Semerkant’a gelmeye başladı. Nitekim 9 Kasım’da Semerkant Uluslararası Havalimanı’nda Özbekistan Başbakanı Abdullah Aripov ve diğer yetkililer tarafından karşılanan Macaristan Başbakanı Viktor Orban da geldi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Mirziyoyev de 10 Kasım’da geldi.

Yorum:

Bu kuruluş Ekim 2009'da Türk Dili Konuşan Ülkeler İş birliği Konseyi (Türk Konseyi) olarak kurulmuştu. O zaman Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye üye olmuşlardı. 12 Kasım 2021’de düzenlenen İstanbul Zirvesi'nde Türk Konseyi'nin adı Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirildi. Şu anda bu örgütün üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan’dır. Macaristan ve Türkmenistan ise gözlemci statüsündedir.

Orta Asya’nın Moskova için geleneksel bir nüfuz alanı olduğu ve seçkin coğrafi konumu ve kaynaklarının zenginliği nedeniyle Amerika, Çin ve Avrupa için de hedef haline geldiği bilinmektedir. Zira Şubat 2020’de Amerika, 2019-2025 dönemi için yeni bir strateji açıklamıştı. Erdoğan'ın Türk Devletleri Teşkilatı’nı inşa etme hamlesi, bu stratejinin bir parçası olarak görülmelidir. Tıpkı ABD’nin Suriye, Afrika, Kafkaslar ve diğer bölgelerdeki çıkarlarına hizmet ettiği gibi. Ayrıca Erdoğan, bu teşkilat yoluyla Amerika’nın Orta Asya’ya nüfuz etmesine de hizmet etmektedir. Her şeyden önce Amerika, Özbekistan’ı jeopolitik çıkarlarının merkezinde tutmaya çalışıyor. Zira sadece 2018’de Özbekistan ile 4,8 milyar dolar değerinde 20’den fazla sözleşme imzalamıştır.

Şüphesiz Amerika, özellikle Hizb-ut Tahrir’in taşımış olduğu Raşidi Hilafet projesiyle savaşmak olmak üzere bölgede artan İslami uyanışı kontrol etmek için Türk Devletleri Teşkilatı’nı kullanmak istiyor. Bu yüzden yeni Amerikan stratejisinin, İslam’a karşı savaşta bu bölge ülkeleriyle iş birliğinin devam ettiğini belirtmesi boşuna değildir. Tabii aynı şekilde Çin de bu hususla ilgileniyor. Zira bu bölgede “Tek Kuşak Tek Yol” projesini uyguluyor.

Amerika, bu teşkilat aracılığıyla dikkatleri İslam fikirlerinden uzaklaştırmak için Türk milliyetçiliği fikirlerini sunmak istemektedir. En tehlikeli olanı ise bu teşkilatın üye devletlerine kendi değerlerini empoze etmeye çalışmasıdır. Nitekim bu strateji, açıkça beş Orta Asya ülkesiyle yakın iş birliğinin, Amerikan değerlerini ilerletmeye yardımcı olacağını belirtmektedir!

Avrupa da teşkilatın çalışmalarını, bu teşkilatta gözlemci statüsünde olan Macaristan üzerinden takip etmektedir.

Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrasya Ekonomik İş birliği ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü aracılığıyla bu örgüte üye olan Orta Asya ülkeleri üzerindeki hakimiyetini sürdüren Rusya’ya gelince; kesinlikle Amerika'nın bu davranışlarından endişe duymaktadır. Zira 9 Kasım’da Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova şunları söyledi: “Amerika’nın, Orta Asya’da ayak basacak bir yer edinme girişimlerini kaydediyoruz.” Ayrıca Rusya’nın Ukrayna’daki savaşta zayıflaması, Erdoğan’ın Orta Asya ülkelerini Amerika’nın tuzağına çekmesine yardımcı oluyor. Bazı uzmanlar ise bu savaşın, Türkiye’nin Orta Asya’daki konumunu güçlendirmesi için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyor.

Bu Türk Devletleri Teşkilatı, kesinlikle Müslümanları umursamıyor. Zira Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Bağdad Amreyev, KunUZ muhabirinin Uygur meselesindeki tutumuyla ilgili sorusuna yanıt olarak şunları söyledi: “Bu, Çin’in iç işleridir ve biz başka ülkelerin içişlerine karışmayız.”

Kısacası Türk Devletleri Teşkilatı, Erdoğan üzerinden bu ülkelerde nüfuzunu yerleştirmeye çalışan Amerika’nın elindeki bir araçtır.

Müslümanlar olarak bizim bugün içinde yaşadığımız acı gerçek, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlinin doğruluğunu ve hakikatini teyit etmektedir: إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِİmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” Bu yüzden bizim bu kalkana, her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Allah’ın izniyle yakında kurulacak olan Raşidi Hilafet, sömürgeci kâfirlerin ve ajanlarının tuzaklarına son verecektir. Şüphesiz yarın bekleyeni için yakındır!

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُO gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İslam Ebu Halil – Özbekistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER