Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
BM Kararlarını Kabul Etmek Günahtır ve Onun İpine Sarılmanın Akıbeti de Apaçık Bir Hüsrandır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

BM Kararlarını Kabul Etmek Günahtır ve Onun İpine Sarılmanın Akıbeti de Apaçık Bir Hüsrandır!

Haber:

İslami Direniş Hareketi (Hamas) bugün yani Cumartesi günü, Filistin halkımızın kendi kaderini tayin hakkını destekleyen ve dün Cuma günü oy çokluğu ile kabul eden Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararını memnuniyetle karşıladı.

Hareketin sözcüsü Cihad Taha yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: “Bu, ulusal davamızın adaleti için bir zafer ve Filistin davasını görmezden gelmeyi ve silmeyi amaçlayan tüm girişimlerin başarısızlığının teyidi olarak doğru yönde atılmış önemli bir adımdır.”

Taha, karar lehinde oy kullanan tüm ülkelerin rolünü ve tutumlarını takdir ederek işgalcilerin yerinden etmesini, Yahudileştirmesini ve yerleşimlerini durdurmak ve halkının kendisini savunmak, topraklarını özgürleştirmek ve kendi kaderini tayin etmek amacıyla mücadelesini güçlendirmek için Birleşmiş Milletleri çeşitli kurumlarıyla birlikte bu kararı pratik olarak sahada uygulamaya davet etti. (El-Vatan 19/11/20202)

Yorum:

Hamas Hareketi’nin, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını destekleyen ve bunu oy çokluğu ile kabul eden Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararını memnuniyetle karşıladığını işiten bir kimsenin, Birleşmiş Milletler kararlarının zorunlu, hatta samimi olduğunu düşünmesi ne kadar da şaşırtıcıdır!

(Birleşmiş Milletler’in, tiranların ve sömürgecilerin bir maşası ve İslam’ın ve Müslümanların düşmanı olduğunu fark etmesi gereken) Hamas Hareketi gibi İslami bir hareketin bu kararı memnuniyetle karşıladığını ve kutladığını işiten bir kimsenin, Filistin halkına denizden nehre tüm toprakları üzerinde kendi kaderini belirme hakkı veren bir karar olduğunu düşünmesi ne kadar da şaşırtıcıdır!   

Daha da şaşırtıcı olan ise, Hamas Hareketi’nin sözcüsü Cihad Taha’nın, halkının kendisini savunmak, topraklarını kurtarmak ve kendi kaderini tayin etmek amacıyla mücadelesini güçlendirmesini talep ederek Birleşmiş Milletleri çeşitli kurumlarıyla birlikte bu kararı pratik olarak sahada uygulamaya davet etmesidir!

Bir kişi, tüm bu şaşkınlığın neden ve niçin olduğunu sorabilir? Kısa ve basit bir şekilde söylüyorum; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, kurumları ve ona bağlı olan ülkelerin tamamı, tarihî Filistin topraklarının yaklaşık %80’nini gasp eden Yahudi varlığını tanımaktadır; dolayısıyla Birleşmiş Milletler yasalarına göre Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı, kendi topraklarının %20’sinden daha azı olup buranın 1967 yılında Filistin’den işgal edildiği bilinmektedir!

Şimdi de bir soruyoruz; Hamas Hareketi bunu bilmiyor mu?! Cevap, elbette biliyor. Çünkü bu açık olup hiç kimseye gizli değildir. Bu da Hamas’ın övgüler yağdırdığı Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının, Filistin topraklarının sadece %18’i olduğu anlamına geliyor! Bu nedenle bu kararın memnuniyetle karşılanması günahtır ve bunun denizinden nehrine kadar tüm Filistin’in kurtarılması çağrısında bulunan İslami hareket tarafından yayınlanması doğru değildir.  

Yahudilerin mübarek toprakların büyük bir kısmında güçlenmesine yol açan Birleşmiş Milletler kararlarıdır. Dolayısıyla bu kararları kabul etmek ve pratik olarak uygulanmasına davet etmek, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün yollarını takip etmek ve Filistin’in karış karış, arşın arşın ihmal edilmesine yetki vermektir.    

Filistin, denizinden nehrine kadar tüm Filistin davası, Birleşmiş Milletler tarafından çözülmeyecektir. Zira o, Yahudi varlığıyla birlikte komplo kuruyor. Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından da çözülmeyecektir. Zira o, Filistin’i ihmal etmektedir. Hepsi bir araya gelseler dahi Filistinli gruplar da çözemeyecektir; bilakis mübarek toprakları kurtaracak olan, beldelerimizdeki bu ajan yöneticileri devirecek ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verecek olan Müslümanların ordularıdır;Bu nedenle Filistin’i kurtarmak için ümmete ve ordularına işaret etmeyen her bir pusula, yönü hatalı olan bir pusuladır.     

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Abdulmelik

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER