Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ümmetin Parası Sefihlerin Elinde Olursa!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Ümmetin Parası Sefihlerin Elinde Olursa!

Haber:

Sudan Post web sitesi, şu ifadelerin geçtiği bir haber aktardı: “Geçiş Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı General Muhammed Hamdan Dagalo’nun bugün, Royal Dinar Hall’daki girişimi, Katar’da ilk kez düzenlenen Dünya Kupası’nı ücretsiz izlemek için kulüplerin açılışı çerçevesinde 1000 adet NB spor ekranının, ülkenin farklı bölgelerindeki 200 izleme kulüplerine dağıtılmasına sevk etti.”

Yorum:

Bu Ruveybida yöneticiler, ümmetin paralarını, sanki babalarından miras kalan şahsi paralarıymış gibi harcıyorlar ve bu paraları hesapsız ve denetimsiz bir şekilde çarçur ediyorlar! Bu tür yöneticiler ve nüfuz sahibi kimseler kalmaya devam ettiği sürece paraların israf edilmesi asla durmayacaktır! Nitekim el-Yevm et-Tali Gazetesi 24/09/2022 tarihinde, Darfur valisi Minavi’nin, Katar’daki Dünya Kupası’nın konuklarına 3000 koyun bağışladığına dair bir haber yayınladı. Dünya Kupası’nı organize etmek için 220 milyar dolar harcayan Katar’ın bağışa mı ihtiyacı var Allah aşkına?!

Bu koyunları, kendisinin yönettiği ve kıtlık, açlık ve kötü beslenmeye maruz kalan Darfur’daki mültecilerin kamplarına vermesi daha iyi olmaz mıydı?! Nitekim Independent 31/5/2022’de şunları bildirmiştir: “Darfur’daki Yerinden Edilenler ve Mülteciler Koordinasyonu’na göre son günlerde kamplardaki yerlerinden edilenlerin ve mültecilerin yaşadığı insani koşullar, gerçek bir kıtlığa dönüşmenin eşiğinde olacak şekilde kötüleşmiştir. Yaşam koşullarının kötüleşmesinin ardından onları öylesine bir açlık kuşattı ki, özellikle yaşlılar ve sakatların yanı sıra savunmasız çocuklar ve kadınlar yavaş yavaş ölmekle karşı karşıya kalmışlardır.

Nitekim Yerinden Edilenler ve Mülteciler Koordinasyonu sözcüsü Adam Regal The Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, temel gıda maddelerinin kıtlığı ve fiyatlarının çılgın bir şekilde artmasıyla acılarının şiddetlenmesinin ardından son derece zor ve sefil koşullarda yaşayan kamp sakinlerinin açlığa maruz kaldıkları noktasında uyardı. Regal, sadece bir kamptaki yetersiz beslenme vakıalarının yaklaşık 1175 vakaya ulaşırken aralarındaki akut yetersiz beslenme vakalarının sayısının 67’den fazla vakaya ulaştığını ve şu anda çoğu çocuk, emziren kadınlar ve hamile kadınlar gibi hassas gruplardan olanların bazı beslenme kuruluşlarının merkezlerinde tutulduğunu açıkladı. Ayrıca destekleyici kuruluşların, sağladıkları mal ve gıda kotalarını düşürmelerinin ardından yerinden edilmişlerin kamplarındaki ailelerin çoğu bireylerinin günde bir öğün yemekle yetindiklerine dikkat çekti.”

Ülke halkının bu paralara şiddetli bir şekilde ihtiyaçları oldukları bu koşullarda bu sefihler bu paraları, en önemsiz olarak nitelendirilen şeylere harcıyorlar. Ama bu paraların acılar içinde olan ülke halkına hiçbir faydası yoktur. Oysa bu paralara, Müslümanların mideleri daha layıktır. Zira efendimiz Ömer İbn Hattab’a, Kâbe’yi ipekle örtmeniz gerekmez mi, zira Kâbe Müslümanların kıblesi ve onun Müslümanların yanında kutsal bir yeri vardır denildiğinde onlara, bu mallar Müslümanların midelerine daha layıktır cevabını verdi ve Radıyallahu Anh üç kez yemin ederek şöyle dedi: “Vallahi, bu mal üzerinde bir kimsenin diğer bir kimseden daha fazla bir hakkı yoktur ve benim de kimseden daha bir fazla hakkım yoktur. Vallahi (dünyada bir müddet) kalırsam, San'a dağındaki çobana bile, orada bulunduğu halde bu paradan onun payını verirdim.” [Ahmed, Müsned’te rivayet etti]

Çok sıcak bir günde Osman İbn Affan, evinden dışarı bakınca önünde iki deve süren birini gördü ve ona acıdı. Bunun üzerine güneşin harareti gidinceye kadar gölgelenmesi amacıyla onu çağırması için hizmetçisini gönderdi. Nitekim adam yaklaştığında onu tanıdı ve onun Müminlerin Emiri Ömer İbn Hattab olduğunu gördü ve ona şöyle dedi: “Bu saatte seni dışarı çıkaran nedir?” Ömer şöyle dedi: “İki bakire sadaka devesi meranın gerisinde kalmış ve ben onların kaybolmasından ve Allah’ın o ikisinin hesabını bana soracak olmasından korktum.” Ayrıca efendimiz Ali İbn Ebi Talib Ömer’i koşarken görünce sordu: “Nereye ey müminlerin emiri?” Ömer de şöyle dedi: “Sadaka develerinden biri kaçmış ona yetişmek için koşuyorum.” Ali şöyle dedi: “Senden sonra gelecek olanlara yorucu bir şey bıraktın!” Bunun üzerine Ömer Radıyallahu Anh şöyle cevap verdi: “Muhammed’i hak olarak gönderene yemin olsun ki; Müslümanların topraklarının en ücra köşesinde bir hayvan telef olsa, kıyamet günü Ömer’den onun hakkı alınır.”

Bunlar bize, Müslümanların mallarını korumanın ve muhafaza etmenin en güzel örnekliğini gösteren Müslümanların Halifeleridir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdulhâlik Abdûn Ali - Sudan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER