- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Kırgızistan Yetkilileri Davet Taşıyıcılarına Yönelik Zulümlerini Sürdürüyorlar!
Haber:
31 Ekim 2022'de Kırgızistan Devlet Ulusal Güvenlik Komitesi, basın servisi web sitesinde şunları bildirdi: “Aşırı dinci “Hizb-ut Tahrir el-İslami” örgütünün gizli hücre faaliyetlerine baskın düzenlendi.” 27 Ekim 2022’de Kırgızistan Ceza Kanunu’nun 332. Maddesi 2. Kısmı (Aşırılık yanlısı Materyallerin Üretimi ve Dağıtımı) uyarınca başlatılan ceza davası çerçevesinde Hizb-ut Tahrir’in 11 aktif üyesi tutuklandı.Yapılan aramalar sonucunda çok sayıda aşırılık yanlısı dosyalara, broşürlere, cep telefonlarına, elektronik medya araçlarına ve hücrenin mali faaliyetlerine ilişkin raporlara el konuldu.Bu kişiler, aşırılık yanlısı ideolojiyi desteklemek için düzenli olarak dini dersler yapıyorlar ve ayrıca elektronik ağlar aracılığıyla aşırılık yanlısı materyaller dağıtıyorlar. Gözaltına alınanlar, Celalabad bölgesindeki Devlet Ulusal Güvenlik Komitesi'nin mahkeme öncesi gözaltı merkezine konuldular. Ek suç ilişkilerini kanıtlamak için şu anda soruşturma ve yürütme işlemleri devam ediyor.”
Yorum:
Kırgız makamları, davet taşıyıcılarını aşırılık yanlısı suç faaliyetlerinde bulunmakla itham ederek onlara zulmetmeye devam ediyor.Güvenlik güçleri, Hizbin gençlerine yönelik temelsiz suçlamalarda bulunuyorlar. Sizlere, Hizb-ut Tahrir’in Ağustos 2003’te Kazakistan Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi’nin kararıyla yasaklandığını ve adının aşırılık yanlısı örgütler listesine alındığını hatırlatmak isterim. O zamandan beri yüzlerce kardeşimiz tutuklandı ve birçoğu da cezaevinde şehit oldu.
Ceza davası maddeleri ve medya açıklamalarından da anlaşılacağı gibi kardeşlerin evlerinde yapılan aramalarda el konulanların hepsi, Kur’an’ı Kerim, hadis kitapları ve Kur’an ve sünnete dayalı Hizbi neşriyatlardır.Kur’an’ı Kerim, hadis ve sünnet kitapları da dahil olmak üzere bu kitaplar, hükümet uzmanlarının önerisiyle aşırılık yanlısı materyaller olarak sınıflandırılıyor.Yani yetkililerin davet taşıyıcılarına yönelik suçlamaları, sadece Hizbin gençlerinin ülkedeki Müslümanları Kur’an ve sünnetin hükümlerine uymaya ve bunların uygulama konumuna getirilmesine davet etmeleriyle ilgilidir.
Doğal olarak dini devletten ayırmaya, laikliğe ve despotluğa dayalı olan bu tiran otorite, İslami hayatı yeniden başlatmaya davet eden ülkedeki muhlis Müslümanlara zulmetmektedir. Ayrıca bu vahşi mücrim gücü, savunmasız Müslümanlara karşı kullanmakta ve hırsızlar gibi gecenin köründe Müslümanların evlerine baskınlar düzenlemektedir. Dolayısıyla onlar, Hizbin fikirlerine bir alternatif sunamıyorlar veya onun fikirlerini, daha açık ve saf olan bir yaşam fikriyle çürütemiyorlar. Dolayısıyla da davet taşıyıcılarına karşı kaba fiziksel güçle savaşıyorlar.
Ancak bu yargılamalar, yetkililerin zulmü, tutuklamalar ve işkence, Hizbin gençleri ve davet taşıyıcıları için yeni bir şey değildir.Hizbin gençleri, başta Kırgız tiranlarının hapishaneleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde Sahabeler gibi bu imtihanlardan onurlu bir şekilde geçmektedirler. Tutuklamalara ve zulümlere rağmen onlar, Allah’ın vaadi ve rahmetini ümit ederek, davetlerini her seferinde daha aktif bir şekilde yürütmektedirler. Ayrıca Hizb, gerek Kırgızistan’da gerekse dünyanın başka yerlerinde tüm zorluklara rağmen çalışmakta ve çalışmaya devam etmekte olup Nübüvvet Minhacı üzere İslami hayatı yeniden başlatmak için faaliyetlerini sürdürmektedir.
Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Eldar Hamzin